Üzeyir Yıldırım

Üzeyir Yıldırım

YALNIZLAŞAN İNSANLAR

Hep dert yanardık bir yere gittiğimizde biri bizimle alakalanmıyor da telefonla meşgul oluyorsa, bizim yüzümüze fazla bakmıyorsa diyorduk ki nedir bu telefonlar çıktı herkes birbirini unuttu diye gerçektendi öyle idi şimdi üstüne birde pandemi çıktı ortaya akrabayı bırak insan yanındaki insandan ve kendinden şüpheleniyor acaba bu virüs bende de var mı diye böyle yalnızlaşan bir toplum oluverdik akrabaları unutuyorduk bu pandemi bunun tuzu biberi oluverdi.

Gittikçe kendini yalnızlaşmaya doğru iten insanoğlu, karşılaştığı problem ve sorunların üstesinden gelememekte. Bunların altında ezilip kalmaktadır. Ancak İslam’ın tesis ettiği sosyal yardımlaşma müessesesi insanı bu yalnızlıktan kurtarmakta ve sağlıklı bir cemiyetin bireyi haline getirmektedir. İslam toplumunda fertlerin özellikle de yakın akrabaların birbirlerini görüp, gözetip ihtiyaçlarını karşılamaları bu bakımdan çok önem arz etmektedir. Öyle ki yapılan her türlü yardımın yakın akrabalardan başlayarak, daha sonra muhtaç olan kimselere  doğru ulaştırılması ilkesi önemli bir husus  arz etmektedir.

Hayatını kazanabilen insan maddi ihtiyaçlarını karşılamak için belki başkalarına  ihtiyaç duymayabilir. Ancak değişik şartlarda yaşamak zorunda olan insan , bir gün hayatını kazanamaz ve aile bireylerine bakamaz hale gelebilir . İşte bu durumlarda insanın ilk başvurabileceği  kişiler yakın akrabalarıdır. Çünkü etrafımızdaki ve akrabalara yardımda bulunmak bir minnet değil  bilakis haktır . İnsanın insana yapması gerekli  ödevleri arasındadır.

Bu bakımdan akrabaların ihtiyaçlarını yerine getirmek , onlara yardım etmek o kadar önem arz etmektedir ki Cenabı Allah sadece ibadet etmenin iyilik olmadığını , helalinden mal kazanıp onu seve seve yakınlığı bulunan akrabalara  ,yoksullara ve yolda kalmışlara harcamada bulunmanın esas iyilik olduğunu  bize haber vermektedir. (Bakara 2/177)

Akrabalardan kötülük görmüş olsak bile hiç bir zaman onlara yardım etmekten kaçınmamalıyız . Akrabaya yardımda bulunmak bizlere ihsan olarak değerlendirilmiştir. İhsanda özellikle akrabaya yardım öne çıkarılışı ,onun önemini ortaya çıkarmakta  ve pekiştirmektedir. Akrabaya yardım etme hakkı o kadar önemle vurgulanmıştır ki herhangi birinize ölüm gelip yaklaştığında eğer bir hayır , yani ölümden sonra mal bırakacak isek  yakın akrabamız için meşru bir şekilde haksızlıktan uzak bir tarzda yapmamız emredilmektedir.

Yüce Rab’ımız ,akrabalara yardım etmemizi isterken onlara muhtaç oldukları hususlarda hediye vermemizi ,ikramda bulunmamızı ve iyilik yaparak yakınlarla  ilişkilerimizi sürdürmemizi , devam ettirmemizi bizden istemektedir . Ve yüce Rab’ımız akrabaya hakkını vermenin Allah’ın rızasını kazanmayı dileyenler için daha hayırlı olduğunu ve o kimselerin kurtuluşa erenlerden olduğunu bizlere bildirmektedir.

Ve sonuç olarak akrabalarımızdan muhtaç olanlara yardım elimizi uzatmıyorsak ,dinimizin önemli gördüğü bir sorumluluğu yerine getirmeyerek kusur ve hata işlemiş oluruz. Zira akrabayı görüp gözetmenin ,onlara göz kulak olmanın , muhtaç iseler ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmanın İslam’ın önem verdiği hususlar olduğunu unutmamalıyız. Hatta akrabayla olan ilişkisini, yardımını ve desteğini kesen kimsenin cennete giremeyeceği ikazı var bizlere.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.