Üzeyir Yıldırım

Üzeyir Yıldırım

SAÇIP SAVURMA- Yaşama Dair - Üzeyir Yıldırım

İnsanoğlunun ihtiyacı hiçbir zaman bitmez. İnsan bu ihtiyaçlarını karşılamak için her türlü yollara başvurur. Elde ettiği malı ve serveti acımaksızın harcar. Harcamalarının doğru olup olmadığını da bakmaz. İnsanın bu gafilliğinden dolayı, Rabbimiz bu saçıp savurmayı yasaklamış. Gereksiz yere saçıp savuranları kınamış ve bu kimseleri şeytanın dostları olarak nitelemiştir.

Kitabımız Kur’an ı Kerim’de infak teşvik edilmekle birlikte, kişiyi muhtaç bırakacak yada bakmakla yükümlü olduğu insanları mağdur edecek durumda harcama yapasıda uygun görülmemiştir. Her imkana sahip olduğu halde kişinin “benim malım değil mi ben kazanmadım mı her yere harcayabilirim şeklindeki yaklaşımı doğru bir söz değildir. Bu tür harcamalarda israf olarak nitelendirilmekte ve bildirilmektedir. Çünkü israf saçıp savurmak, doğru olmayan her yerlere harcama anlamına gelmektedir.

Saçıp savuranların şeytanın kardeşi, dostu olmalarının nedeni, boş yere ve meşru olmayan başka bir ifadeyle günah yolda harcama yapmalarıdır. Çünkü şeytan Rabbine açık olarak nankörlük etmiştir. Allah’ın verdiği nimetlerin hakkını vermemiştir. Toplumda yardıma muhtaç, ihtiyaç sahibi olanları yardım etmeyi esirgerler.

İnfak muhtaç olan kimselere yardımda bulunmaktır. Dinimizde bu saçıp savurmakla değil sınırlıdır. İnfak’ın bile ölçülü olmasına o kadar değer verilmiş ki, kişinin kendi malından meşru olarak vasiyette bulunması bile belirli bir oranla sınırlandırılmıştır. Yani üçte bir oranıyladır bunun üzerindeki vasiyet geçersiz sayılmıştır. Zaten dinimizde her şeyin orta yolunu itidalli olanı bize tavsiye eder. Burada harcamada orta yollu davranmanın önemini bize bildiriyor. Her şeyde aşırı gidip saçıp savurursak yarın insanlara karşı muhtaç duruma düşebiliriz. Peygamberimiz zamanında beş yüz hurma ağacı olan bir sahabi ağaçların meyvesini toplamış, hepsini dağıtmış, evine hiçbir şey götürmemişti bunun üzerine Cenabı Hak şöyle buyurdu.

“Eli sıkı olma, büsbütün eli açıkta olma sonra kınanır ve çaresiz kalırsın” (İsra 17/29) imkanlarımız, malımız mülkümüz ne kadar çok olursa olsun fert hayatında ve toplum hayatında aşırı, gereksiz, boş harcama yapmamız uygun görülmemiştir. Bu benim malım kazandığımda yoksulun, fakir fukaranın hakkı yoktur. Kazanan benim vermem dersek yanlış yapmış oluruz . Yarın elimizdeki servetin gidip bizimde muhtaç duruma düşmeyeceğimizi kim bilebilir. İktisatlı, itidalli yaşamak inananlara teşvik edilmiş, başka bir ifadeyle imkanlarımızı faydası olmayan yerlere sarf etmememiz savurganlık, aşırı harcama olarak bizden istenmemektedir.

İnsanlar böyle aşırı ve gereksiz harcamalarından dolayı, bir çok maddi sıkıntıya düşer olmaktalar. Misal verecek olursak aile geçimsizliklerin genelde çoğunluğu bu sebepler olduğu bilinmektedir. O halde başkalarına boyun eğmeden izzetimiz, onurumuzla yaşayabilmek için iktisatlı ve itidalli olmalı, olumsuz davranışlardan da sakınmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.