Bu gecikmiş bir yazıdır… Araya nispeten daha acil değinilmesi gereken konulargirdiği için geciktim ama yazmak şart. Muğla Haber Gazetesi 1. yılını devirdi…

Yerel gazetecilik gerçekten çok önemli bir iş… Bir şehrin nabzını tutmak, bir nevi yerel tarih yazmaktır… Günün birinde tarihçiler Muğla’yı yazmak istediğinde, işte bu yerel gazetelere bakacaklar. Dolayısıyla gayrı resmi tarih yazıcılarıdır gazeteciler…

Muğla Haber’in mutfağı

Muğla Haber ailesine en son katılan isimlerden biriyim. Kısa süreliğine bir nevi çırak yazar olarak katıldım aileye.Şimdi size, mutfağı anlatacağım… İzninizle…

Açık konuşmak gerekirse, her gazete kendine göre, “bağımsız”dır, “dürüst”tür, “cesur”durvs… (Ben daha, dürüst sayılmayız, cesaretten haberimiz yok, bağımsızlık hak getire diyen gazeteci görmedim!) Ama Ziya Paşa’nın dediği gibi: “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/Görünür şahsın rütbe-i aklı eserinde.”

Gazetecilikte, (özellikle tanıdığım ulusal gazete yazarlarından duyduklarım da beni doğruluyor) haftada 5-6 yazı yazmanın ciddi zorlukları bazen kolay atlatılamaz. Hele yerel ölçekte, çok sayıda yazı çıkarmak için biraz dedikodu bilmek, ona buna sataşmak, incir çekirdeğini doldurmayacak konuları uzattıkça uzatmak gerekebilir… (Tabi her gazeteci böyle değildir, her gün rahatlıkla konu bulup, iyi işleyecek yazarlar da vardır, onları tenzih ediyorum.) Muğla Haber’de ise yazarlar kendi doğal üretimlerine uygun olarak yazarlar. “Hazır köşe bulmuşum, yazayım da yazayım” diye düşünmez kimse. Önemli olan, söyleyecek lafı olmak ve bunu işleyerek, özenle yazmaktır…

“Bizde yazarın cümlesine dokunulmaz” diyen gazete

Muğla Haber okurları bilir ki, yazar en küçük bir müdahale olmadan, sansür ya da otosansür bilmeden yazar yazısını… Öyle ki, bazen bir yazar Muğla Haber’in bir başlığını ya da haberini de eleştirebilir… Yazı işleri kadrosu “Bizde yazarın cümlesine dokunulmaz” mottosuyla çalışır… Aklınıza kaç gazete geliyor köşe yazarının gerek gördüğü durumlarda kendi gazetesini bile eleştirecek kadar özgür olduğu?

Ve belki de en önemlisi… Bu gazete, büyük sermayenin yahut bir partiyle dirsek teması içinde olanların değil… Her görüşten insanların yazdığı, belge ve bilgiye dayandığı sürece her konunun, her kurumun ve her ismin yazılıp eleştirilebileceği bir basın organı… (Hangi organ olduğunu da yazayım, Muğla Haber en çok “yürek”tir. Muğla Haber, mangal yürekli adamlarca yakılan bir ateştir… Buraya ham gelen, haberle, eleştiriyle, bilgiyle pişer…)

İçim çok rahat

Ulusal gazetelerin bile ajans haberlerinin noktasına dokunulmadan servis edilmesiyle döndüğü günümüzde, röportajların yer aldığı, yazı dizileri olan, özel haberler barındıran bir gazeteye sahip olmak gerçekten bir lükstür!Üniversite ilavesi çıkaran, magazin eki veren, kapılarını yazmak-çizmek isteyenlere açan, mizanpajıyla farklılık yaratan, röportaj ve yazı dizileriyle dinamik bir habercilik anlayışı ile günbegün büyüyen bu ailede olduğum için onur duyuyorum…

İçim rahat. Neyin ne olduğunu herkes biliyor. MUĞLA’nınHABER’i var…

AKP’Lİ VEKİL DEVEYLE BOĞAYI KARIŞTIRINCA

Gördüğünüz fotoğrafı AKP Milletvekili Ali Boğa, Twitter hesabında paylaştı. Ali Boğa, Boğalar Yörük Şenliği’nde çektiği fotoğrafı paylaşırken, “Boğalar, boğalara geldi” dedi. Ancak küçük bir sorun vardı. Resimdeki hayvan boğa değil deveydi. Hatayı ilk fark eden bir başka AKP’li vekil Yüksel Özden oldu ve “Resimdeki deve, boğa değil” dedi… Gülümseten bu kare, geçtiğimiz haftanın görseli oldu…