CORONA AŞISINDA Kİ SORU İŞARETLERİ! / GİZEM MEYDAN

Bilindiği üzere coronavirüs tüm dünyayı 1 yıldır etkisi altına aldı. Ülkemizde her ne kadar vakalar inişli çıkışlı olsa da hiç kimsenin ilk vakaların çıktığı zamanında ki gibi tedbirli olmadıklarının kanaatindeyim. İlk zamanlarda bir elimizde kolonya diğer elimizde temizlik malzemeleriyle evde dolanırken şimdi maskeyi elimizde tutup nereye gitsek diye düşünür olduk. Marketten alışveriş yapıldığında eldivenle giden sonra eve döndüğünde o poşetleri 24 saat balkonda bekletip tek tek yıkayanda bizdik.

İlk zamanlarda yakınlarımız corona olduklarında telaşlanıp korkar iken şimdi merak etme atlatırsın 10 gün yat geçer der olduk. Peki, ne değişti? Ben söyleyeyim değişen tek şey umursamazlık ve zaman…

Dünyaya ve tüm insanlara ait bir sorun varsa bu sorunun çaresini bilim er geç buluyor. Bazı ülkeler coronavirüs aşısını buldular ve koruma amaçlı insanlar üzerinde tedaviye başladılar. Önümüzdeki süreçte de ilacı da bulunur elbet.

Coronavirüs aşısının çıktığını öğrenen bazı toplumlar oh be sonunda kurtuluyoruz coronadan diye sevinirken, bazı toplumlar da benim aşıdan ümidim yok diye düşünür oldu.

Bu kadar hızlı geliştirilen bir aşı ne kadar güvenilir diye sizde soruyorsunuzdur elbet. Özellikle kronik hastalığı olan, ya da uzun zamanlı yan etkilerinden çekinen kişiler bu aşıyı olmalı mıyım? Diye soruyordur. Ama bilinmesi gereken bir şey vardır ki aşının güvenli olabilmesi için ruhsatlandırılıp ve onaylanması gerekir. Rutin süreçlerden es geçirilmeyen aşıda güvenlik üst düzeydedir.

Aşıyı olup da yine virüsü kapanlar da var. O zaman neden aşı oldu? Virüsü kapacaksa ne gerek vardı? Demeyin. Çünkü aşılar  %100 koruyucu değildir.

Ancak toplumda yüksek aşılanma oranlarına ulaşıldığında hastalık görülmez olur. Bazen aşılanmış kişilerde de hastalık görülebilmekte, ancak aşılanmamış olanlara oranla hastalığı çok daha hafif atlatırlar.

Hala net ve açık cevabı olmayan soru da şu aslında; aşılanan kişi hastalığı başkalarına bulaştırma ihtimali de ne kadar? O da tartışılır tabii. Ama uzmanlara göre de virüs kaptıklarında kendileri hastalanmasalar bile başkalarına yayıp yaymayacaklarının garantisinin olmadığını da söylüyorlar.

Biz aşı olsak da olmasak da kendimizi virüse karşı korumaya devam edelim. Unutmayalım ki sağlımız her şeyden önce gelir. Keşke dememek için, maske, mesafe, temizlik çok önemli. Ülkemiz için alınan önlemlerle ve Dünya Sağlık Örgütü’nün önerilerine ve hijyen kurallarına uymaya devam edelim. İnşallah en yakın zamanda virüsten kurtulmak dileği ile HOŞÇAKALIN!

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.