Okmeydanı Cemevi’nde Uğur Kurt’un öldürülmesi, sonrasında yaşanan olaylar, Başbakan Erdoğan’ın adeta kışkırtan açıklamaları derken, merkez medyadan olayları takip edenler için Okmeydanı tekinsiz bir yer gibi görünebilir. Ancak işin aslı belli ölçütler göz önüne alındığında hiç de öyle değil.

Okmeydanı, Alevilerin çoğunlukta olduğu bir bölge…Bugüne dek tanıdığım Alevilerin pek çoğu aydın, hoşgörülü, çağdaş insanlardı. Bir Alevi dedesine “Kimileri bir Sünni-Alevi evliliğine karşıdır. Özellikle kız vermeyi asla onaylamazlar” demiştim. Şu yanıtı almıştım: “Bir Alevi ile bir Sünni’nin evlenmesine karşı olmak dini değil sosyolojik bir vakadır.”

Mezhepler konusunda kullanılan nefret söylemi başka bir yazının konusu. Ancak şunu söylemek gerek, insanlar kendi ibadetlerini istedikleri gibi yapabilmelidirler, kimse bize benzemek zorunda değil…

Çok değil, Uğur Kurt’un öldürülmesinden bir iki hafta önce bir araştırma için Okmeydanı Cemevi’ne gitmiş, orayı gezmiş, bilgiler almıştım…

Okmeydanı Cemevi Başkanı Zeynel Şahin, Alevilerin dini liderleri olan dedelerin maaşa bağlanması gibi bir taleplerinin olmadığını belirtmiş, “Biz cemevlerinin resmi olarak tanınmasını istiyoruz. Bu da yer tahsisi, su, elektrik ve ısınma giderlerinin karşılanmasıdır. Bunun dışında bir isteğimiz yok” demişti.

Eğer semtlerde ihtiyaç varsa cami, cemevi yapılmasının gerekli olduğuna değinen Şahin, ancak önceliğin oyun parkları, sağlık ocağı, hastane gibi yapılar olması gerektiğini vurgulamıştı.

Okmeydanı Cemevi’nde ibadet yapılmasının yanı sıra, İngilizce, bilgisayar, saz kursları veriliyor. Bu kurslara 250’nin üzerinde vatandaş devam ediyor. Yani cemevleri Aleviler için aynı zamanda bir sosyalleşme ve eğitim alma yeri… Ve tüm bunları devletin desteği olmadan, kendi imkanlarıyla yapmaya çalışıyorlar…

OKMEYDANI’NDA HIRSIZLIK, TEHDİT, TEHLİKE YOK

Okmeydanı semti, İstanbul’un pek çok semtinden daha güvenli sayılabilecek bir yer. Pek çok semt, uyuşturucu, tehdit, rüşvet, haraç gibi sıkıntılarla boğuşuyor. Okmeydanı, insanların gecenin geç saatlerinde bile rahatça yürüyebildiği bir yer. Bazı tekinsiz mahallelerde peyda olan “köşe başlarında duran rahatsız edici tipler” de yok Okmeydanı’nda. Gerçek bir mahalle kültürü var. İnsanların birbirini tanıdığı, yardımlaştığı yerlerden biri burası…

Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, yıllardır burada oturduğunu ancak bir kez bile kapısını kilitleme gereği duymadığından söz etmişti. Hırsızlık olaylarının en az yaşandığı semtlerden biri Okmeydanı…

Çatışmaları hiçbir şekilde tasvip etmek elbette mümkün değil. Molotof atan, ellerinde silahlarla ortaya çıkanları onaylamıyoruz. Bununla birlikte kimseye zarar vermeden eylem yapmak için biraraya gelen insanların üstüne gözü dönmüşçesine biber gazı, plastik mermi ya da Uğur Kurt’un katlinde olduğu gibi gerçek mermi atan polisleri de tasvip edemeyiz…Polisin tavrı, çoğu zaman sadece nefreti körüklüyor. Başbakan da her ateşe elinde körükle gidiyor zaten…