''ÖZELLEŞTİRME VE TAŞERONLAŞTIRMA ÖLDÜRÜR''

Maden-İş Yatağan ve Havalisi Şubesi Başkanı Süleyman Girgin ve TES-İŞ Yatağan Şubesi Başkanı Fatih Erçelik imzasıyla meclisteki bütün milletvekillerine gönderilen mektupta özelleştirme ve taşeronlaştırmanın sakıncalarına...

''ÖZELLEŞTİRME VE TAŞERONLAŞTIRMA ÖLDÜRÜR''

Maden-İş Yatağan ve Havalisi Şubesi Başkanı Süleyman Girgin ve TES-İŞ Yatağan Şubesi Başkanı Fatih Erçelik imzasıyla meclisteki bütün milletvekillerine gönderilen mektupta özelleştirme ve taşeronlaştırmanın sakıncalarına ve uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğine vurgu yapılırken; “ Soma’da yandık, Yatağan ve Milas’ta yanmayalım.”dendi.

Soma’da yaşanan ve 301 maden işçisinin ölümüne neden olan facianın acısı ve tepkileri sürerken, Maden-İş  Yatağan ve Havalisi Şubesi Başkanı Süleyman Girgin, ve TES-İŞ Yatağan Şubesi Başkanı Fatih Erçelik imzası ile Meclisteki bütün milletvekillerine elektronik posta yoluyla mektup gönderildi.

Mektupta özelleştirme ve taşeronlaştırmanın sakıncaları özetlenirken, bu uygulamalardan daha fazla vakit kaybetmeden dönülmesi gerektiği vurgulandı ve bu doğrultudaki sendikaların ve işçilerin önerilerine yer verildi.

Milletvekillerine gönderilen mektupta yakın tarihte ülkemizde yaşanan facialar da hatırlatılırken şu görüş ve düşüncelere yer verildi:

Acılar doldu yine yüreğimize, ciğerlerimiz yandı, parçalandık. Yüzyıllar boyu geçmeyecek bir leke sürdük alınlarımıza. 21. Yüzyılda madenciliğimizin aslında çok daha geride olduğunu üzülerek, kahrolarak, aramızdan koparılan maden işçileriyle ibretle gördük ve yaşadık. Madenciliğimizin nerelerde olduğunu ve nerelere götürülmekte olduğunu anlamak ve görmek için daha kaç can verilecek. Bütün dünya bizden bahsediyor.

Yakın tarihten acı örnekler

EÜAŞ’a ait Afşin Çöllolar Kömür sahasında 6 ve 10 Şubat 2011 tarihlerinde 2 kez şev kayması yaşanmış ve 11 işçi yaşamını yitirmişti.

2007 yılında ihale edilen sahada 2011 yılı sonuna kadar yaklaşık 200 milyon m³ toprak kazısı, 12 Milyon ton kömür üretilmesi planlanmış olmasına karşın 60 Milyon m³  eksik kazı yapılarak planlanandan 14 Milyon ton daha fazla kömür üretilmiştir.

Yani, gerekli güvenlik sağlanmadan bir üretim zorlaması olmuş 11 işçi hayatını kaybetmiş ve milyarlarca lira zarara yol açılmıştır.

Karadon, Kozlu ve diğer yeraltı maden ocaklarından sonra en son Soma faciası da göstermiştir ki, özel sektörün kâr hırsı, üretim baskısı, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerini maliyet olarak görmesi ve yoğun emek sömürüsü gibi nedenlerle yeraltı ve yerüstü madenlerin devlet eli ile işletilmesi zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.

“Ulusal politikalar uygulanmalı”

Madenlerin özelleştirilmesiyle üretim maliyetlerinin düştüğü söyleniyor. Peki, bu üretim maliyetleri nasıl düşüyor? Bu sorgulanmalıdır. Üretim maliyetlerinin düşmesi sonucunda kömür fiyatları ucuzluyor mu? Elektrik fiyatları ucuzluyor mu? İşçi ücretleri artıyor mu? Maden işyerleri daha güvenli, sağlıklı hale geliyor mu?  Bunların hepsine verilecek cevap “Hayır” dır. O zaman maliyetlerin düşmesi kimlere yarıyor? Çalışanlara ve halka yansımadığı gerçektir.

Bu faciaların bir daha yaşanmaması için madencilikte ulusal bir politika belirlenmesi ve acilen hayata geçirilmesi her şeyden öte bir insanlık görevidir.

Bu anlayış ile köklü bir çözüme yönelik olarak tüm tarafların bir araya geldiği geniş çaplı bir organizasyon gerçekleştirilmeli ve bir eylem planı hazırlanmalıdır.

“Özelleştirme insana ve doğaya zarar verir”

6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na,  14.03.2013 tarihinde geçici 8. Madde eklenerek EÜAŞ ve ortaklığı, iştiraki olan tüm elektrik üretim tesislerini (özelleştirme halinde de geçerli olmak üzere) 2018 yılına kadar, 3 yıl daha uzatma hakkı ile tüm çevre izinlerinden muaf tutan bir düzenleme getirilmiştir.

Bu düzenleme ile özelleştirme öncesi çevre kanununda öngörülmüş ilgili idari hapis cezaları ve kamu sağlığını korumak amacıyla idare veya yargı tarafından verilebilecek kararların uygulanması olanaksız hale getirilmiştir.

Baca gazı filtre sistemleri ve desülfirizasyon sistemleri ortalama bir santralin ürettiği elektriğin yaklaşık % 10’unu tüketmektedir. Bu gerçekten yola çıkılarak özelleştirmeler öncesi yapılan bu düzenlemenin, özelleştirme sonrası firmalara önemli miktarda ek bir kâr marjı sağlayacağı öngörülebilir. Dolayısıyla, özelleştirme insan sağlığına ve doğaya zarar vermektedir.”

Mektupta ayrıca sendikaların ve işçilerin 13 maddeden oluşan önerilerine de yer verildi.

Bu haber toplam 80 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.