Özata; “Torpilin biri bin para”

Türk Eğitim-Sen ve Kamu-Sen Muğla İl Temsilcisi Mürsel Özata, MEB Yasasında çıkarılan Yönetici Atama Yönetmenliği ile ilgili yaptığı açıklamada ilk kez atanacak müdürlerde torpilin biri bin para olacağını söyledi.Türk...

Özata; “Torpilin biri bin para”

Türk Eğitim-Sen ve Kamu-Sen Muğla İl Temsilcisi Mürsel Özata, MEB Yasasında çıkarılan Yönetici Atama Yönetmenliği ile ilgili yaptığı açıklamada ilk kez atanacak müdürlerde torpilin biri bin para olacağını söyledi.

Türk Eğitim-Sen ve Kamu-Sen Muğla İl Temsilcisi Mürsel Özata MEB Yasasında çıkarılan Yönetici Atama Yönetmenliği ile ilgili yaptığı açıklamada ilk kez atanacak müdürlerde  torpilin biri bin para olacağını söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığını tarihindeki en büyük kadrolaşmayı yaptığını belirten Özata, şu görüşlere yer verdi:

“Sözüm ona paralel yapıyı tasfiye etmek için 4 yılını dolduran okul müdürleri, müdür başyardımcıları, müdür yardımcıları, il milli eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri, il milli eğitim müdür yardımcıları ve MEB’de üst düzey yöneticiler olmak üzere tam tamına 76 bin yöneticinin görevlerine son verilmiştir.Ancak bu şekilde iktidarın MEB’de kendi paralel yapısını oluşturduğu görülmektedir. Şunu söyleyebiliriz ki; okulların büyük bir kısmı ise torpilli okul müdürlerine emanet edilecektir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nda 4 yılını tamamlayan 7 binin üzerinde okul müdürünün neye göre puan verildiği belli olmayan bir değerlendirmeyle görev süreleri uzatılmamıştır. MEB’de müdür kıyımı yaşanmıştır. Hem de öyle bir kıyım ki; siyasi görüşü ve ideolojisi iktidara ters düşen, sendikal tercihini yandaş sendikadan yana kullanmayan, bilgisi, becerisi, başarısı, tecrübesiyle o koltukları hak eden okul müdürleri birer birer tasfiye edilmiştir. Bu durum yönetici soykırımı olarak MEB tarihine geçecektir.

Öte yandan göreve ilk kez atanacak müdürlerde de torpilin biri bin para olacaktır. Çünkü Yönetici Atama Yönetmeliğine göre göreve ilk kez atanacak müdürler sözlü sınava tabi tutulacaktır. Sözlü sınav torpil demektir, adam kayırma demektir, usulsüzlük demektir. Sözlü sınav komisyonunda yer alan isimler kimlerden oluşacak ve komisyon neye göre puan verecektir? Sözlü sınavda kişiye özel değerlendirme yapılmayacağının garantisini kim verebilir? Sözlü sınavda ölçülebilir kriterler söz konusu olmadığına göre değerlendirmelere şüpheyle yaklaşılmayacak mıdır? Sözlü sınav komisyonunda sendika temsilcileri bulunmadığı müddetçe şaibeler de eksik olmayacak ve bu sınavın sonuçları her zaman tartışılacaktır.

Bizler emek hırsızlarının, hak yiyicilerin, “benim adamım” diyerek, kadrolaşmaya yol açanların, bilgi ve alın teri düşmanlarının, Hz. Ömer’in adaletini elinin tersiyle itenlerin her zaman karşısındayız.

Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır düsturuyla hareket ediyoruz. Bir okul müdürümüzün bile canı yansa buna göz yummamızı kimse beklemesin. Kaldı ki MEB’de bu son yapılan değerlendirmeler adeta kıyım niteliğindedir. Hiçbir şey için geç değildir. Anayasa Mahkemesi davanın esastan görüşülmesini ivedilikle sonuçlandırmalı ve bu talana son vermelidir.

Mahkeme’nin alacağı karar bundan sonraki yönetici görevlendirmelerini doğrudan ilgilendirecektir. Bu kadar yandaşlık, ayırımcılık, kadrolaşma kokan uygulamalara fırsat vermemek için Anayasa Mahkemesi Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu herkese gösterecek bir karar vermelidir. Bizlerin sığınacağı liman yargıdır. Yargı adamları sorumluluklarını yerine getirmelidir ki, ülkemiz yalanın, hüllenin, gayri ciddiliğin, “ben istediğimi yaparım” edasıyla dolaşan külhanbeylerinin cenneti haline gelmesin.”

Bu haber toplam 78 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.