Pandemi süreci başladığı günden beri sürekli artan sorunlarımız oldu. Bu sorunlardan aslında öğrencilerin geleceği için bakılacak olursa en büyük sorunumuz olan online eğitim.

Online eğitime başlanıldığından beri ne yazık ki çoğu öğrenci mağdur. En büyük mağduriyet sebeplerinden biri ise internete bağlanıp bağlanamamalarıdır. 30 dakika olan bir ders için bile internetten kaynaklı ses ve görüntünün gitmesi ya da internetin kesilmesiyle birlikte tekrar bağlanayım derse devam edeyim derken öğrencilerin dikkat bozukluğuna sebebiyet oluyor.

Türkiye’de ne yazık ki her öğrenci eşit şartlarda eğitim görmüyor. Her evde bilgisayar ya da tablet olmaması eğitimi zorlaştırıyor. Bazı ailelerde birden fazla çocuk olunca dersleri çakıştığında diğeri telefondan girmek zorunda kalıyor. Bu da tabii öğrencinin ders verimini azaltıyor.

Bir diğer sorun ise öğrencilerin yüz yüze derste verdikleri önemi ne yazık ki online eğitimde vermemeleridir. Kamera ve ses zorunluluğu olmayan derslerde öğretmenlerin öğrencilerin derste ne yaptıklarını bilmeyip dersi dinleyip dinlemediklerini bilememeleridir.

Özellikle öğretmenlerin ilköğretim öğrencilerini ders sırasında dikkatlerini toparlayayım derken sınıfı yönetmekte çok zorlanıyor. Bu da yüz yüze eğitimde çok kolay bir şekilde sessizliği sağlayabilen öğretmenlerin online eğitim de sağlayamamasından dolayı öğrencilerin konsantrasyonunu bozuyor.

Yüz yüze eğitimde verilen ödevlerin ciddiyetle yapıldığı zamanlarda ki gibi uzaktan eğitimde verilen ödevlerin ciddiyetle yapılmaması da ayrı bir mesele. Çünkü derse katılım az olmasıyla birlikte verilen ödevler öğrenciler tarafından pek umursanmıyor. Bu da öğrencilerin konuları kavrayamadığını gösteriyor.

Milli Eğitim Bakanımızın bu konudaki çalışmalarını ve emeklerini görüp takdir ediyoruz. Öğrencilerin geleceği ve daha iyi bir eğitim için verilen her emek çok değerli. Tez zamanda coronvirüsten kurtulup artık tüm öğrencilerin okullarına geri dönmesi dileği ile hoşça kalın.