Menfaat Her Dili Konuşur Hatta Her Kılığa Girer

Gün öyle olmuş ki eskiden insanlar komşunun derdine koşmayı bilirdi.

Menfaat değil merhamet önde idi.

Şimdi çevrenize bakıyorsunuz, acıma duygusunu yitirmiş, içindeki canavarı ve tırnaklarını çıkarmış saldırıya hazır bir yığın insan.

Öte yandan çevrende yaşadıklarına bakıyorsun, makam menfaat peşinde koşan insanlar bunu elde edince yakın çevresini bile tanımaz hale geliyor.

Çünkü böyle davranmasının altında birçok neden var ama en önemlisi kendini farklı mahallenin çocuğu olarak görmeye başlaması yatmakta.

Aslında makamların gelip geçici olduğunu düşünseler böyle davranmamaları gerektiğini hatırlayacaklar.

Bu durum insanların muhakeme yeteneklerini kullanamadıklarını, refleksleri ile hareket ettiklerini bize gösteriyor.

Gerek yerel basında, gerek ulusal basında tanık olduğumuz vakalar bunların en güzel göstergesi. Bürokratik görevler kalıcı değil.  Nasıl ki insan dünyaya kazık çakmıyorsa, makamlarda sürelidir.

Yine bu kafadaki insanları işe alırken, referans olurken güdülen mantık bizim mahallenin insanı, bundan bize zarar gelmez, bu insanlardan başka şekilde menfaat temin edileceği düşünülmüştür.

Ancak 3-5 kişiyi mutlu ederken birçok insan mağdur ve mutsuz ediliyor.

Sistematik çalışılmadığı, liyakata önem verilmediği, iç denetimlerin objektif yapılmaması sonucu bu tür olayların yaşanacağını bilmekte fayda var.

İnsanları birbirinden ayıran, hatta kardeşi kardeşten, evladı anne babasından, aynı iş yerinde çalışan kişileri iş göreni, işvereninden ayıran, işvereni çalışandan ayıran hep menfaat davası değil midir?

Böyle davranırken başkalarının haklarını ihlal ettiklerini düşünseler bunu yapmazlardı diye düşünürüm hep.

Şu da asla unutulmamalı

Dozu ayarlanamayan menfaat her türlü ahlaksızlıkları harekete geçirir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.