Fethiye’de dördüncü kez göreve geçilen Belediye Başkanı Behçet Saatcı’nın, seçim çalışmalarında düzenlediği mahalle toplantılarında vatandaşlara anlattığı ‘Kuru fasulyeli nasipse' hikayesi gerçek oldu. Seçimden zaferle çıkan Başkan Saatcı, 10 bin kişiye kuru fasulye ikram etti.

Fethiye Salı Pazarı’nın 3 bölgesinde kurulan stantlardayaklaşık 10 bin kişiye etli kuru fasulye, pilav ve beraberinde turşu ikramı yapıldı.Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı’da kuru fasulye dağıtımlarına katılarak vatandaşlara yemek servisi yaptı.

“Nasip dedik, nasip oldu” diyen Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, “Bizim seçim meydanlarında anlattığımız bir kuru fasulye hikâyesi vardı. Takriben 30 konuşma yaptıysak, 20’sinde bu nasip hikâyesini anlattık. Dinleyenlerin bile tekrar tekrar dinlemekten keyif aldığı güldüğü bir hikâyeydi. Bizde söz vermiştik. Allah izin verirse, nasip olursa, seçimi kazanırsak, Salı pazarında vatandaşlara etli kuru fasulye ikram edeceğiz’ demiştik. Nasipse dedik, nasip oldu. Yiyenlere de afiyet olsun. Bu anlamda sözümüzü yedirmeyen, arkamızda dimdik duran Saygıdeğer Fethiye Aileme tekrar teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Vatandaşlardan Kadir Tezer ise, Başkanın seçim meydanlarında kuru fasulye nasip hikayesini sürekli anlattığı belirterek, “Başkan Saatcı seçimden önce ‘nasip olursa Salı pazarında etli kuru fasulyeyi hep beraber yiyeceğiz’ demişti. Sayın Saatcı’ya başkanlık tekrar nasip oldu. Bugün bu fasulyeyi yiyoruz. Başkanın sözünü tutmasından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

Saatcı’nın kuru fasulye hikayesi

“Adamın birinin canı kuru fasulye istemiş. Akşam hanımına demiş ki, ‘Hanım yarın sabah ben et alacağım. Fasulyeyi de göndereceğim. Akşama kuru fasulye yap da yiyelim’ Gitmiş kasaptan etini almış, bakkaldan da fasulyesini almış eve göndermiş. Saat başı hanımını arıyormuş. “Hanım oldu demi? Fasulyeyi yaptın demi?” diye. Kadında “Yaptım nasipse yiyeceğiz” demiş. Adam akşam eve gelmiş, “Hanım tamam mı? Sofra kurulu mu? Canım çok istedi” demiş. Hanımı da “ Evet nasipse yiyeceğiz bey” demiş. Adam üzerini değiştirmiş, ellerini yıkamış, sofraya oturmuş. Daha kuru fasulye den bir kaşık almadan kapı çalmış. Gelen iki tane sivil polismiş. Polisler, ‘Hakkınızda şikâyet var karakola kadar geleceksiniz’ demişler. Adamda “Ya ben esnafım, benim yaptığım bir şey yok” demiş ama polisler adamı almışlar karakola götürmüşler. Adam karakola gitmiş. Sabah saat 5’e kadar adamın sorgusu sürmüş ve daha sonra adamı serbest bırakmışlar. Sabah saat 5’de adam evinin kapısına dayanmış. Kapıyı çalmış. Karısının ‘Kim o?’ sorusuna, adamda ‘Nasipse kocan!’ demiş”