Günlük hayatın sorunlarından…!

Saçma gelse de, gelmese de günlük hayatımızın sorunlarla dolu ama dopdolu olduğunu biliriz. Bilinen veya ani gelişmiş sorunların üstesinden gelmek için uğraştıkça uğraşır ve çözümlenmesi gerekenleri sırasıyla saf dışı etmeye çalışırız… Sırasıyla diyorum çünkü sorunlar hayatımızın ekürisidir… Oldu olmadı, bitti bitmedi manivelaları içinde hayatımız sürerde gider… Öyle ki hayatımızın küçük de olsa büyük de olsa sorunlarıyla savaşmak boynumuzun borcudur. Basit gibi görünse de bağımlılık yapan kötü alışkanlıklar, korku saçan sokak köpekleri, erozyon yüzünden kaybettiğimiz topraklar,gürültü kirliliği ve şehrin yoğun trafiği örneklenmesi hayatın sorunlarından sadece bir kaçı..!

Hızlı düşünerek mutlu olmanın yolları her şeyden önce kendi elimizde. Bunu böyle bilelim. Mesela sıkıcı, keyifsiz kısacası “suratsız” modunda dolaştığımız bir günde kendinizi iyi hissetmek için pozitif şeyler düşünmeye çalışmayın, sadece hızlı düşünün. Çok yeni yapılan bir araştırmaya göre hızlı düşünmek ruh halini iyileştirmenin hatta yok olmaya yüz tutmuş moralimizi yükseltmenin en başarılı yollarından biri…! Evet, hayatımızı hızlı yaşayıp her şeyi hızlıca tüketir hale gelmiş ve kendimizi bu moda odaklamışız… Ama sorunların çılgınca büyümesine göstereceğimiz defansın büyüklüğü sadece kendi elimizde olup; onları ortadan kaldırmamızı öncelikle bu hareketi düşüncelerimizde eritmeliyiz.

Yaşantımıza eşlik eden ve her zaman iç içe olduğumuz motorlu araçlar ise içinden çıkılmaz şekilde sorunları dağ gibi büyütmeyi; tüm Türkiye genelinde araç sayısının çoğalmasıyla Muğla’da da bu sorunun kaçınılmaz olduğu kesin gerçektir. Nasıl mı?

DİE’nin nüfus yoğunluğuna göre yaptığı araştırmanın İstanbul ve Ankara’dan sonra ayağı Muğla şehri olup özellikle merkez başta olmak üzere Muğla hinterlandında araba yoğunluğundan geçilmiyor dersem bilin ki abartmamış olurum. Sabah akşam trafiğinin yoğunluğu üzerime olsun maşallah arabadan hiç geçilmiyor. Çağımızdaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler toplum ve insan yaşamını çok boyutlu olarak etkilemiş ve bu anlamda yaşam standartları yükseliş göstermiştir. Dünyada, Türkiye’de, özellikle Muğla’da sayısının hızla artması büyük ivme kazanmış, paralelinde şehrin fiziki yapısından sorunlar hızla büyümüştür. Bu hıza yetişemeyen altyapı faaliyetleri trafik sorunlarının artışını da beraberinde getirmiştir. Trafikte ve ulaştırmada ana unsur insandır. Oluşan kargaşanın Muğla’da kaçınılmaz ve toplumsal bir sorun haline gelmesi trafik kargaşasının en önemli etkenlerinden birisidir. Bu etkeni insan, taşıt, yol, çevre, iklim olarak sıralayabiliriz. Ancak insan faktörü ana unsur olup sürücü, yolcu ve yaya hatalarını üç ana başlıkta toplayabiliriz.

Muğla’da araç sayısının yoğunluğu her ne kadar MOBESE kamera sistemi, sinyalizasyon, trafik kuralları, trafik polisi ve araçlarının şehir içi veya dışı kontrolleri her ne kadar caydırıcı özelliğini, toplumu  kontrollu olmaya davet etse de gözlerden ırak, kafalar yön değiştirdiğinde hataların ve sorunların büyümesi an meselesidir. Hem de her an..! Araç trafiği yoğunluğu kadar, sürücü hatalarının fazlalığından kaynaklı özellikle şehir içi trafik kargaşası sorunları kat be kat arttırdı. Şehir içi kontrollerinin belki de yetersizliği hoyratça kullanılan araçlar, aşırı hız (şehir içi) güvenliksiz hareketler şehir içi trafiğinin içinden çıkılmaz bir hal almasına neden olmaktadır. Özellikle şehir merkezindeki ara caddeler bilhassa sokakların yarış pisti haline döndürüldüğünü ve bu konuda yetkililerin gerekli önlemleri almalarının zorunluluğunu ortaya koyuyor.

Kısacası Muğla’da araçlar hızlı, sürücüler sabırsız ve bilinçsiz..! Hal böyle olunca ortaya çıkan tablo hepimizi rahatsız edici boyutlara geldi.. Sınırlarını da aşmak üzere…! Dolayısıyla trafik polisinin yaptığı görevin her ne kadar yeterli olduğunu düşünsek de yapılan kontrollerin biraz daha sıklaştırılması gerekmektedir. Salt şehir dışı trafiğinin oto kontrolu değil, özellikle şehir içi trafiğinin de düzensizliği beni olduğu kadar; herkesi ve hepimizi rahatsız etmeye başladı.

Her sorunda olduğu gibi trafik sorunun da aklı selim düşünen ve davrananların insanlara ihtiyacı var.

Şimdi hızlı düşünerek günlük hayatın sorunlarından biri olan (hem de en büyük sorun..!) trafik sorununa her ne kadar büyük olsa da çözüm getirmek ve bu sorunu gidermek bizim asli görevimizdir diye düşünüyorum. Yayaları hiçe sayan akıllıca araç kullanan sürücüleri bile zor durumda bırakan eyyyy hızlı araç sürücüleri…. Unutulmaması gereken yolların yarış pisti olmadığı ve hiç olmazsa birazcık saygı ve sevgi… bir gün zor durumda kaldığınızda ne hissediyorsanız; sürücü hatalarınızla oluşan sorunla hiç olmadığı kadar gerek yayaları, gerekse diğer sürücüleri zor durumda bıraktığınızı en azından belki..! hissedeceksiniz!

Günlük yaşantımızın sorunlarından birisi olan trafik kargaşasını sıfırlamak o kadar zor değil.

Gelin bugün hayata hızsız, biraz saygılı başlayın. O gün bugün olsun…!

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.