GÜMÜŞ: MECLİS ÜYELERİ SEÇİMLE GELSİN

RÖPORTAJ-Geçtiğimiz günlerde yapılan temayül yoklamasında 7 aday arasından açık farkla birinci oldunuz. Bu başarınızda etkili olan temel faktörler nelerdir?Öncelikle partimizde ön seçim yapılmasına vesile olan genel merkezimizden,...

GÜMÜŞ: MECLİS ÜYELERİ SEÇİMLE GELSİN

RÖPORTAJ

-Geçtiğimiz günlerde yapılan temayül yoklamasında 7 aday arasından açık farkla birinci oldunuz. Bu başarınızda etkili olan temel faktörler nelerdir?

Öncelikle partimizde ön seçim yapılmasına vesile olan genel merkezimizden, il ve ilçe başkanımıza kadar çok teşekkür ediyorum. Partimiz bu ön seçimi özlemiş. Bunu da seçim günü gördük. Partimize has çok güzel, çok seviyeli bir seçim oldu. 7 tane bir birinden değerli aday adayı arkadaşımızla seçime gittik. Biz parti içi hizmet yarışına girdik. Üyelerin tercihi, teveccühü bizim yönümüzde oldu. Ben oy veren vermeyen herkese teşekkür etmek istiyorum. Benim açık ara birinci olmamı gerekçe olarakta ben son 9 yıldır ilçe yönetimindeyim. Son 5 yıldır ise ilçe başkanı olarak devam ediyorum. 2009 seçimleri öncesi atandım daha sonra iki dönem tek aday olarak seçilerek ilçe başkanlığı görevine getirildim. 2500 civarında üyemiz var. Ben yaklaşık bunların 2 bin tanesini isim isim tanırım. İlçe başkanlığı dönemimde üyelerimizin, partililerimizin cenazesi varsa acılarını paylaşmaya gittik. Düğünleri varsa sevinçlerine ortak olduk. Ne zaman nerede bizi görmek isterlerse yanlarında bulunduk. Halkında istediği buydu. Bu büyük  avantaj oldu benim için. Bir diğer noktaya bakarsanız ben teknik adamım harita mühendisiyim. Belediyecilikte belediye başkanının teknik adamın daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Üyelerimiz de bunun farkındaydı. Buda önde çıkmamızın sebeplerinden biri oldu. En genç iki aday adayını üyelerimiz ilk iki sıraya koydu. Artık partimizde de gençlerin istendiğinin bir göstergesi oldu. Birde köy kökenli  olduğumun da avantajı olduğunu düşünüyorum. Bizim merkeze bağlı 48 köyümüz var. Bu köylerde 400 civarında üyemiz var. Bunların yüzde 80 civarı geldi oylarını kullandı. Oy kullananlarında yüzde 80’e yakının tercihi ben oldum.

-Sayın Gümüş, sandıktan demokratik bir şekilde tabanın oyunu aldıktan sonra parti içinde olumlu yada olumsuz davranışlar oldu mu? Adaylığınızın kesinleşmesi konusunda tereddütünüz var mı?

Partimize yakışan kavgasız, gürültüsüz, partimizin özlediği Muğlamızın Türkiye’ye örnek temayül yoklaması, seçim yaptık. Belki aday adaylarının çok kendilerinin değil de yanındaki kişilerden o anda kazanamama  duygusu olmuş olabilir ama genelde gerçekten partimize yakışan çok olgun üst seviyede bir  seçim yaşadık. Bir olumsuzluk olmadı. Ben bütün aday adayı arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 4-5 aylık ön seçim sürecinde seviyeli bir propaganda yürüttük. Kesinlikle bir tereddütüm yok. Zaten seçim günüde o günkü temayül yoklamasından sorumlu olan parti meclis üyemiz benim elimi kaldırarak adayımız hayırlı olsun dedi. Hatta Muğlamızın belediye başkanı olarak anons etti. Genel Başkan Yardımcımız Adnan Keskin de benimle telefonla görüşerek tebrik ederek hayırlı olsun dedi. Geçtiğimiz hafta içinde de yine Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Gökhan Bey’de tebrik etti. Yani o konuda hiçbir tereddütüm yok ki biz 7 aday adayı da devamlı il ve ilçe başkanlarımızın nezaketinde toplantılar yaptık. Hepimizin de ortak görüşü de şuydu,  bir tek oyla kim fazla çıkarsa partimizin adayı odur diyorlardı. Bugüne kadar da hiçbir şey olmadı. 22 Aralık’ta parti meclis toplantımız var. Bütün Muğlamızın büyükşehir ve diğer ilçe belediyeler temayül yoklaması olan yerlerin kesin isimleri 22 Aralık’ta parti meclisinde çıkacaktır diye düşünüyorum.

-Muğla’yı uzun yıllardan bu yana CHP’li başkanlar yönetiyor.  Toplumda özellikle son zamanlarda olumlu belediyecilik yapıldığı kadar, olumsuzlukların da olduğu dillendiriliyor. Siz Muğla’yı yönetirken ne gibi farklılıklar yaratmayı düşünüyorsunuz?

Muğlamız 40 yıldan bu yana sosyal demokrat belediyecilikle yönetiyoruz. Muğla’nın kendi içinde yaşadığı insanlar daha farklı yeni şeyler isteyebiliyorlar. Ama dışarıdan biri baktığı zaman başka illerde yaşayan birisi Muğla’nın farkını, güzelliğini çok iyi görebiliyor. Belki biz içinde olduğumuzdan pek farkına varamıyoruz.  Onun güzelliği de burada sosyal demokrat belediyeciliğin yönetilmesinden kaynaklanıyor. İnsanlara daha çok değer veriliyor, yaşam kaliteleri en üst seviyeye nasıl yükseltebileceğine dair belediyeler çalışma yapıyor. Tabi ki sonuçta muhalefet partisiyiz. Devletten, hükümetten istediğin desteği alamadığın zaman da bazı sıkıntılar yaşanıyor. Bunlar aşikar. Bazen de iletişim bozukluğundan kaynaklanan durumların söz konusu olduğunu düşünüyorum. Yoksa diğer türlü halkın içinde gezen halkla beraber olan sosyal demokrat belediyeciliğin en iyisinin Muğla’da yaşandığını düşünüyorum. Başka illerde hiçbir belediye başkanının sokakta tek başına gezebildiğini ben görmedim. Ben sloganımızla seçim öncesi “Menteşe’yi birlikte yönetmeye geliyoruz” dedik; ki, biz hepimiz oturup da belediye binasını birlikte yönetecek değiliz. Ama sivil toplum örgütlerinin, odaların, derneklerin hepsinin düşünce ve görüşleri nelerdir bunları dikkate alacağız. Ben kendi yapacaklarımı söylüyorum daha çok. Demek ki, iletişim de bir sıkıntı varsa bugüne kadar bazı şeyler eksik kalmış demektir. Seçimdeki en büyük avantajlarımdan birisinin de halk beni kendisi gibi gördü o yönden de tercih etti. Bunu da en iyi şekilde halka karşı yansıtmak benim görevim olacak. Halkın içinde sokaklarda olacağım.

-Temayül yoklaması öncesi size karşı mücadele eden adayların ekibinden bazı kişilerin sizin seçildikten sonra yanınızda gözükmeleri dikkat çekiyor. Bu olay parti tabanında da sizin rahat çalışamayacağınız izlemini yaratmaktadır. Bunun için yola çıktığınız ekiple mi belediyeyi yöneteceksiniz? Yoksa diğer aday adaylarının ekiplerinden de karma bir ekip yaparak mı yöneteceksiniz?

Ben ilçe başkanlığı yaptığım için CHP tabanını üyeler ve diğer aday adaylarına göre çok daha iyi biliyordum. O yüzden ben aday adaylığı sürecinde yola çıkarken çok değerli insanlar olmasına rağmen hiçbir arkadaşımızı meclis üyesi olur musun? diye hiç kimseyi aramadım teklifte de bulunmadım. Belki bu yönde hata yaptım. Hiç kimseye söz vermeğim için çok rahatım. Bundan sonra ne yapacağım. Ön seçim bitti. Partimizin adayı da belli. Birbirinden değerli 90 civarında meclis üyesi aday adayı arkadaşımız var. Gönlümden geçen onlarda bizim gibi sandığa girsin, kim çıkarsa çalışalım. Hepsi bizim arkadaşımız. Kimseye söz vermediğim için yanımda gezenlere de illa meclis üyesi yapacağım diye bir şey yok. Bölge dağılımı çok önemli. Bayırdan, Yeşilyurt’dan meclis adayı varsa Kafaca’dan, Yerkesik’ten de olması gerekiyor. Bölgesel temsili açısından dengelemek çok önemli. İkinci bir önemli nokta da meslek grupları çok önemli. 48 köy, 4 belde, Muğla merkez bir Menteşe Mahallesi olduk. Köyler artık mahalle oldu. Tarım ve hayvancılık yönünden ne yapılabilir. Bu yüzden bu işleri bilen meclis üyeleri de gerekiyor. Seni desteklemedi, son anda sana geldi noktasına gelince de, yola çıkarken ilçe başkanıydım. İlçe yönetiminden arkadaşlara danıştım. Bir başkan adayı çıkması gerekirse en doğal hakkının ilçe başkanı olacağını söylediler.  Benim arkamda duracaklarını, destek vereceklerini söylediler. Ben yola çıktım. Yola çıktığım nokta da insanlara sen niye beni destekledin niye yanımdasın da demedim. Gidene de niye karşıdasın demedim.

-Muğla’nın büyükşehir olması nedeniyle CHP’nin adayını ne şekilde belirlemesi gerekir? Sizce 30 Mart seçimleri gerek Menteşe’de gerekse büyükşehir de nasıl sonuçlanır?

İlçe başkanlığı dönemimde sık sık danışma kurulları yapılıyor. Bu kurulda adayların belirlenmesi konusunda tartışmalar yapılıyor. Orada hep söylediğim şu; Menteşe’de merkez ilçe de mutlaka ön seçim olması gerektiğini, en doğrusunun bu olduğunu ama büyükşehir de bunun sakıncalı olabileceğini hep söylemişimdir.  Çünkü büyük şehir belediyesini seçiyoruz biz. Zaten Türkiye’de güçlü olduğumuz 4-5 tane ilimiz var. En güçlü olduğumuz Muğla. Muğla gibi bir yerde bunu çok fırsat vereceklerini zannetmiyorum. Türkiye’de il bazında CHP, büyükşehirler içinde en rahat kazanacağı, en çok oy farkının olacağı yerin Muğla olacağını düşünüyorum. Bunu AKP mitinginde de gördük. Başbakan Muğla’da, Muğlalı olmayan insanlara karşı bir miting yaptı. Hiçbir Muğlalı yoktu. Kavaklıdere de bile çok iyi olduğumuz söyleniyor. Köylerde son 5 yıldır il genel meclisinin CHP iktidarında olmasının bize katkısı çok oldu. Kendi ilçe başkanlığı dönemim de merkez ilçe bağlı 48 köye baktığımız zaman oyumuz geçmiş dönemlere göre çok çok yukarları da olacak. Geçmişte sağ kökenli olup şimdi bize oy verecek çok köy muhtarımız var. Birebir görüyor ve yaşıyorum.

Bu haber toplam 107 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.