Doğan her güne, yaşanmış her şeye kaybedecek neyiniz  var ki gülümseyince..! Demir atmadan yalnızlığa, sevincini tüm insanlıkla paylaşmanın en güzel tarafı yine gülümsemek olurdu. Gülen insanın umudunu yitirmediği, her bitişin ise yeni bir başlangıcın başlıca sebebi olduğu düşünülürse, alın size kocaman bir gülücük…

Peki gülünce yüzünde güller açıyor..! cümlesinin hiç anlamını derince düşündünüz mü? Hayata korkulu gözlerle bakmamak, korkunun esiri olmamakta yaşanmışlığın en cesur yanlarından birisidir… Hayatın yorgunluğu bile yüzünüzdeki o engin gülümseme tomurcuklarını  hiç söndürmesin. İnsanoğlu’nun aslında unutmaması gereken asıl konuda hayatın tüm gerçeklerinin gülümsemede saklı olduğudur. Mutluluk veya mutsuzluk… Bu kavramları sürekli yaşarız. Ancak gülmek için illaki mutlu olmanın beklenilmemesi gerekir. Herşeye rağmen bir gülüşün, bin mutluluğa neden olduğu bilin ve hiçbir olumsuzluğu kafaya takmadan siz de gülün geçin… Tıpkı benim gibi..! Çünkü zaman aşımına uğradıkça dertler körelir ama gülümsemeniz, bir tebessüm asla sona ermez. Ermemeli de..!

Geleceğimize, belki de kaderinize sürekli gülümsemek hayatınıza renk katar. Bir üzüntü anında gülümsemek her ne kadar mucize gibi olsa da bulaşıcı özelliğini yitirmemesine özen gösterin. Güler yüzlü olmak, hem size hem de sizin yoklayacağınız kapıları ardına kadar açar. “Ne kadar da güleryüzlü, gülümsemesinin getirdiği sıcak kanlılık apaçık ortada..!” ifadesinin sizi şöyle sarıp sarmaladığını bir düşünsenize… Yüz ifadenizle hayatınızı renklendirip çevre faktörünü arttırmaya gayret göstermeden her şeyin kendiliğinden oluşması size artı değer katmaz mı? Hıııım! Hem de nasıl… Olursa böyle olur…

Hayatın her alanında yaşanmışlıklar veya bir köşede bekleyen yaşanacaklar vardır. Etkilerin büyüyüp, çekilmez hale geldiği anlarda bile rahat olabilmeyi becermenin ve son derece rahat olmanın bir gülümseme ile doğru orantılı olduğu konusunda sizinle her konuda bahse girerim.

Son 9 yıl içinde yaşamış oldukları rahatsızlıklarından dolayı yaşamlarını yitirmiş; nur içinde yatsınlar, yaradanım mekanlarını cennet eylesin; değerli annem ve babam rahatsızlıklarının verdiği o olumsuz anlarda dahi gülümsemeyi yüzlerinden eksik etmemişler, çekilmez ağrılarının zirve yaptığı dönemlerde bile o gülümsemeli tavırlarıyla ızdıraplı saatlerini tolore edip üzülmeme engel olmuşlardı. Haliyle bazı şeyleri her ne kadar seziyor olsam da o hazinli ama bir o kadar şefkatli gülümsemeleri ile “Hadi bırak sağa sola bakınmayı...! Sen de gülümse…” der gibi benim de gülümsememe katkıda bulunurlardı.

Hele babamla (birbirimize canım arkadaşım) derdik… Tavla oyunlarımız gülümseme tavrının dışına çıkıp kahkahalarımızla etrafımızda o anda bulunan her kim varsa onların da neşelerine neşe katıp gülümsemelerine neden olurduk. Her eve geliş gidişlerimdeki o anlamlı bakışlarıyla, gülümsemesi sanki gözlerine de yansımış, o ışıl ışıl bana bakan gözbebekleri pırıl pırıl parlardı. Kısacası adeta gözlerinin içi gülerdi. Gözlerinin içinin gülmesi diyorum anne veya baba olanlarınız bu duyguyu mutlaka yaşıyorsunuz, kısacası sadece benim anlattıklarımdan feyz almıyorsunuz. Gerçekten çocuğunuza bakışınız bile gülen gözlerle oluyor.

Hele annem… Hamarat, bir o kadar misafirperver bir insandı. Evine misafir olduğunuzda karnınız aç veya tok hiç fark etmez o gülen yüz ifadesiyle sizi illaki bir şeyler yiyip içmeden asla göndermez. O eski ananevi misafir ağırlama keyfini bugünkü günde bile mutlaka yaşardı. Hem de gülümseyerek, candan, cana yakın ve iyi niyetiyle… Misafirini gerektiği gibi ağırlamanın o mutluluk hali canım anacığımın yüzüne, dolayısıyla gözbebeklerine yansırdı.

O iyi niyet abidesi iki gülen yüz.. Hakkın rahmetine kavuştular. Tertemiz kalpleri ve gülen yüzleri ile ebedi istirahatlerine çekildiler. Ben değerli büyüklerimi her an kalbimde taşıyarak gülen yüzleri ile hafızama kazıdım ve her ne kadar onlar olmadıkları için aşırı hüzünlü olsam da gülen yüzlerine gülen yüzüm ve gözbebeklerimle karşılık veriyorum. Nur içinde yatın. Mekanlarınız cennet olsun…!

Meyvesi ağacının dibine düşermiş böyle bir anne ve babanın sahip olduğu güleryüz ve samimiyet misyonuna bendeniz de sahibim… Ve mutluyum. Sizlere minnet ve şükran doluyum annem ve babam… Gülen yüzünüzle sizi hep kalbimde yaşatıyorum ve yaşatacağım.

Gülümsemeler hiç bitmez, bitmemeli…! Hayatın gerek olumlu gerekse olumsuz yönlerine hep sahip oluruz. Ancak “always smile” der  yeryüzü insanı. Biz ise “Daima gülümse” deriz haydi o zaman hayata bir gülümseme at. At ki düşmanlar çatlasın.

Yüzünüzden gülümseme, yüreğinizden sevgi hiç eksik olmasın. Ne demiştik, bir gülüş bin mutluluğa bedeldir… İşte o gün bugündür!