GERÇEK HAYAT ÖLDÜKTEN SONRA BAŞLAR

Gerçek hayat öldükten sonra başlar

Bugünkü yazımda sizlere İslam ve din üzerinde bazı bilinmezi ve hepimizin buna idrak etmesi gerektiği konusunda sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hikmet ehil zatlar buyuruyor ki; Müslüman sadece cennetin nimetlerini ve sonsuzluğu veya cehennemin sonsuz olduğu ve azabın şiddetini düşünse başka ihtiyacı yoktur. İdama götürülürken biri ipten başka ne düşünür? Yiyip içmekten kesilir, şunu bunu yapacağım hayali nerede kalır. Doktor inceleyip sen kanserlisin dediği zaman o kimse de kanser olduğunu anlayınca artık erimeye başlar. Ölümün başa geleceğini hiçbir zaman unutmamalıyız.

Her canlı buna mahkumdur ve herkes ölecektir. İnsan ölünce bir hiçtir. Mal, mülk, evlat ve başka neyi varsa hepsi bir anda yok olur gider. Asıl hayat işte o gün başlayacaktır. Sevgili okurlarım, değer mi bu kadar kısa bir ömrümüzde azmaya, kudurmaya, kin ve öfkeye, kardeşçe yaşamak var iken. Hepsini bırakıp gideceğiz. O nedenle malın mülkün peşinde koşmaya, hırslanmaya, birbirimizi kırmaya ve üzmeye bunların sevdasıyla ölmeye değer mi?

Allahu Teala’ya tevekkül et ve güven. İman azaldıkça insan kendini emniyette hissetmek için birçok tedbir peşinde koşar. Şu emeklilik, şu tarla, şu banka, şu ev diyerek bunlarla meşgul olur. Değerli okuyucular, halbuki bunların hepsi boş yalandır. Günümüzde fidan gibi genç delikanlılarımız bile ölüyor. Bir gün yok ki eşten, dosttan, tanıdıklardan ölüm haberi gelmesin. Anlayan için bu haberler bizi ölümü hatırlatmak, ibret almak bakımından çok önemlidir.

Çünkü neşenizi kıran, lezzetinizi yok eden ölümü çok sık hatırlayın. Hadis-i Şerif bunu özellikle vurguluyor. “Ölüm hayal olan bu hayatın sonu ve ebedi olan asıl hayatın başlangıcıdır”. Sevgili okurlarım, Cenabı Hak kılcal damarımızı tıkasa ki, vücudumuzda uç uca eklense dünyayı dolaşacak kadar çok kılcal damarımız vardır. Az bir tıkalı kalsa felç oluruz. Bu damarları bizler kendi kendimize açabilir miyiz? Diye hep düşünüyoruz. Açamayız. Bizler şimdi yaşıyoruz, ayaktayız, sıhhatliyiz ve bu hizmetleri yapıyoruz. Bütün bunlar parayla pulla mı? Yoksa Cenabı Hakkın kudretiyle mi oluyor? Bunu iyi düşünmeliyiz. Önce bu nimetlerin şükrünü hep beraber yapmalıyız ve eda etmeliyiz. İman ve Kurandan, doğruluktan ve Allah’ın yolundan, Peygamberimizin izninden ayrılmadan ömrümüzü eda etmeliyiz. Sonra zaten parayı pula, malı mülke, gönül bağlamaya sıra gelmez .

Değerli okuyucularım, ben bunları niye yazdım bugünkü genç nesillerimiz bunları bilmiyorlar. O nedenle bu gençlerimizi özellikle mesajımdır. Bunların bilinmesi ve öğrenilmesi gereken konular olduğunu inanıyorum. Bu düşüncelerle bazı bilgilerimi siz değerli okuyucularımı sundum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.