“Bayrak filmle değil iradeyle korunur”

Diyarbakır Lice’deki Türk Hava Kuvvetleri Kışlası’ndaki Türk Bayrağının bölücü terör örgütü yandaşları tarafından indirilmesine tepki gösteren Kamu-Sen Muğla İl Temsilcisi Mürsel Özata, bunun sorumlularının başında...

“Bayrak filmle değil iradeyle korunur”

Diyarbakır Lice’deki Türk Hava Kuvvetleri Kışlası’ndaki Türk Bayrağının bölücü terör örgütü yandaşları tarafından indirilmesine tepki gösteren Kamu-Sen Muğla İl Temsilcisi Mürsel Özata, bunun sorumlularının başında iktidarın geldiğini belirterek, “ Bayrak reklam filmi ile değil sarsılmaz bir irade ve kararlılıkla korunur.” Dedi.

Diyarbakır Lice’deki Türk Hava Kuvvetleri’ne ait kışladan Türk Bayrağının terör örgütü yandaşlarınca indirilmesine tepkiler sürerken, Kamu-Sen Muğla İl Temsilciliği tarafından Sınırsızlık Meydanı’nda bir açıklama yapılarak kınanda.

Bayrağın indirilmesi sırasında müdahalede bulunulmamasına de tepik gösteren Özata, “Askeri bölgenin içine girip bayrağımızı indiren hainlere güvenlik güçlerimiz herhangi bir müdahalede bulunmamıştır.

Bayrak, bir milletin varlığının ve bağımsızlığının sembolü, tarihinin hatırasıdır. Bayrağın değeri, yapıldığı kumaşla değil, dalgalanması için ödenen bedelle ölçülür. Türk bayrağı dışında rengini, milletinin kanından almış başka bir bayrak yoktur. Askeri olarak bayrak ve sancağına hakaret edilmesine göz yummak, en büyük milli şerefsizlik olarak kabul edilmiş, tarihte bayrağa hakaret, padişaha ve devlete hakaret suçu ile ayni derecede tutulmuştur. Bayrağın kutsallığı, savaş meydanında en yüksek derecesini bulur, bayrağı yere düşürmemek için en yüksek rütbeli askerlerin dahi en küçük bir tereddüt göstermeden şehitliği göze aldıkları görülürdü. Zira bayrağın düşmesi, mağlubiyetle eş değerdir.”dedi.

Malazgirt’te, Kosova’da, Mohaç’ta, Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da bayrak yere düşmesin diye nice yiğitler canlarını seve seve vermişlerdir. 1984 yılından beri PKK terör örgütünün eli kanlı canileri, bayrağımızı indirmesinler, ülkemizi bölmesinler diye kuş uçmaz kervan geçmez dağlardaki karakollarda on binlerce evladımız toprağa düştüler ve bu kutsal bayrağı şimdiki nesillere, bugünkü iktidara selametle teslim ettiler.

“Açılım sürecinde gelinen nokta budur”

İktidarın açılım sürecini de eleştiren Özata, şunları söyledi: “Siyasi iktidarın yıllardır “Analar ağlamasın” palavrasıyla devleti değersizleştirme; şehitlik, gazilik, bağımsızlık gibi kavramları milletimizin dimağından söküp atma, teröristle aleni, gizli pazarlık yapmak suretiyle, devletimizin varlığına kast edenlere itibar kazandırma politikası, sonunda bayrağımızın indirilmesi noktasına kadar gelmiştir.

Bu durum, siyasi iradenin dile getirdiği “sindire sindire” kabul ettirme stratejisinin,  terör örgütüne karşı mağlubiyeti kabul ettirme aşamasıdır. Kutsal Türk bayrağını dahi seçim malzemesi yaparak milli değerlerimiz üzerinden siyasi rant elde etme peşinde koşan siyasi irade, bugün bayrağımız yerlere atıldığında niye tepki vermemiştir? Demek ki bayrak, reklam filmleriyle değil; kararlılıkla, sarsılmaz bir iradeyle korunuyor.  Bugün gördük ki, bayrağı yükseklerde tutmak için söz vermek değil can vermek gerekiyor.

Gelinen bu durumdan başta siyasi irade olmak üzere açılıma destek veren sivil toplum örgütleri, sendikalar ve olan biteni görmezden gelip siyasi iradeye kayıtsız şartsız güç ve destek verenler sorumlu olduğu kanaatindeyiz.

Rengini sayısız şehidimizin kanından alan, varlığımızın ve bağımsızlığımızın sembolü bayrağımıza yapılan bu saldırıyı lanetliyor, bu rezalete seyirci kalan tüm kişi, kurum ve kuruluşları kınıyoruz. “

Bu haber toplam 113 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.