Üzeyir Yıldırım

Üzeyir Yıldırım

  BAŞKALARINI ALAYA ALMA / ÜZEYİR YILDIRIM

Alay etme duygusu insanlarda, kendini dev aynasında, büyük görmeyle başlar, daha sonra karşısındaki insanları yok, yani hiçe sayıp, insanlara tepeden bakmaya kadar gider. Yüce Kitabımız Kur’an ı Kerimde Müminlerin kardeş olduğunu beyan ederek bu kardeşliği yok edecek her türlü söz ve davranışları men edip yasaklamıştır.

Alay eden kimsenin gururlanıp kibirlenmesi yanında, alay etme hareketiyle mümin kardeşini incitmesi, üzmesi ve rahatsız etmesi de asla söz konusu bile olamaz. Kibirlenip,  gururlanarak kendini büyük görmesi haram olduğu gibi karşısındaki mümin kardeşini eziyet etmesi de haramdır. Her türlü kötülüğün sonucu olarak İslam toplumunda sevgi, saygı ve kardeşlik bağlarının gevşemesi de söz konusu olmaktadır. Bunun sonucunda alay ile beraber fertler arasında kin, düşmanlık ve nefret duygusu girmekte, dolayısıyla bunun zararı sadece iki kişiyle kalmayıp toplumsal bağların zayıflamasına da sebep olmaktadır.

Bu konuda Kitabımız Kur’an ı Kerimde Hucurat suresindeki bir ayet durumu gayet güzel bir şekilde bildirmekte ve şöyle buyurmaktadır.

“ Ey İman edenler, Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlarda diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi kötü lakaplarla  çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır. Kimde tövbe etmezse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Hucurat 49/119

Hatta söz ve davranışlarla karşısındaki insanları incitmeyi sadece Müslüman olanlarla sınırlandırmakla da mümkün değildir. Nitekim  Dinimizde  korunması gereken beş temel esas olan din, can, akıl, nesil ve mal herkes için büyük önem arzetmekte ve bu saydıklarım dokunulmazlıklar arasında yer almaktadır.  Yani İslam’da her ferdin haysiyet, şeref ve onurunun dokunulmazlığı vardır. İnsanların manevi hayatını oluşturan ırz, şeref, namus, haysiyet duyguları katiyetle lekelenemez, iftira atılamaz.

Bundan dolayı olsa gerek kitabımızda diğer dinlerin inanç ve mukaddes değerleriyle de alay edilmesini  de doğru bulmamaktadır.

Bilindiği gibi toplum hayatında ki ilişkiler  samimiyet üzerine kurulur.  Bu samimiyetin derecesini de ölçen bir şey varsa oda kalptir.  Bizler insanları daima dış görünüşlerini  görebiliriz. Kimsenin iç alemin ve iç durumlarını bilemeyiz.  Allah’ın yanında önemli olan  insanların dış görünüşleri değil Onların kalplerindeki  samimiyet  ve takvasıdır.  Bu sebeplerden dolayıdır ki kimse kimseyi horlayamaz,  küçük göremez.

Bu  dünya sadece mal, zenginlik,  mülkten ve yüce değerin dünya ile ilgili maldan ibaret sanıp, malıyla gücü kuvveti olduğunu zanneden ve bunun dışındakilerle  alay eden insanları küçük görmek gibi durumları dinimiz kınamakta, yer  vermeyip yermektedir.

Sonuç olarak alay etmek, kitabımız da yasaklanan davranışlar arasında yer almaktadır. Öyleyse İslam’ın kardeşlik bağlarını korumak için, büyüklenmeyi , alay etmeyi kesinlikle bir  tarafa bırakalım  ve ona göre davranalım. Allah’a ve ahiret gününe inanan bir müminin insanlara alaya alması ,  eğlence ve nükte konusu yapması uygun değildir. Üstelik Allah yanında kimin üstün ve daha hayırlı olup olmadığını bilen ise yalnızca Allah’tır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.