Arda Uysal : Yargı bağımsız olmalı

5 Eylül Adli Yıl Açılışı dolaysıyla Yatağan’da düzenlen törende konuşan Muğla Barosu Yatağan Temsilcisi Nadiye Asu Arda Uysal, Yargı bağımsızlığı vurgusu yaptı. Anıt Önünde toplanan avukatlar Anıta çelenk sunduktan...

Arda Uysal : Yargı bağımsız olmalı

5 Eylül Adli Yıl Açılışı dolaysıyla Yatağan’da düzenlen törende konuşan Muğla Barosu Yatağan Temsilcisi Nadiye Asu Arda Uysal, Yargı bağımsızlığı vurgusu yaptı. Anıt Önünde toplanan avukatlar Anıta çelenk sunduktan sonra saygı duruşunda bulundu İstiklal marşı okudular.

Muğla Barosu Yatağan temsilcisi Nadiye Asu Arda Uysal burada yaptığı konuşmasında yargının bağımsız olması gerektiğini vurguladı. Arda Uysal; “Başta mezhepçiliği reddeden, özgürlükçü laiklik ve eşit yurttaşlık olmak üzere sahip olduğumuz cumhuriyet değerlerinin kıymetini bilmeli, çok özlediğimiz toplumsal barışa ulaşmak için konuşup, tartışmalıyız. ortak geçmişimizin ve geleceğimizi birlikte yaşama ülkümüzün altını çizecek, ayrışmak yerine birbirimizi nasıl tamamlamamız gerektiğini düşünmeliyiz. bütün bunları, yargının güven altına aldığı temel haklarımızı kullanarak yapacağız.

Aynı şanlı bayrağın altında, aynı vatan topraklarında birlikte yaşadığımız için, bugünlerde birbirimizi daha fazla dinlemeye, birbirimizden daha çok şey öğrenmeye, önerilerden ve eleştirilerden yararlanıp, ülkemiz adına el ele olmaya ihtiyacımız var.

Zira 15temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal ile ülke uzun yıllardır yaşamadığı bir dönem içerisine girmiştir. bir takım devlet yetkilerini örgüt adına bugüne kadar kullanan kişiler yargı önünde hesap vermeli, devletin içine işleyen bu karanlık yapı devletin içinden özenle temizlenmelidir.

Her ne kadar olağanüstü hal; Anayasamızın 120 ve 121.maddelerinde düzenlenen, özel bir hukuki rejim ise de; hukuk devletinin, başta yaşam hakkı, işkence ve kötü muameleye uğramama hakkı, masumiyet karinesi ve savunma hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırılmasına, “askıya” alınmasına, hukuk dışı uygulamalara cevaz veren bir müessese değildir.

Bu nedenle ilan edilen olağanüstü hal, amacına uygun ve Avrupa insan hakları sözleşmesinin 15. maddesinde yer verildiği üzere ölçülü olarak kullanılmalı, hukuka aykırı, siyasi bir takım amaç ve işlemler için bir dayanak olarak görülmemeli, temel hak ve özgürlükler korunmalı, tüm işlemler hukuk devleti kurallarına uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Aksi yöndeki uygulamalar birlik ve beraberliğine en çok ihtiyaç duyulan bu ortamda rejim kaygısı yaşatmamalıdır. bu süreçte temel hak ve özgürlüklerin zedelenmemesi, siyasi amaç ve Saiklerle hukuk devletinin ve hukuk kurallarının göz ardı edilmemesi, kin ve öfkeden uzak, “devlet aklı”, en önemlisi hukuk ile hareket edilmesi zorunludur ve herkesin yararına olacaktır.

Adalet mülkün yani devletin temelidir. Yargının kurucu unsuru olan avukatlar bu ülkenin temel taşlarındandır. Adalet ülkenin temeli olduğuna göre; yargı camiasını, avukatları, hâkimleri, savcıları düşman ilan etmek, yargıyı itibarsızlaştırmak, devleti temellerinden sarsmak demektir. Bu nedenle yargı adil ve bağımsız olmalıdır. Çünkü adalet geleceğimizin güvencesidir. Yüksek yargıdan ilk derece yargısına kadar, buralarda görev yapan binlerce vicdanlı ve namuslu avukat, hâkim ve savcı dik durmalıdır. Binlerce cesur avukat, hâkim ve savcı, hukuk dışı her müdahaleye “hayır” demelidir.

Yargının kurucu unsurlarının birlikte çalışmalarını sağlamak suretiyle adil yargılama yapılmasını sağlamak boynumuzun borcudur. Gerçeği gerçek olmayandan, suçluyu suçsuzdan, haklıyı haksızdan ayırt etmelerini mümkün kılmak için çalışmaya devam etmeliyiz. Milletimiz yargının aldığı kararın zamanı, sürati, etkisi ve kararı veren hâkimin adil olması ve tarafsızlığıyla ilgilenmektedir.

Tabi ki adalet aranan yerde fiziki koşulların da önemi büyüktür. Bilindiği üzere halen yeni adliye binamız yapılmamıştır. Proje aşamasında olduğunu öğrendiğimiz yeni adliyenin kısa sürede yapılmasını temenni ediyoruz.

Hukuk eğitimine dair eleştirilerimizi de yıllardır söylüyoruz. Yargı reformu aslen hukuk eğitiminden başlamalıdır. Avukat kimliğini halen resmi kimlik olarak kabul etmeyen kişi ve kurumlar bulunmaktadır; bazı kesimlerde yargıyı tamamlayan değil geciktiren unsur olarak görülmemeliyiz, kamu avukatlarının üvey evlat görünümünden çıkarılması, kendi teftişlerini yapabilen, hak ettikleri tüm ücretlerin sahibi olmalarını diliyoruz, avukatlık; anayasamızda yürütme içerisinde değil yargı içerisinde düzenlenmelidir diyoruz, avukatların delil toplama yetkisi işlerlik kazanmalıdır.

Hak ihlallerini engellemek için müdafi olan avukatın ücret hakkı ihlal edilmemeli, CMUK gereği yapılmakta olan zorunlu müdafilik ücretlerinde iyileştirme yapılmalı, arabuluculuk yalnız hukukçu olan avukatlarca gerçekleştirilmelidir. CMUK ve adli yardım ücretlerinde ki vergi kaldırılmalıdır, savunma hakkı lüks görülmemeli %18 lik KDV düşürülmelidir, avukat, müvekkil ilişkisi avukat tarafından düzenlenen vekâlet ile ispatlanabilmelidir.

Beklentimiz; en kısa sürede olağan döneme geçilerek tüm kurum ve kurallarıyla eksiksiz bir demokrasinin ve hukuk devletinin tesisi ve güçlendirilmesidir. bu duygu ve düşüncelerle yeni adli yılımızın bizlere ve ülkemize adalet ve hukuk dolu günler getirmesini diler, Muğla Barosu ve Yatağan ilçe temsilciliğimiz adına saygılar sunarım”.

Bu haber toplam 156 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.