ANILARI YAŞAMAK/ MUSTAFA ÖZTÜRK

Gecen günlerde telefonum çaldı. Arayan numara telefonumda kayıtlı değildi. Buyrun, ben Mustafa Öztürk dedim. Karşımdaki kişi başkanım nasılsın? dedi. Ben de kendisine başkanlığım biteli 6 yıl oldu. Siz herhalde şu anki il başkanını aradınız dedim. Israrla beni aradığını ve benimle konuşmak istiyordu. Kendisini nasıl tanıyacağımı ve kim olduğunu sordum. Kendini gayet güzel tarif etti. Siz dedi başkanımız Osman Gürün ile bizim köye gelmiştiniz dedi. Ben o kadar çok köye gittik ki sayamam. Bana biraz ip uçu verir misin dedim. Bizim köye geldiğinizde Osman Beyin doktorluğu için bir taktik verdim de siz de çok güzel konuşma yapmıştınız dedi.

Beni arayan amcanın torununun bir sorunu varmış ve benden yardım istiyordu. Elimden geldiği ve dilimin döndüğü kadar yardım etmeğe çalıştım. Vedalaştık.

Neydi yaşadığımız olay. 2014 yerel seçimleri için ilçelere gittiğimizde, ilçe teşkilatlarından gideceğimiz köyler hakkında bilgi alıyor, köyün sosyolojik yapısı, partimizin aldığı oylara göre konuşmalar yapıyorduk. Epey de yorulmuştuk. Gideceğimiz köy, orman köyü idi. Köylü, evine akşamüzeri geliyordu. En önemlisi ise partimiz bir önceki seçimde 11 oy almıştı. Köy meydanına vardığımızda babacan bir amca bizi karşıladı. Çok az köylü vardı. Siz biraz soluklanın, biraz sonra gelirler dedi. İl başkanınız burada mı diye sordu. Ben de il başkanı olduğumu söyledim. Beni bir köşeye doğru çekti ve köy hakkında bilgi vermeğe başladı. “Bizim köy gördüğün gibi  orman köyü. Burada ağaçtan düşen, eşekten düşen ve kayalıklardan düşen çoktur. Çoğunu da Doktor  bey ameliyat etmiştir” dedi. Konuşmanı öyle yap ki, siyasi olmasın, Doktorumuzu öne çıkar dedi.

Osman beyden sonra konuşma sırası bende idi. Osman bey in doktorluğunu anlatmama gerek yoktu. Gereğini insanları sağlığına kavuşturarak yapmıştı. Selamlaşmadan sonra toplanan köylülere, çok uzun konuşmama gerek yok. Sizlere birkaç soru sormak istiyorum dedim. Birlikte çalıştığımız arkadaşların yüzü asılmıştı. İl Başkanı köylülere ne soru soracak diye.

İlk sorum, o gün maçı olan Beşiktaş taraftarları idi. Üç veya dört kişi elini kaldırdı. Sırası ile Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarlarının kimler olduğunu sordum. Çok fazla değildi. Sıra ana soruya gelmişti. Dr. Osman Gürün Taraftarları kim diye sorunca oradan köylülerin tamamı elini kaldırdı. Ben de bir taraftar, tutuğu takım veya kişinin şampiyon olmasını, kazanmasını ister, doğrumu dedim. Hep bir ağızdan evet dediler. Ben de sizlerin taraftarı olduğu Dr. Osman Gürün bir yarışa giriyor, destekliyor musunuz deyince yine hep bir ağızdan evet demişlerdi. Seçim sonunda köylüler, taraftarı olduğu Dr. Osman Gürün e ciddi bir oy vermişlerdi.

İşte bize o güzel taktiği veren amca idi beni arayan.

BİRAZ DA GÜLELİM.

Yerel seçimler sonrası yeni kurulan Büyükşehir belediye başkanımız ve daire başkanları ile ilçeleri ziyaret edip, İlçe Belediyesi, Demokratik kitle örgütleri ile toplantı yapıyorduk. Ortaca ilçemizde toplantı yapacağımız mekana  gider iken, Belediye başkanımız  Hasan Karaçelik bize, sizi özel bir kuruma götürmek istiyorum dedi. Hep birlikte bir iş hanının 2 katına çıktık. Belediye ve Bir dernek, İlçedeki ENGELSİZ (Beyinleri fazla gelişmemiş) gençlerin sosyal hayata adapte olmaları ve ailelerine yardımcı olmak için bir eğitim merkezi  idi. Hal hatır sonrası, Büyükşehir Belediye Başkanımız gençlere bir ihtiyaçları olup olmadığını sordu. Bir genç kendinden emin ayağa kalkarak, gür sesle “Başkanım bizler çok iyi top oynuyoruz. İ.. HAKEMLER BİZİM ŞAMPİYONLUĞUMUZU engelliyor “dedi. Aramızda Büyükşehir Belediyesi  İnsan Kaynaklarından sorumlu Milli Futbol Hakemi ALİ ZAĞLI da vardı. Bir diğer daire başkanı arkadaş ALİ ZAĞLI ya dönerek, “Bak kardeşim sizin unvan toplumun her kesimince tescillendi” demez mi?

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.