12 Eylül deyince

12  Eylül gelince

Hep aklıma 17 yaşındaki

Erdal EREN gelir...

Bir de Necdet ADALI....

Yaşı büyütülüp idam edilen çocukluğunun gençliğinin baharında idam edilişi...

Yok edilişi gelir aklıma...

İdam ölüm bir daha geriye dönüşü olmayan bir yolculuktur...

Hele haksız yere idam edildiysen...

Acıların acısını yaşar insan...

Bir baba bir anne olarak

bir kardeş olarak idamı ölümü düşünün...

Yazın kışın dört mevsim acılarda geçer..

Acılar yaslar içinde ağıtlar yakarak biter ömür...

Bu acılara analar babalar kardeşler nasıl dayanır...?..

**

Darbeler demokrasiyi insan haklarını bitirir...

Büyük acı işkence verir insana...

Daha 17 yaşındaydı  Erdal EREN...

İdam edilmeseydi bugün  yaşıyor olacaktı aramızda...

Yaşıyor olacaktı bu güzel vatan toprakları üstünde...

Sonra suçsuz olduğu ortaya çıktı...

Tepkiler çığ gibi büyünce zamanın darbeci başı

-"Asmayalım da besleyelim mi ?

Kurunun yanında yaşta yanar " dedi...

Ona göre insan, insan hakları bu kadar basitti...

Ona göre herşey kolaydı...

Demokrasi bu kadar ileriydi...

Yazık oldu onca insana..

Canından oldular...

Evlerinden yurtlarından kovuldular...

Her biri "HAYMATLOS" oldu...

Kaç can suçsuz yere idam edildi...

Suçsuz yere işkencelerden geçirildi...

Çok ileri demokrasi mi bu...?..

Anne babası biricik yavruları

17 yaşındaki Erdal EREN'in idam sehpasında cansız bedenini sallanırken görünce biribirine taş gibi sarıldılar...

Taş heykel gibi iki gün öyle kaldı dediler...

Evlât acısı yüreklerine döküldü...

Kolay mı ana baba kardeş olmak..

Kolay mı acılarda ömür boyu yaşamak...

*

Hiç bir suçu olmayan

Erdal EREN'in yaşı küçük.

Yaşı büyütülüp idam edilişi nasıl unutulur....

Bu acılar

bu idamlar hep yakmıştır yürekleri...

12 Eylül böyle birşey...

Amerikan destekli....

Dikkat edin

Hep önce

iyi kötü senaryolar önce yazılır

Sonra provası yapılır

Sonra sahneye konulur oynanır

Sonra az çok alkışlar gelir...

Bu oyunlar emperyalist güçlerce sahneye konuldu...

Oyuncuları oynadı..

Hep bellidir öncesinden bir şeylerin yanlış gittiği...

*

Anadolu insanı çocukları..

Dur der..demek ister yanlışlara...

Bu güzel

İnsanlar bırakmaz vatan ulus toprak bayrak sevgisini ...

Vatan yurtseverliktir bu...

Çocuk genç ihtiyar

Kadın erkek bu sevgi bağına daldı girdi...

Hep yürekleri

Vatan yurt bayrak ulus millet sevgisi ile doludur...

Velakin

Çabuk kandıklarını

Kandırıldıklarının farkına varamazlar bazen...

Akıl bilimden çıktıkça birde dikleşirler haa...

Söz dil geçiremezsin...

Ben haklıyım

Biz haklıyız der hepsi birden...

Sormak lazım ANADOLU aydını bilgini Nasrettin Hoca gibi...

-"Hırsızın hiç suçu yok mu ?..."

Uzattık sözü..

Biraz da o günleri gören yaşayanlara verelim sözü...

**

Ömer ARSLAN ' da o günlerin acısını

bakın nasıl destansı  acıklı anlatmış...

PAŞAM

Paşam,

Bize 12 Eylül'ün resmini çizebilir misin?

Şafak vakti darağacındaki Adalı'nın

Mesela sakalı bile çıkmamış Eren'in

Ya da tüfek dipçikleri ile öldürülen Erdost'un

Ve içi kan dolu cemsenin...

Paşam,

Bize 12 Eylül'ün resmini çizebilir misin?

Yakılan kitapların mesela,

Ve zemheride

Ve postal ve cop seslerinin

Ve insan çığlıklarının arasında

Çıplak bedenlerde eritilen buzun.

Ve falakadan şişmiş

Patlamış ayak tabanlarına basılan tuzun...

Paşam,

Bize 12 Eylül'ün resmini çizebilir misin?

Faili meçhullerin değil

Faili meşhurların..

Sökülen tırnakların

Ve insan etinde

Ve insan kemiğinde

Akıp giden bilmem kaç volt akımın..

Paşam,

Bize 12 Eylül'ün resmini çizebilir misin?

Biz çizdik paşam biz çizdik

Boyamız insan kanıydı

Suyumuz göz yaşı

Fırçamızsa tırnaklarımızdı

Tual ise hücre duvarı

Biz çizdik paşam biz çizdik

Gökyüzü ağladı

Demir parmaklıktaki kuş kanatlandı

Ve Picasso insanlığından utandı.

Ömer ARSLAN

**

Ozan Arif 'te o günlerin işkencelerini zindanlarını ağıtlaştırmış bakın şu hale diyor...

Döve döve işettiler altıma

Bayıldıkça sarıldılar hortuma

Islatıp ıslatıp tekrar sırtıma

Çıkarak yaptılar benim sorgumu.

Kimi vurdu, kimi baktı seyrime

Cop izleri oluk oldu böğrüme,

Sigaranın ateşiyle bağrıma

Çökerek yaptılar benim sorgumu.

Şişe ile zorladılar gıçımı

Tuzlu su verdiler yaktı içimi

Derisinden kopanaca saçımı,

Çekerek yaptılar benim sorgumu.

Ozan Arif anlatamaz kaygımı

Yitirdim kanuna olan saygımı

Velhasıl 'devlete güven' duygumu

Sökerek yaptılar benim sorgumu.

Ozan Arif

**

Bu insanların hepsi yurtsever vatanseverdi....

Bu insanlara gaz verildi hız verildi...

Biri amerikan uşağı dedi

Diğeri moskof uşağı dedi

Hepsi vatanını yurdunu ulusunu bayrağını seviyordu...

Hepsi de Mustafa Kemal ATATÜRK 'ü seviyordu...

Yolunda izinde gidiyordu...

Ama...

İşte...

Burada emperyalist güçler devreye giriyordu....

Tehlikeli kıvılcımı çakıyor

İşin seyrine alacağına vereceğine bakıyordu...

Para...

Kaynak...

**

Hep önce

Hep önce

Önce kardeşi kardeşe düşürdüler

Kavga ettirdiler

kışkırttılar

Kardeşi kardeşe vurdurttular...

Düşman ettiler kardeşi kardeşe

Ülke kötüye gidiyor diye

Demokrasiye

İnsan haklarına darbe vurdular...

Yaptılar kanlı darbeyi...

Amerikan destekli..

Yüzlerce binlerce  insana işkence yapıldı.

Tarih

insanlar unutur mu bu acıları...?...

12 Eylül tarihimize yazılmış karagündür...

12 Eylül...

Ne unutulur

Ne unutturulur...

Yazık oldu onca canlara insanlara....