Türk işaret Diline Gönül Verenler.

İletişim kurmak insanlar arasındaki zorunlu durumlardan biridir. Her insan da kendini anlatmak ve karşısındakini anlamak için ortak bir iletişim paydasında buluşmaktadır. İnsanlar arasındaki iletişim dilsel ifadelerle, vücut diliyle...

Türk işaret Diline Gönül Verenler.

İletişim kurmak insanlar arasındaki zorunlu durumlardan biridir. Her insan da kendini anlatmak ve karşısındakini anlamak için ortak bir iletişim paydasında buluşmaktadır. İnsanlar arasındaki iletişim dilsel ifadelerle, vücut diliyle ve karşılıklı etkileşimle meydana gelir.

İşaret Dili: Dilsel ve işitsel yetisini kullanamayan sağır ve dilsizlerin ve bu işe gönül vermişlerin; kendi aralarında ve diğer bireylerle iletişim kurmak için el hareketleri, jestler ve mimiklerle yapılan işaretlerin tümüne verilen isimdir. Tarihin her evresinde sağır ve dilsizler kendi aralarında ve diğer bireylerle anlaşmak için farklı işaret dilleri oluşturmuşlardır. İşaret dilinin jestlerden türetildiği teorisi ilk olarak 18. YY' da ortaya atılmıştır. 1817 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde sadece işitme engelliler için eğitim veren ilk işitme engelli okulu kurulmuştur. Türk tarihinde Evliya Çelebinin Seyahatnamesinden edinilen bilgilere göre 1500'lü yıllardan itibaren Osmanlı İmparatorluğu Mahkemelerinde iletişimi sağlamak adına işitme engelli personelin görev yaptığı bilinmektedir. 1902 yılında II. Abdülhamit tarafından açılan Yıldız Sağırlar Okulu bugün kullanılan Türk İşaret Dilinin temellerinin atıldığı ilk kurumumuzdur. Bu dilin bazı kendine has özellikleri sıralanırsa: 1) Sözel dillerde olduğu gibi işaret dilinde de belli bir gramer yapısı bulunmaktadır. 2) Soyut kavramlar için kullanılan işaretler daima ortaktır. 3) Beden dili bu kavramların anlatılmasında tamamlayıcı ögedir. 4) Her ülkenin farklı bir dili olduğu gibi, farklı işaret dili de vardır. 5) Ayni coğrafyada bulunan fakat farklı sözel dilleri konuşan toplumların işaret dilleri birbirinden çok etkilenmiş ve birçok ortak işaretler ortaya çıkmıştır. 6) İşaret dilinde mecaz anlam yoktur. Türkçedeki çalışıyorum, geliyorum, gidiyorum gibi eylem bildiren ifadeler Türk İşaret Dilinde “ Ben-çalışmak, Ben-gitmek, Ben-gelmek” gibi iki farklı yapıya bölünerek kullanılmaktadır. Cümlenin soru cümlesi olduğunun anlatılması için de mimikler ve jestler devreye girmektedir.  Dünyada en fazla mimik ve jestlerin kullanıldığı dil Türk İşaret Dilidir.

Ülkemizde de konuyla alakalı farkındalık yaratarak varlık gösteren faaliyetler bu işe gönül verenler tarafından gün geçtikçe artarak devam etmektedir. Muğla Menteşe Halk Eğitim Merkezinde Türk İşaret Dili Öğretmeni M. Perran AYAZ ve öğrencileri 13 Mart tarihinde İstiklal Marşımızın kabulünün 99. Yılı münasebetiyle işitme engelli bireylerimizin de ayni gururu yaşamaları için Mehmet Akif ERSOY'un müthiş eserini gururla Türk İşaret Dili usul ve esaslarına uyarak tören şeklinde sergilemişlerdir. Ayrıca; Türk işaret dili öğretmeni M. Perran AYAZ ve öğrencileri, Öğretmenler Günü için; Öğretmen Marşı'nı ve Lösemili Çocuklar Haftasında lösemili çocuklar ve ailelerine destek ve moral amaçlı konuyla ilgili farkındalık yaratmak için de “Lösemi değil iyilik bulaşır” sloganını da yine Türk İşaret Dili usul ve esaslarına uygun olarak sergilemişlerdir.  Bu duyarlı, naif ve çok başarılı faaliyetlerinden dolayı Türk İşaret Dili öğretmeni M. Perran AYAZ'ı kutluyor ve başarılarının devamını bekliyoruz.

Sinan Boyacı

Bu haber toplam 233 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.