KESK Muğla Şubesi Sendika üyeleri “emek için halk için bütçe” yürüyüşünde bir araya geldi. 19 Aralık günü grev yapan sendika üyeleri, hastane önünden başlayan yürüyüşte “Zam zulüm yolsuzluk işte AKP” sloganları atarak sınırsızlık meydanına kadar yürüdüler.

KESK Muğla Şubesine bağlı sendika üyeleri “emek için halk için bütçe” sloganıyla 19 Aralık günü grev yaptı. Muğla Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen KESK’e bağlı Eğitim-SEN üyeleri Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde diğer sendika üyeleri ile buluştu. Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, TES-İŞ Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, Maden-İŞ Sendikası Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, CHP Menteşe Belediye Başkan Adayı Bahattin Gümüş, Muğla Tabip Odası Şube Başkanı Murat Akgül, ADD Muğla Şube Başkanı Burak Erbay ve çok sayıda sendika üyesi burada bir süre slogan atarak sınırsızlık meydanına yürüdü.

29 Aralık mitingine çağrı

Burada açıklama yapan TES-İŞ Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, Muğla halkını 29 Aralık’ta Milas’ta yapılacak olan mitinge davet etti. Erçelik, “29 Aralık’ta herkesi dayanışmaya birlik ve beraberliğe bekliyoruz. 29 Aralık’ta AKP’nin 7 bin kişi topladığı yerde biz 30 bin kişi olmalıyız” dedi.

“Bozulmuş bağırsak!”

Daha sonra konuşan Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün ise şunları söyledi; “Şuanda, yanlış yiyen bir insanın bağırsakları bozulduğunda nasıl aşağıdan ve yukarıdan çıkarırsa buda öyle oluyor. Alttan ve üsten çıkarıyorlar. Dikkat edin alttan ve yukarıdan çıkardıklarında büyük bir koku yapar, bu yüzden dikkatli olalım.”

Yürüyüş hakkında açıkla yapan KESK Muğla Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve KESK Muğla Şube Başkanı Hulusi Kalaycı, yağma ve talan bütçesine karşı seslerini yükseltmeye, bütçeden haklarını almaya geldiklerimi belirtti. Kalaycı, “Her zaman ve her yerde eşitliğin, özgürlüğün, barışın, demokrasinin, bağımsızlığın, savaşsız ve sömürüsüz bir yaşamın savunucuları, bugün onurlu ve insanca yaşam hakkımız için buradayız. İstediğimiz insanın insanı sömürmediği, hiçbir halkın dil, din, kültür farklılıkları nedeniyle baskı görmediği, insanların açlıktan ölmediği, çocukların savaşlar sonucunda anasız babasız kalmadığı, Türkiye’de Ortadoğu’da ve bütün dünyada barışın, kardeşliğin, eşitliğin, adaletin ve dayanışmanın hüküm sürdüğü bir gelecek istiyoruz” dedi.