Aras, konuşmasında Muğla’nın çevresel tehditlerle karşı karşıya olduğunu ve doğaya en çok sahip çıkanların, bu kente dışarıdan gelenler olduğunu vurguladı:
“Bu topraklarda doğanlardan çok, başka şehirlerden gelip burada yaşamayı seçenler Muğla’nın kıymetini biliyor. Ne yazık ki Muğla’yı koruma zamanı geldiğinde, doğup büyüyenleri ortalıkta bulmak çok zor.”
“İklim Krizi İnsanlığın Doyumsuzluğunun Sonucu”
Konuşmasında çarpıcı iklim verilerine yer veren Aras, Muğla’nın son 20 yılda 1.9°C ısındığını, yağışların %28 azaldığını, su kaynaklarının ise %35 oranında yok olduğunu söyledi.
“Beş yılda 30 bin hektar ormanımızı kaybettik. En dramatik örnek Akbelen Ormanı. Bu kriz sadece çevre meselesi değil, halk sağlığını, toplumsal adaleti tehdit eden çok yönlü bir felaket.”
“Kıyı Şeridi Tehlike Altında, Müsilaj Kapıda”
Muğla’nın 1.484 kilometrelik kıyı şeridinin ciddi tehlike altında olduğunu belirten Aras, altyapı yetersizliklerinin ve plansız yapılaşmanın deniz ekosistemini yok ettiğini söyledi:
“Fethiye Körfezi, Göcek ve Marmaris’te gerekli önlemler alınmazsa müsilaj tehlikesiyle yüzleşebiliriz. Dereler ıslah edilemediği için atıklar doğrudan denize ulaşıyor.”
“Muğla’dan İklim Deklarasyonu Doğmalı”
Konferansın temel amacının 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde kamuoyuna sunulacak Muğla İklim Değişikliği ile Mücadele ve Uyum Deklarasyonu olduğunu hatırlatan Aras, Muğla’nın dünyaya örnek olabileceğini söyledi:
“Bu topraklarda felsefenin, bilimin temelleri atıldı. Muğla’dan dünyayı değiştirecek adımlar atabiliriz.”
“Adil Geçişi En İyi Biz Sağlarız”
Ahmet Aras, fosil yakıtlardan çıkış sürecinde sosyal adaletin unutulmaması gerektiğini belirterek termik santrallerde çalışan işçilere sahip çıktı:
“Bu şehirde 3 termik santral var. 5.000 işçinin ve ailelerinin hakkını yok sayamayız. Adil geçişi gerçekten savunacaksak, bu dönüşümü patronlardan daha iyi yapabiliriz.”dedi.