Sanat Uzun, Hayat Kısa

Bu haftaki yazımda Romalıların bir sözü bana konu anlamında fikir oluşturdu ve bende bu söz üzerine antik çağ ve günümüz arasında bir bağlantı kurmaya çalıştım.

Antik çağdan günümüze doğru sanatsal ve sosyal yaşam anlamında kısa bir gezintiye çıkalım.

Sanat deyince ve antik çağ deyince hepimizin aklına kuşkusuz muazzam şekilde yapılmış heykeller, büyük devasa yapılar, üzerinde mitolojik hikayelerin resmedildiği seramikler geliyor. Bunlar dışında biraz daha farklı açıdan bakmaya çalışalım.

Örneğin, Çinliler, küçük bir kimya hilesi sayesinde neredeyse 3000 yıl önce donmuş şekerleme yiyorlardı. Sudaki potasyum nitratın belli koşullarda suyu dondurduğunu gözlemleyerek, minerallerin suyun donma noktasını düşürdüğünü keşfeden Çinliler M.Ö. 700 yıllarında bu keşiflerini mutfakta kullanmaya karar verip bal, süt ve/veya kremadan oluşan sulu, buzlu bir karışım oluşturdular. Bu antik dondurma yaklaşık 2500 yıl önce İran’a kadar yayıldı. İranlılar, bu zaten tatlı olan dondurmaya meyve ya da gül gibi çiçeksi tatlar eklediler. Bu karışıma ise, Arapça’da “meyveli buz” anlamına gelen sharbat (şerbet) adını verdiler. Şu an içtiğimiz şerbetler de buradan gelir.

Biraz daha eskiye gidelim, 12.000 yıl önce gravürlere (kazıma resim sanatı) göre, köpeklere yaklaşık 9000 yıldır tasma takıyoruz. Suudi Arabistan’daki 2 kazı alanında bulunan gravürler, muhtemelen evcilleştirilmiş, tasma takılmış köpeklerin en eski kanıtlarına rastladı.

Boks, en az 5000 yıl önce Mısır’da ortaya çıkmış, MÖ 688 yılında Yunanistan’da bir olimpiyat sporu haline gelmiş ve daha sonra Roma ordusu tarafından formda olmak için tercih edilen bir dövüş egzersizi olarak kabul edilmişti.

Almanya Köln’de ise araştırmacılar bir inşaat projesinde ortaya çıkan Roma duvarını içindeki nişleri fark etmeden önce bir meclis salonunun parçası sanıyorlardı. Fakat daha sonra bunun Almanya’nın en eski kütüphanesi olduğu ortaya çıktı. Bu bölge, M.Ö. 38 yılında Romalılar tarafından kurulmuş, su kemerleri, duvarlar, kanalizasyonlar gibi Roma’ya ait yapıları, ikinci yüzyılda inşa edilmiş mozaik şeklindeki kültürel zenginlikleri ve bahsi geçen kütüphaneyi de içerisinde barındırıyordu. 1800 yıllık kütüphane iki kattan oluşuyor ve en az birkaç bin parşömen tomarıyla doluydu.

Antik çağa sosyal yaşam, spor, sanat gibi konulardan çok azına kısaca yer vermeye çalıştım. Günümüze gelecek olursak, yüzlerce spor dalı, yüzlerce farklı sanat dalı, sayısız film, okunacak kitap, vs. daha da sıralamak mümkün. Ama hala günümüzde belki hiç sinemaya gitmeyen insanlar var, antik çağda Çinliler dondurma yemeyen insanlar olduğu gibi ya da kütüphaneye gitmeyenler var, Romalıların kütüphanesine herkesin gitmediği, herhangi bir spor dalıyla uğraşmayanlar var, antik çağda herkesin boksör ya da gladyatör olmadığı gibi.

Dünyada o kadar çok yapılacak spor, öğrenilecek sanat dalı, okunacak kitap, tadılacak yemek, izlenecek film, gezilecek yer var ki, özellikle günümüzde sosyal medya ile bunun daha da çok farkına varıyoruz ve insan hayatı boyunca birçoğunu yapamayacağı için üzülüyor.

Romalılar bu durumu “Ars Longa, Vita Brevis” (Sanat Uzun, Hayat Kısa) diyerek özetlemişler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.