MUĞLALI ŞEHİTLERİMİZİN BİLGİLERİNE NASIL ULAŞIRSINIZ

30 Ağustos Zafer Bayramı bugün. “T.C.” ibaresinin devlet dairelerinin kapılarından birer birer söküldüğü günümüzde şehitlerimizi yad etmek aslında çok mühim bir görev… Bir “T.C.” ibaresini koca tabelaya güya “sığdıramayanlar”, “enginlere sığmayıp taşanları” yad etmez nasılsa…

Bakmayın siz Şanlı, Kahraman, Gazi sıfatları almadığına Muğla’nın… Şanından şüphe edilmez nice kahraman gaziler ve şehitler çıkmıştır bu topraklardan da…

Milli Savunma Bakanlığı’nın internet sitesinde, Muğlalı şehitlerimizle ilgili bilgiler bulabilirsiniz. Örneğin Savunma Bakanlığı’nın kayıtlarına göre 1. Dünya Savaşı’nda Muğla 1071 şehit verdi. İç isyanlar sırasında 10 şehit veren Muğla’nın Kurtuluş Savaşı’ndaki şehit sayısı ise 206…

Her aile soyadı olarak 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarındaki aile lakabını almamış olabilir. Ayrıca savaş döneminde sağlıklı kayıt tutulamamış ve her bilgi kayıt altına alınamamış da olabilir. Ancak ailenizin lakabını biliyorsanız, Savunma Bakanlığı’nın sitesinden ailenizin şehitlerinin bilgilerini öğrenebilirsiniz… Sitede bir şehidin baba adı, lakabı, doğum yılı, rütbesi, askerlik şubesi, il-ilçe ve köy bilgileri ile alay-tabur-bölük numaralarını görebiliyorsunuz. Nerede şehit düştüğü (örneğin hangi cephe ve hangi tepe) ve ölüm tarihi de sitede yer alıyor…

NAZIM’IN KALEMİNDEN 30 AĞUSTOS

Kuvayi Milliye ile ateşi yanan Milli Mücadele’nin şanlı zaferidir 30 Ağustos… Muğla’ya da gelmiş Egeli yiğit efeleri unutmak ne mümkün… Bu büyük zaferi anarken Yörük Ali Efe’yi, Demirci Mehmet Efe’yi de unutmamak gerek. Dediğim gibi, Kuvayi Milliye ile yakıldı mücadele ateşi… Sonra ne mi oldu? Nazım Hikmet’ten okuyalım:

Sonra.

Sonra, düşmanın müstahkem cepheleri düştü.

Bunlar :

Karahisar güneyinde 50

ve doğusunda 20-30 kilometredeydiler.

Sonra.

Sonra, düşman ordusu kuvâyi külliyesini ihâta ettik

Aslıhanlar civarında

30 Ağustosa kadar.

Sonra.

Sonra, 30 Ağustosta düşman kuvâyı külliyesi imha ve esir olundu.

Esirler arasında General Trikopis :

Alaturka sopa yemiş bir temiz

ve sırmaları kopuk frenk uşağı...

Yaralı bir düşman ölüsüne takıldı Nurettin Eşfak'ın ayağı.

Nurettin dedi ki : «Teselyalı Çoban Mihail,»

Nurettin dedi ki : «Seni biz değil,

buraya gönderenler öldürdü seni...»

MUĞLA BAROSU’NDAN SURİYE İTİRAZI

“Yurtta sulh, cihanda sulh” diyen bir Başkomutanımız vardı bizim. “Harp, zorunlu ve hayati olmadıkça cinayettir” diyen Atatürk’ten bu yana ne çok şey değiştirilmeye çalışılıyor… Nereden nereye… Kimyasal silah söylentileri, Saddam Hüseyin için söylenen “Nükleer silahları var” sözlerini hatırlatmıyor mu? Irak’ta nükleer silah bulundu mu? Suriye’ye müdahale gündemdeyken, bir itiraz da Muğla Barosu’ndan geldi. Muğla Baro Başkan Avukat Mustafa İlker Gürkan, Irak'a yapılanların Suriye'ye yapılmak istendiğini belirterek, “Türk halkı hiçbir şekilde komşu Suriye’ye askeri müdahaleden yana değil” dedi. Gürkan açıklamasında Türk milletinin ellerini Müslüman komşularının kanı ile kirletmesine sessiz kalmayacağının altını çizerek “Kanla yoğrulmuş ekmeğin bizim soframızda yeri yoktur" ifadelerini kullandı. Gerçekten sormak gerek: “Bu kimin savaşı?” Ve bir soru daha… Suriye’de şehit düşecek olan Mehmetçik’i aslında kim öldürmüş olacak?

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.