MENTEŞE’NİN BİR BAŞKA DERDİ

Menteşe’nin derdi, beni germiyor germesine de derdiyle dertlenmesem, umursamasam da rahatsız oluyor, haksızlık ediyormuşum gibi geliyor. Ülke gündemine, dünya gündemine baktıktan sonra, ‘Aman tek bu kadar olsun’ cinsinden olması aslında küçümsenmeyecek derecede bir şükür vesilesi.

İki hafta önce yayınlanan, “Menteşe’nin En Zor Köşesi” başlıklı yazıma özellikle il merkezi Menteşe’den epey geri dönüş olunca istedim ki bu hafta burada onlara da, okurlarımızdan gelen dertlere de yer verelim. Neticede görevlerimizden biri de bir yerlerde sorun var ise onları daha görünür kılarak yetkililerin dikkatini çekebilmek.

İldeki önemli bir trafik sorununun Yılanlı rampalarında olduğunu çok eskiden beri bilir, meydana gelen can kayıplarına üzülür dururuz ama sadece o kadar. Hak da yemeyelim! Hangi yıl yapıldı hatırlamıyorum ama en azından yaşanan kazalarda araçların aşağılara düşmesini engellemek adına boydan boya yapılan reflektörlü boya çekilmiş olan duvarı görmezden gelemeyiz. Yapılan duvar, akşamları buraların müdavimlerini de sevindirmiş olmalı ki sayılarında epey artış olduğunu da gelen yorumlardan sonra geçen akşam bizzat giderek gözlemledim. Bir karı koca ve evlerinin de Yılanlı köylerinde olduğunu söyleyen okurlarım, “Her akşam mesai sonrası oradan geçerken hep bildiğimiz duaları okumak zorundayız. Hele karşıdan da aynı anda başka bir araç gelirse, kenarlardaki araçlardan dolayı epey zorlanıyor, son virajı da atlatıp çıktığımızda şükrediyoruz.”

Yine başka bir ağır vasıta sürücüsü olduğunu söyleyen okurum ise: “Altımızdaki araçları zaten patronlarımız son azami istiap hadlerine kadar sarıp öyle gönderiyorlar. Dönüşümüz gece ise ve aracımız da bu şekilde yüklü ise gerçekten hem kendi adıma hem yolun kenarındakiler adına hem de karşıdan gelenler için tehlikeli bir yolculuk oluyor. Sakar’da bölünmüş yol olmasına rağmen bu tür park yerlerini kapatıp bu tür görüntülerin önüne geçmişlerdi. Burada, bu daracık yolda neden izin veriyorlar “diye sormakta.

Şişede durduğu gibi durmayan alkolün özellikle burada sebep olduğu epey de ölümlü ve ağır yaralı kayıplarımız da var. Buna rağmen buralarda kontrolsüz şekilde tüketilen alkol sonrası bu gençlerin evlerine dönüşleri yine araç üzerinde ve yoldaki bütün sürücülerin de canlarını tehlikeye atacak kadar risk oluşturdukları ortada iken kayıtsız kalınmasına nasıl göz yumuluyor inanın bilmiyorum. Olan olduktan, ölen öldükten sonra yazdığımız cezaların, dövünmelerimizin kime ne yararı olacağı da ortada. Siyah beyaz filmlerimizdeki gibi olan olduktan sonra siren çalarak olay yerine gelen devlet yerine, olmadan gelip koruyup kollayan bir devleti daha çok mu bekleyeceğiz?

Toki Konutları tarafında oturan okurlarım ise Yılanlı’ dakine benzer görüntülerin şimdilerde kendi yolları üzerinde oluştuğunu bildirmekteler. Yeni Garaj istikametinden her iki etap Toki evlerine gidilen güzergâh üzerinde, Yerkesik yolundan hemen sapıldığında yaklaşık iki yüz metrelik yolun sol tarafının hemen her akşam tek sıra araç ile işgal edilerek zaten dar olan yolun daha da daraltılarak güvenlik tehdidi oluşturduğunu belirtmekteler. Hatırlıyorum da bir ara aynı Yerkesik yolu üzerinde, Toki sapağından üç yüz metre kadar ilerideki tepede Muğla manzarası olan köşede de aynı şekilde akşamları alkol tüketiliyor ve o güzelim arazi yangına da davetiye çıkaracak şekilde çöp yığınlarına maruz bırakılıyordu ama şimdi kapatıldı ve olası tehlikelerin önüne geçildi.

Demek ki istenirse yapılıyormuş!

Peki okurlarımızın belirttikleri ve ilgili makamlara da bildirdiklerini ifade ettikleri Yılanlı ve Toki yollarındaki kirlilik ve güvenlik tehdidinin kalkmasını istemeyen yetkili makamlar kimler?

Ateş ancak kendi ocağınıza düştüğü zaman mı ateştir?

Herkesin yaşam hakkına saygılı olalım. İsteyen istediği gibi yaşasın içsin ama içenin de içmeyenin hakkına saygılı olması durumunda, onun güvenliğini tehlikeye düşürmediği sürece bunun bir anlamı olduğu göz ardı edilmemelidir. Araçlarıyla ve yanlarında aileleri ve çocuklarıyla birlikte seyahat edenlerin o çirkin ve yol güvenliğini tehdit edici manzaralara maruz kalmaları kesinlikle kabul edilebilir değildir ve bu vebali de kimsenin yüklenemeyeceğini belirtmek isterim. Umarım ki sorun oralara taşınmadan ve bizler tekrar yazmak zorunda kalmadan yol alınır, sorun çözülür.

Geçende bir protokolde karşılaştığım yetkili bir ağıza sorduğumda, bu tür olaylarda ancak Kabahatler Kanunu çerçevesinde cezai işlem yapılabildiğini söyleyince de tepki göstermiştim. Buradaki olay sadece bu kanunun 35,36 ve 37.maddeleriyle sınırlı bırakabilecek kadar basit değildir. Buralarda alkol alanların, alkollü şekilde araçlarına binip yollara çıkmaları ve bütünüyle toplum için tehdit oluşturdukları görmezden gelinmemelidir. Denetim ise, uygulama ise oralarda; özellikle o bölgelerde yoğunlaşarak cezaların caydırıcı olmasına özen gösterilmelidir. Menteşe’de nerelerde alkol tüketildiği ve daha çok alkollü araç sürücüleriyle nerelerde karşılaşılabileceğini öğrenmek için böylesi küçük bir şehir merkezinde çok da fazla düşünmenize gerek yok. Yeter ki niyetiniz (MIŞ) gibi yapmak olmasın. Bu konuyla ilgili Denizli veya Aydın girişlerinde yüzlerce aracı durdurarak kontrol yapmanın çözüme bir katkısı olmayacağı açıktır. Akşamları bir Yılanlı inişi, bir Toki dönüşü veya yayla çıkışı gibi güzergahlarda yapılmalı ki sorun görülebilsin.

Bu şehrin insanının gönlü zengindir, hoşgörülüdür ve devletine olan saygısında da kusur olmaz ama işini gerçekten inanarak yapan ile (MIŞ) gibi yapanın ayırımını da çok iyi yapar. Bu yüzden bugün yetkin makamlarda bulunanların şayet bu şehrin mahşeri vicdanında unutulmamak gibi bir niyetleri var ise bu gerçeği unutmamaları gerekir.

Geçen sefer en zor köşesini yazmıştık Menteşe’nin. Bu sefer de önemli bir sorununu kaleme aldık.

Bir itiraf ile bitireyim.

Bu şehrin işini gösterişsizce yapan insanlarını, özellikle de kamuda işini hakkıyla yapmaya çalışan görevlilerini gerçekten çok seviyorum.

Allah öylelerine denk getirsin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.