HAYDİ ABBAS, VAKİT TAMAM

Gitme vakti geldi…

Bu akşam İstanbul’a, öğrenciliğe, Bahçeşehir Üniversitesi’ne dönüyorum.

Muğla Haber Gazetesi’ndeki ilk yazımı 5 Temmuz’da kaleme aldım. 2 aylık süreçte Muğla Haber ailesi ile güzel şeyler yaptık, ürettik…

Saydım, şu 2 ayda bu yazı ile birlikte 27 köşe yazısı yazmışım. Ayrıca toplam 8 tam sayfa süren ve 4’er gün devam eden iki yazı dizisi, 4 özel haber ve tam sayfa yayınlanan 2 röportaj kaleme almışım…

1. yaşını yeni bitiren ve büyümekte olan Muğla Haber Gazetesi’nin her geçen gün nasıl yol kat ettiğine tanık oldum. Özel haberleri, sayfa tasarımı ve yazar yelpazesi ile günbegün büyüyen Muğla Haber’in bu ilk adımlarında içinde olduğum için onur duydum…

Yazdığım yazıların tamamı Muğla üzerineydi. Akyaka’daki özelleştirme ve yapılaşma tartışmalarına, Muğlaspor’un 2. Lig’den amatör lige düşüşüne kayıtsız kalmadık, araştırdık…

Fanatik yazarı Cem Dizdar bir sohbette “Önemli olan doğru soruları sorabilmektir. Cevap herkeste var” demişti…

Gazetem adına en çok sevindiğim şey de bu oldu, Akyaka’daki olayı araştırırken, Akyakalı çevreciler “Bugüne dek hiçbir gazeteci gelip bizim fikrimizi almadı” dediler… Muğlaspor konusunu, kulübün borçlarının ve başarısızlığının nedenlerini araştırırken de, hem görüştüğümüz, hem de fikir alışverişi yaptığımız pek çok kişi, böyle bir araştırmanın daha önce yapılmadığını belirtiyor ve teşekkür ediyordu. Levent Kırca Muğla’ya geldiğinde “Acaba bir röportaj koparabilir miyiz” diye yola koyulduğumuzda da, Levent Kırca’ya Muğla’yı ve Türkiye’nin siyasi koşullarını sorarken de etrafta kimsecikler yoktu…

Demek ki doğru soruları soruyorduk… Çünkü “bu yapıldı mı, neden yapılmasın” gibi soruları, önce kendimize soruyorduk…

Gazeteme teşekkür ederim. “Bu konulara girmeyelim”, “Aman falanca ile ters düşmeyelim” demeyen, belgeli ve sağlam kaynağı olduğu müddetçe her habere gerektiği kadar yer veren gazetemle gurur duyuyorum…

İstanbul’dan da yazılar devam edecek… Ancak kısa bir süre yazılara ara veriyoruz… İstanbul’da işleri yoluna koyar koymaz, tatilin ardından iş ve okul konusunda ritmimi bulur bulmaz devam edeceğiz…

Bu akşam yola çıkmadan, dilimde Cahit Sıtkı Tarancı’nın dizeleri var…

“Haydi Abbas vakit tamam

Akşam diyordun, işte oldu akşam…”

Ve Beşiktaş’taki okuluma dönmenin heyecanı ile şiiri mırıldanmaya devam ediyorum:

“Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;

Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan”

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.