Naim Arslan Dağlı
Bildiklerimizi Neden Uygulamayız?
Hayatımızda birçok olayın içerisindeyiz: dış etkenler, ilişkiler, kendi içsel yapılarımız… Aslında her zaman nasıl davranmamız gerektiğini çok iyi biliriz. Hepimiz çocuklara kızmamamız gerektiğini, büyüklerimize saygılı olmamız gerektiğini, iş yerinde çalışmamız gerektiğini, sevgililerimize veya eşlerimize sevgi dolu bir ilişki yaşatmamız gerektiğini, kendimizi üzmememiz gerektiğini, para kazanmamız gerektiğini ve buna benzer birçok hayatsal bilgiyi biliriz.
Ama iş yerindeki en küçük bir sorun, evde ailemize öfke patlamaları yaşamamıza sebep olur. Trafikteki en küçük bir tartışma, iş yerimizde verimli bir şekilde çalışmamızı engeller. Ailemizle yaşadığımız küçük bir olay, onlara olan saygımızı bozmamız için bir sebep haline gelir. En küçük başarısızlıklarımız bile, kendimizi üzmemiz için yeterli olur.
Aslında biz, ihtiyacımız olan bütün bilgileri biliyoruz. Fakat hayatımızdaki aksilikler, bizi bu bilgileri kullanmaktan alıkoyuyor. Peki neden? İşte bu noktada duygularımız devreye giriyor. Üzgün olduğumuzda beynimiz, üzüntüyle ilgili hormonları salgılar ve ardından bu duygu bütün bedenimizi sarar. Artık üzgün bir insanızdır ve muhtemelen yanlış da olsa sevdiğimiz insanları da üzmeye başlarız. Aynı şekilde, öfke duygusunu yaşamaya başladığımızda beynimiz gerekli kimyasalları salgılar; öfke tüm vücudumuzu sarar ve artık öfkeli bir insan oluruz. Bu da bizi bilinçli yapıdan uzaklaştırır.
Artık bildiklerimizi kullanamayacak bir hale geliriz. O arkadaş ortamlarında konuştuğumuz, “ben olsam şöyle yaparım” dediğimiz tüm bilgiler bir anda çöp olur. İçgüdüsel davranışlarla, istemediğimiz durumların içine gireriz.
Hepimiz nasıl iyi bir insan olunacağını, nasıl mutlu olunacağını, nasıl iyi bir hayat yaşayacağımızı biliyoruz. Şimdi karar vermeliyiz: Hayat bize aksilikleriyle geldiğinde ya da bizim “sorun” olarak gördüğümüz olaylarla yüzleştiğimizde, ne yapıp yapmayacağımızı bilinçli bir şekilde mi seçeceğiz, yoksa eski davranış kalıplarımıza devam mı edeceğiz?
Eğer bu kararı verdiyseniz, kendinizi gözlemlemeniz gerekir. Bu gözlem; yargısız, saygılı ve şefkatli bir gözlem olmalıdır. Kendinizi gözlemleyerek ruh halinizi anlayabilir ve yönetebilirsiniz. Böylece ilişkilerinizi, hayatınızı ve en önemlisi kendinizi yönetebilirsiniz. İstediğiniz hayatı yaşayabilirsiniz.
İlk yapmanız gereken şey, sadece kendinizden başlamaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.