İnsanlar mı? Yoksa kavşaklar mı? Akıllı…!

“Akıl akıldan üstündür” derken bir canlının diğer canlıdan ne kadar akla yatkın hareket edip, konuştuğunu vs. kastederiz. Yoksa insanoğlu için aklın ne önemi olurdu. Hani ne denir? Deli, dolu veya abuk sabuk hareket ederdik… Aklı selim olmak, akılcı ve akıcı konuşmak, toplum hitabında aklı kullanmak önemli insan özelliklerinden sadece bir kaçıdır. Olmazsa olmazların başında yaradanımın insanı çok özel yarattığıdır. Yeryüzünün en ayrıntılı canlısı her şeyi ile insandır.

Gündeme getirmek istediğim ne biz insanların akıl selimliliğini tartışmak; ne de kim akıllı kim akılsızı sütunlarımıza taşımak değil…

Olumlu anlamda insanların yeryüzüne kattıkları akıl değerlerinin diğer nesnelerde paylaşmak, olabilen her şeyde doğru ve düzgün olduğu için akıllılığın sürekli kullanılması kaçınılmazdır.

20. yüzyılın bizi milenyuma taşıdığı 2000’li yıllardan sonra 21. Yüzyılda gelişen ülkelerin gelişmişliklerine artı değerler kattığı bu dönemden sonraki günlerde ve yıllarda insanoğlu için ülkemizde üzerine düşen görevi yerine getirmek için türlü yeniliklere kucak açmıştır. Bu kucak açmanın gelişmenin paralelinde ivme kazanması gözlerden hiç kaçmamıştır. Bu gözden kaçmayan ivmelerden bir tanesi de son hızla artan araç sayısının gereklilik haline getirdiği yol genişletme çalışmalarının önemli ölçüde büyümesi ve de şehirler arası yolların bölünmüş yol statüsünde iki gidiş/iki geliş halinde seyre açılması veya bazı yerlerin açılmayı beklemesiyle devam etmesidir. Öyle ki tüm ilçelere giden yolların artık bölünmüş yol haline dönüşmesi gecikme olmaksızın, bazı yol müteahhitlerin işi suistimal etmelerine karşın bitmiş olmasıdır. Bugün Muğla’dan Yatağan’a, Milas’a (yol çalışmaları devam ediyor), yine Muğla’dan Marmaris ve Datça güzergahına ve Muğla’dan Köyceğiz, Ortaca, Dalaman ve Fethiye yönüne giden bölünmüş trafiği aksatmadan, seyrü sefer zevkini ne kadar yukarılara taşıdığı aşikardır. Düşünsenize eskiden o bol virajlı yollarda önümüzde seyreden aracın hızımızı kesmesi, yolculuğu işkence haline döndürmesi kaçınılmazdı. Hele o yoğun yaz günlerinde klimasız araçların içleri sıcaktan geçilmez, ardına kadar açılan camların hastalığa davetiye çıkarması an meselesi idi haliyle. Daha ne deriz külfetsiz ülfet olmaz. Zoru yaşayalım ki kolaya adapte olmamız uzun olmasın. Bu işin iyi yönüydü. Acaba diğer yönü nasıl olur demenize fırsat bırakmadan gerek ölümcül gerekse yaralanmalı kazalara gebe olan kavşakların genel durumlarını gelin birlikte değerlendiriyormuşcasına sizin de duygularınıza tercüman olayım.

Az gelişmiş ülkelerde halen kullanılan ve yolu bölen bazen yanan ama çoğu kez yanmayan sinyalizasyonlu kavşaklardan kurtulup bir çok şehir merkezinin girişinde/çıkışında oluşturulan yonca yaprağı stili ile ünlü alt/üst geçişli kavşakların bir çok yerde kullanılabilirlilikleri artırılırken bazı şehir merkezi giriş ve çıkışlarında her ne kadar değişiklik yaptık denilse de atıllıkları devam ediyor. Tıpkı Muğla’da olduğu gibi…

Bugünlerde tüm Muğla’nın Muğlalının diline yapışmış akıllı kavşak giriş ve çıkışta bize hizmet vermeye başladı. Henüz düzenleme çalışmaları bile bitirilemeyen bu kavşaklar anormal derecede sürücüleri rahatsız etmeye başladı. Kavşağa uyum sağlamayan sürücülerle kuralsız veya kurallı araç kullanmaya sarfı nazar etmeden devam eden toplum insanımızın başının çok ağrıyacağı şimdiden kendini belli ediyor. Her şeyi kuralsız hale getirmeyi seven toplum insanımızın bu sisteme yabancı olduğu kadar civarı bilmeyen diğer illerden gelen sürücüleri de çok ciddi kazalar bekliyor… Haberiniz ola…!

Kavşağın akıllısı olur mu, demeyin. Olmuş işte… Değil Muğla girişi yeryüzünün tüm kavşakları akıllı olsa da insan aklı her şeyin üstesinden gelecek kapasitededir. Unutulmamalı ki hiç kimsenin benliği ve aklı sıradan değildir! Kavşaklar akıllı olsa da..!

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.