Eğitim Sen Şube Başkanı Hulusi Kalaycı, Yatağan Çiftlik Köyü Okul Aile Birliği Başkanının Çiftlik Köyü İlköğretim Okulu’nda yaşanan ve bazı basın yayın organlarına yansıyan haber ile ilgili olarak bir açıklama yaptı.         “Bilindiği gibi Çiftlik İlköğretim Okul Müdür Vekili Hüseyin Muhammet Soran, kendisi ve öğretmenlerle yaptığımız görüşmeden sonra da yaşanan sorunlarla ilgili kadın öğretmenlere baskıyı arttırmış ve bu yüzden sendikamız 10.04.2013 tarihinde  bir basın açıklaması yapmıştır” diyen Kalaycı; konu ile ilgili olarak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından bu açıklamayı yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. Kalaycı açıklamasında şunları söyledi:

“Bu basın açıklamasının ardından Okul Müdürü V. Soran, Okul Aile Birliği Başkanını,  Okul Aile Birliği üyesini, ve  Köy Muhtarını  yanına çağırmış onların desteğini almak için, onların ağzından yapılmış gibi düzmece bir haberi Okul Aile Birliği Başkanı aracılıyla  15.04.2013 tarihinde basına servis ettirmiştir.  Bu haberin duyulmasından sonra söz konu kişilerle tek tek görüşülmüş ve şu sonuca varılmıştır:

Haber, Okul Müdürü V. Soran ile Okul Aile Birliği başkanının girişimleridir. Köy Muhtarı Hüseyin Fidan’la  18.04.2013’te yüz yüze yaptığımız görüşmede, bu konuyla ilgisinin olmadığını, bu haberin asılsız olduğunu ve böyle bir demeç vermediğini, böyle bir haberi okul müdürünün düzenlemiş olabileceğini belirtmiş ve böyle bir beyan vermediğine dair yazılı, imzalı bir kağıdı sendikamıza vermiştir. Bu imzalı kağıt, Milli Eğitim Müdürlüğüne de ulaştırılmış ve şimdi, yapılan ve gitgide gecikerek kamuoyunun vicdanını rahatsız eden soruşturmanın sonucu beklenmektedir. Benzeri örneklerinde gördüğümüz gibi, bu soruşturmanın, herkesin yerinin değiştirilmesi veya bazılarının istek dışı başka yerlere sürgün edilmesi biçiminde sonuçlanması kabul edebileceğimiz bir durum değildir. Milli Eğitim Müdürlüğü iyi bir soruşturmayla bu konuda haklı ve haksızı iyi ayırt etmek zorundadır.

Servis edilen söz konusu haberde açıklama yaptığı söylenen bir diğer kişi, Okul Aile Birliği üyesi Birgül Özcan’dır. Bu kişi de Okul Müdür Vekili Soran’ın bu açıklamayla ilgili kendisine bir kağıt imzalattığını belirtmiş, elinden telefonu alan eşi Özay Özcan da yaptığı konuşmada, eşinin bu işlerle ilgisinin olmadığını, onun iyi niyetinden müdürün böyle bir şey yaptırdığını ve eşine dönerek hemen okul müdürüne giderek o imzaladığı yazıyı getirmesini, başını belaya sokmaması gerektiğini belirtmiştir. Bayan Özkan’la 22.04.2013 yapılan son telefon görüşmesinde, basındaki haberle bir ilgisinin olmadığını ve haber yapılacağı konusunda da bir bilgi verilmediğini, tamamen kendi bilgisi dışında böyle bir haberin yapıldığını bildirmiştir.

Okul Aile birliği Başkanı Yaşar Uzun, önceki görüşmemizde Okul Müdürü ile birlikte demesine rağmen, okul müdürünün devlet memuru olarak basına demeç veremeyeceğini belirtmemizden sonra, haberi kendisinin hazırladığını, müdür beyle sadece görüştüğünü, böyle bir haberi, bayan öğretmenlerle görüşmeden önce hazırladığını belirtmiştir. Okulda huzuru sağlamak için böyle bir teşebbüste bulunduğunu iddia eden sayın Başkan, Aile Birliği  Başkanı olduğu okuldaki altı bayan öğretmeni görmüyor, gözü, sadece okul müdürünü görecek kadar taraf tutuyor. Sormazlar mı adama? Adaleti, huzuru öğretmenleri böyle birbirine düşürerek mi sağlayacaksınız? Böyle huzur sağlanmaz, ancak insanları birbirine düşman edersiniz.

Okul Aile Birliği Başkanı, Okul Müdürüne  o kadar inanmış ki, Köy halkının da gelişmelerden  haberi olmadan “Eğitim Sen’e Köy Halkından Tepki” başlığını koyacak kadar yalana sarılıyor, Çiftlik İlköğretim’deki  öğrenme ortamını paramparça ediyor. Okul Aile Birliği Başkanına bir önerimiz de olacak. Bir an önce bayan öğretmenlerden özür dilemeli ve  bu işlerde taraf olmaktan bir an önce vazgeçmelidir.  Biz kimseye iftira atmadık, sadece taraflarla yaptığımız görüşmelerden sonra Okul Müdür Vekili Hüseyin Muhammet Soran’ın, dostane uyarmamıza rağmen kadın öğretmenlere mobbing uygulamaya devam ettiğini tespit edip kamuoyuyla paylaştık.

Şu iyi bilinmelidir; Eğitim Sen sadece Muğla’da değil, Türkiye’nin her köşesinde çağdaş, laik ve bilimsel bir eğitimin savunucusu olmuştur. Bu konuda da asla taviz vermeyecektir. Yaşanmış süreç ve verdiğimiz mücadele bunu yeterince göstermektedir. Bu konuda yeni gelişmeler oldukça basın ve kamuoyuyla paylaşılacaktır. “