Milas’ta yaşayan görme engelli İlker Çukur, fiziksel engelli vatandaşlara tekerlekli sandalye bağışlayabilmek için 7 ayda 35 bin adet mavi kapak topladı.

Mavi Kapak Kampanyası’na destek vererek örnek bir davranış sergileyen Çukur, görme engellilere yönelik benzer bir kampanyanın başlatılmasını istiyor. Milas’ta yaşayan ve geçirdiği üveit hastalığı nedeniyle görme yetisini kaybeden İlker Çukur, sosyal sorumluluk projelerine desteğiyle takdir topluyor. 2006 yılında geçirdiği ameliyatlar başarısız olunca iki gözünü de kaybeden Çukur, görme engellilere eğitim ve sosyal çevre imkanı sağlayabilmek için İstanbul Görme Özürlüler Derneği’ne bağlı bir şube açmak için çalışma yapıyor. 28 yaşındaki görme engelli gencin yardım çalışmaları sadece görme engellileri de kapsamıyor.

Fiziksel engelliler için kapak topladı

Engeline aldırmadan örnek çalışmalara imza atan genç, fiziksel engelli vatandaşlara yardım edebilmek için mavi kapak kampanyasına da destek veriyor. Mavi kapak toplamaya 7 ay önce başladığını söyleyen Çukur mavi kapaklı yardım serüveni şöyle anlatıyor; “Çevremde bizden daha kötü durumda olan vatandaşların olduğunu biliyorum. Bu konuda neler yapabilirim diye düşünürken mavi kapak toplama fikri geldi aklıma. Bu fikrimi çevremdeki arkadaşlarım ve akrabalarımla paylaştım. Onlar da destek vereceklerini söyleyince otellerle, Milas Orhan Menteşe Öğretmen Evi ve Lokali ve Milas Prof. Dr. Türkan Saylan Parkı görevlileri ile bağlantıya geçtim. Hafta da bir gidip bu yerlerde biriken kapakları aldım eve getirdim. Şuan itibariyle elimde 35 bin adet mavi kapak oldu. Bu kapakları belediyeye bağışlayarak yaklaşık 7 tekerlekli sandalyeyle 7 engelli vatandaşın hayatını değiştirmeyi umut ediyorum.”

“Başa gelmeden öğrenilmeli”

Gerçekleştirdiği çalışmalarla herkese örnek olan Çukur, engelli vatandaşların da yaşama hakkına saygı gösterilmesi gerektiğini ifade ederek; “Engelli vatandaşların toplum tarafından dışlanması insanlığa yakışmayacak bir davranış. Bu gibi sosyal konularda duyarlılık oluşturulması için eğitim çalışmaları yapılması gerekiyor. İnsan başına gelmeden anlamayı öğrenmeyi bilmeli! Çünkü bazen iş işten geçebiliyor. İnsan yaşamı kısa, her şeyi deneyimleyerek öğrenecek kadar vaktimiz de yok. ” dedi