Görev için Muğla’ya gelen Türkiye Diyanet Vakfı Müfettişi Şükrü Demir( 48 ) gizli tehlike olarak da bilinen kan zehirlenmesinden dolayı az kalsın yaşamanı yitiriyordu. Muğla Yücelen Hastanesine kaldırılan Demir, burada uygulanan yoğun tedavinin ardından tekrar sağlığına kavuştu.

Teftişten iki gün sonra kendisini iyi hissetmeyen Demir, dinlenmek için kaldığı otelin odasına çıktı. Ertesi sabah ekip arkadaşlarının kendisinden haber alamaması üzerine otel güvenliği tarafından odasına girilerek yerde baygın olarak bulunan Demir, vakit kaybetmeksizin Yücelen Hastanesi Acil Servisine getirildi.

Sepsis ( kanın zehirlenmesi ) nedeniyle yoğun bakımda 10 gün kalan, daha sonra servise alınıp tedavi edilen Demir'in doktoru enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Belgin Tanöz; “ Akciğer enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği ve üriner sistem enfeksiyonuna bağlı olarak bu enfeksiyonların çok ilerlemiş olması nedeni ile septik şok saptandı. Sepsis çoklu organ yetmezliği ile birlikte seyreden ve yüksek hayati riskin oluşabildiği klinik bir tablodur. ” dedi.

Tanöz; “ bu rahatsızlığı geçiğimiz yıllarda ünlü oyuncu Nejat İşler sayesinde sıkça gündeme gelmişti. Çok yaygın görülen ancak çok fazla bilinmeyen bir rahatsızlık. Ölüm ve uzun vadeli komplikasyon riski yüksektir. Sepsis; vücudun bir enfeksiyona karşı verdiği tepki nedeniyle, kendi dokularını ve organlarını yok etmeye çalışması olarak açıklanıyor. Bu tanımı biraz açarsak, şöyle diyebiliriz: Vücutta her hangi bir nedenle oluşan gerilim sonrasında (trafik kazası, yüksekten düşme, kalp enfarktüsü ya da ciddi büyük bir ameliyat ) gelişen, organizmada direnç mekanizmasının zayıflaması ve bunun üzerine eklenen enfeksiyonla tetiklenen olaylar zinciri neticesinde meydana gelen, hayatı tehdit eden bir rahatsızlıktır. Solunumla, dolaşımla ve diğer sistemlerle başlayan bir yetmezlik, bir olaylar zinciridir. Bu olaylar zinciri, bütün organ sistemlerini etkileyerek, bu organ sistemlerinde bozulmaya, yetmezliğe ardından da ölüme sebebiyet vermektedir. Teşhisi zordur, ateş belirleyici faktördür. Şükrü Bey'i anestezi, kardiyoloji, dahiliye ve enfeksiyon hastalıkları olarak kombine bir şekilde takip ettik, toplam 25 gün hastanemizde misafir ettikten sonra şimdi Ankara'ya göndermek için kendisini uğurluyoruz ” şeklinde konuştu.

Ölümün kıyısından dönen Müfettiş Şükrü Demir ise; “ Şuan karşınızda duruyorsam bu bir mucizedir. Ailem beni Ankara'ya götürmek istemiş ama sonra bakmışlar ki çok iyi doktorlar var kalsın demişler tabii ben o sıralar yoğun bakımdaydım. Bundan sonra daha dikkatli olacağım. Beni tekrar sağlığıma kavuşturan ve üzerimde emeği olan herkese çok teşekkür ediyorum” diyerek hastaneden ayrıldı.