Ege’nin Turizm Başkenti

Genelde durduk yerde sorulan sorular insanları zor durumda bırakır… Her kafadan bir ses çıkar, dolayısıyla yanlış cevaplar çatlak ses edasındadır. Sizlere “Ege’nin turizm başkenti neresidir?” diye bir soru sorsam geneliniz metropol olması, kent halinin almış başını gitmiş durumu ve de deniz kıyısında olması ve bolca denize sıfır ilçeleri ve antik eski yerleşim alanlarının olması nedeniyle özellikle; Efes Harebeleri ve Meryem Ana Kilisesi Selçuk ilçesi sınırlarındadır. Bu haliyle sanki İzmir uzak ara Ege’nin turizm başkenti gibi görünür. Bu durumun hiçte böyle olmadığı istatisliklerle kendini hemen belli eder. Peki Aydın ve Denizli’ye ne demeli… Eskisi gibi olmasa da yeryüzü harikası Pamukkale Travertenleri ve kaplıcalarıyla İzmir’den sonra akla gelen ikinci il olur. Hiç düşünmeden turizmin başkentinin Muğla olacağı konusunda ise fikir birliğinde olanlar çoğunluktadır. Çünkü Muğla’nın bu konuda hiçte mütevazi olmasına gerek kalmadan bu şanı, şöhreti hak etmesi bence de kaçınılmazdır. Turizme bağımlı bir il olarak dikkat çeken Muğla, Ege Ekonomi Geliştirme Vakfı tarafından hazırlanan Ege On araştırmasında bölgenin en rekabetçi altıncı kenti oldu. Türkiye’nin üçüncü marka kenti ve Ege’nin 8 ili arasında yapılan “turistik yatak” konulu araştırmada 43,5 gibi yüksek bir oranla İzmir, Denizli, Aydın illerini geride bırakan Muğla gerçekten turizmin başkenti olmayı hak ediyor. Ayrıca sağlık turizmi ve tarıma dayalı sanayideki potansiyeli ile geleceğe güvenle bakan bölge kentleri arasında yer alıyor.

Göç oranı yüksek olan bir il olması benim kadar sizi şaşırtacak olsa da doğruluk payının Muğla’ya odaklı olmasa da, ilçelere farklı şehirlerden gelen ve sonra buraya yerleşen kişilerin göç alma oranını yükselttiğini bu harekete endeksleyebilirim. Birçok veri incelendiğinde Muğla sanayisi diğer illerin gerisinde bir performansa sahip olarak ortaya çıkmaktadır. AR-GE departmanı işletme sayısının oldukça az, işletme başına ise istihdam oranı en düşük bölge kentidir. Bu arada Muğla’nın toplam ithalat ve ihracat rakamlarının da diğer illere oranları ile yine işletme başına düşen meslek lisesi sayısının en düşük olduğu şehrimiz bu haliyle galiba Ege Bölgesinin en verimsiz şehirlerinden biridir. Bunlara karşın bir diğer ilginç bulgu ise endüstrinin çok fazla olmadığı ve merkez nüfusunun az olduğu Muğla’nın hava kirliliğinde ilk sırayı alması yıllardan bu yana Muğla’nın olmazsa olmazıdır. İş gücü verilerine bakıldığında ise çalışabilir nüfusun toplam nüfusa oranı en yüksek ili Muğla; bu konuda da birinciliği İzmir’le paylaşıyor.

Eğitimde başarılı olması tesadüf olmayan Muğla’nın ÖSS başarı oranı ile lise ve üniversite mezunlarının toplam nüfusa oranı yüksekliği de dikkat çeken bir istatistiki veri olarak önümüze geliyor. Bölgede turizmin potansiyeli dikkate alındığında turizme yönelik meslek lisesi ihtiyacı kentin eğitimindeki genel başarı düzeyini daha da yukarılara çekebilecektir. Sosyal hayatın göstergesi olarak sinema ve tiyatroya giden insan sayısının düşük olmasına karşın toplam sporcu sayısının nüfusa oranla Muğla bölge de ilk sırada yer aldığını görüyoruz.

Muğla’nın bankacılık verilerine bakıldığında nüfus başına ortalama banka mevduatının en yüksek ikinci il konumunda olan kent, nüfus başına ortalama banka kredisi kullanımında da ikinci sırada yer almaktadır. Ayrıca Muğla kişi başına mevduat ortalamasında da İzmir’e çok yakındır. Kentte ciddi bir sermaye birikimi de vardır. Unutmadan söyleyeyim turizmin etkisiyle tüm bankacılık ve şube sayısı ortalamanın üzerindedir.

Sağlık başlığına değinecek olursak kişi başına düşen sağlık personeli tatmin edici seviye de iken, hekim ve yatak sayısının yetersizliği hemen kendini belli ediyor. Muğla’nın özellikle sağlık konularında turizmin kış aylarına da yayılabilmesi için sağlık alanındaki alt yapının hızla tamamlanması ihtiyacı da ortaya çıkıyor.

Kriter planlamasına göre Ar-ge 0,97/Bankacılıkta 27,22/Çalışma hayatında 18,1/Dış Ticarette 8,29/Eğitim’de 54,29/Enerji’de 22,61/Hava kirliliğinde(-) 35,95/İSO 500’de 2,99/İş Gücünde 6,21/Konutta 17,33/Kültür ve Sporda 15,42/Nüfusta 13,21/Sanayi bölgelerinde 1,27/Sağlıkta 43,78/Suçta(-) 17,08/Tarımda 13,78/Trafikte 16,63/Turistik yatak sayısında 43,05/Ulaştırmada 14,54/Vergide 6,88/Yatırım ve Teşvikte ise 13,36 yüzdeleri ile Muğla ili hangi konularda çalışkan, hangi konularda sınıfta kalmış olduğu hemen anlaşılıyor. Bu arada başlangıçtan bu yana yararlandığım istatistiki bilgiler için Ege Ekonomi Geliştirme Vakfına teşekkürler ediyorum.

Muğla ili sosyal konularda aktivitesini en üst düzeyde kullanan il olarak Güney Ege’nin en güzel yerinde, doğrusu Ege Bölgesi’nin turizm başkenti olmayı hak ediyor. Eksikler hiç bitmez. Gerektiğinde eksiklerin tespitinden sonra yapılabilirlik sıralamasına göre tesise edilecek olan arazlar ve yapılması gerekenler bir plan ve program çerçevesinde çok çabuk yapılır diye düşünüyorum. Tarihi ve turistik özelliği sadece bölgesinde değil, tüm Türkiye’de ve de yurt dışında kabul görmüş Muğla artık kabuğunu kırdı. Komşu şehrimiz olan Batı Akdeniz’in Antalya’sı ile Güney Ege’nin Muğla’sı turizmde gerçekten dehalar. Ancak bu dehalık onları tatmin etmeyip yine kaldıkları yerden büyümeye devam edecekler. Ne diyelim darısı turizmle yatan kalkan, dolayısıyla gelişmişliğe aç olan illerin başına..!

Nasıl ki demokrasi de çareler tükenmiyorsa büyümenin de sonu olmadığını ve dipsiz bir kuyu olduğunu biliyoruz. Önemli olan fırsatları iyi yakalayıp yok olanı var olmaya çevirmek… İnanıyorum ki Muğla ve Muğla insanı da bu konuda en az benim kadar isteklilerdir. Düşünsenize büyümeyip hep çocuk kalsaydık, şimdiye kadar yaptıklarımızın üstesinden gelebilir miydik? Gayri ötesini siz düşünün...!

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.