Motorlu Yamaç Paraşütü Eğitmeni ve Pilotu olan Erdoğan Şanslı ile Corona virüsü günlerinde, hava sporları içinde en güvenilir, en ucuz ve en keyifli spor olan Paramotor hakkında konuştuk.2

Yüksek maliyetlerden dolayı pilot olamayınca da Paramotor sporuyla tanıştım ve bu sporu çok sevdim. Ekmeğimi gökyüzünde uçarak kazanmak hedefimdi. Şoförlük yapmayacaktım ve sevdiğim işi yapmak istiyordum. Bu spor beni daima mutlu etmiştir. Bu mutluluğu halkımla paylaşmak istedim ve insanlara anlatmak istedim. Sporla ilgili önyargılar beni son derece yıprattı ve rahatız etmeye devam etti. Ben, bu sporu Türk halkımıza tanıtabilmek için, İstanbul Paramotor adında bir havacılık dizisi bile başlattım. 1997 yılında ilk paramotorumu satın aldım ve bu spora başlamış oldum. Daha sonra 2003 yılında, Türk Hava Kurumu’na Paramotor Eğitmeni olmak için başvuruda bulundum. Defalarca kurslarına katıldım ve bugüne kadar bu lisansı alamadım. Bunun üzerine 2013 yılında, Sky School okulunun Ispanya’daki Figueras kasabasında bir haftalık eğitmenlik kursundan sonra APPI Eğitmeni olmaya hak kazandım. APPI sistemi üzerinden, APPI İSTANBUL PARAMOTOR & YAMAÇ PARAŞÜTÜ UÇUŞ MERKEZİ 39‘u da kurmuş oldum ve bu sistem üzerinden faaliyetlerimize devam ediyoruz. Çünkü Türkiye’de bununla ilgili ciddi bir çalışma yok.

Paramotor’u kullanmayı bilmiyorsanız, bu size çok zor gelecektir ve çok ciddi sonuçlarla karşılaşabilirsiniz. Ancak, profesyonel ve iyi bir eğitmenden 15 günlük bir ders alırsanız, bu sporu son derece güvenli bir şekilde yapılabileceğini göreceksiniz. Paramotor’un kullanım amacı, ilk olarak bir hobi olması ve ayrı bir spor dalı olarak yapılabilmesidir. Daha sonra reklam, tanıtım, havadan fotoğraf ve video çekimlerinde, gösteri uçuşlarında da kullanılabilmektedir.

Gyrocopter pilotuyum ancak, bu havacılık dalının eğitmeni değilim. Ancak Gyrocopter eğitmeni olmayı çok isterim. Yamaç Paraşütü, Paramotor, Paratrike, hepsi birbirine çok yakın sporlar. Aralarında çok az bir eğitim farkı ve birazcık da malzemelerin fiyat farkı mevcut. Gyrocopter ise bambaşka bir dünya. Kumandaları, bu sporlara kıyasla tamamen farklıdır ve farklı eğitimlerin alınması gerekir. En pahalı Paratrike 35.000 Euro, en pahalı Gyrocopter 120.000 Euro. Aralarındaki fark, eğitim farkı ve maliyet farkı.

İlk olarak, deniz kıyısında olması büyük bir avantaj. Bu coğrafik konumu nedeniyle çok güzel uçuş şartları oluşturur. Yüksek olması, mükemmel bir manzaraya sahip olması ve turistik bir bölge olması, bu sporun burada bu kadar gelişmesine neden olmuştur.

Yamaç Paraşütü, tepelerin ve dağların olduğu her yerde yapılabiliyor. Paramotor ise, dağları, tepeleri olan ya da olmayan her yerde yapılabiliyor ve Paramotor sporu, Yamaç Paraşütü’ne nazaran çok daha güvenli bir spordur.

Delta kanat, Monotrike ve Microlight, benim çocukluk hayallerimdi. Hepsiyle uçabilmeme rağmen, uygulamadaki zorluklardan dolayı bu sporları pek icra edemiyorum. Microlight; alüminyum bir kanat iskeletine sahip, uçabilmesi için sürate ihtiyacı olan çok basit bir uçak. Türkiye’de Microlight lisansı almak büyük bir sorun. Bu makineleri uçurabileceğimiz uçuş pistleri büyük bir sorun, bu makinelerin uçuşa elverişlilik evraklarının alınması büyük bir sorun, bu makinelerin yedek parçalarının temin edilmesi büyük bir sorun. Bu sportif hava aracı artık uçak sınıfına sokulduğu için, hiç kimse sıcak bakmıyor. Basit bir spordur, kolay ancak maliyetli bir spordur. Bu hava araçları, pilotun sorumluluğu altında uçması gereken hava araçlarıdır. Ancak ülkemizde bu araçlar Sivil Havacılık Genel Merkezi’nden denetlemeye tabi tutulduğundan, ben de dâhil olmak üzere insanlar bu sporu icra etmekten vazgeçti. Aslında çok basit, çok kolay bir spordur. Microlight ile ilgili iyi bir tecrübem olup, her uçuştan büyük bir zevkle alırdım, ancak

Paramotor ve Paratrike kullanımı daha basit olduğu için ve lisans zorunluluğu olmadığından, Paramotor ve Paratrike’ı daha çok tercih ediyorum.

İlk önce, bu işi çok sevmeniz ve uçabilmek için kaynak ayırmanız gerekiyor. En ucuzu Yamaç Paraşütü, sonra Paramotor, sonra da Paratrike gelir. Kendi kendinize de uçmayı öğrenebilirsiniz, ancak bu biraz uzun sürecektir ve bol bol malzeme kırımı yaşayacaksınızdır. En iyisi, iyi bir eğitmenden ders almanız olacaktır. Paramotor Pilotu olmanız 15 gün sürüyor, Paratrike Pilotu olmanız 20 gün sürüyor mesela.

Paramotor’un gücüne bağlı olarak 3.000 metrelere rahatlıkla çıkabilirsiniz. Tabi oralarda uçak trafiğine çok dikkat etmeniz gerekiyor. Uçak trafiğine girmemeliyiz, çünkü başımız belaya girebilir. Ben burada sadece bu makinelerin bu irtifalara çıkabileceğini belirtmek istiyorum, yanlış anlaşılmalar olmasın. Paraşütün modeline göre 75 km. civarında diyebilirim. Uçmadan önce iyi bir uçuş planı yaparak. İnişlerinizi daima rüzgâra karşı yapmanız gerekiyor. Kurallara uyarsak ve çok iyi bir eğitim alırsak, daima güzel inişler yaparız.

Paramotor pilotu olmanın en zor kısmı, Paramotorunuzu ve malzemelerinizi satın alabilmek. Eğitim kısmı ise, eğitmeninizin tecrübesine göre işin en kolay kısmıdır.

En büyük hayalimdir ancak, Türkiye’de bu tür girişimlere maalesef destek verilmiyor. Sabırsızlıkla, ülkemizde bu sporların önünü açılmasını bekliyoruz. Ancak bu faaliyetleri doğru insanların yönetmesini arzu ediyoruz. Örneğin Microlight yönetmeliği, bu sporun ölmesine neden oldu ve şu anda ülkemizde hiç kimse, prosedürlerin yanlışlıklarından dolayı bu makinelerle uçmamaktadır.

Öğrencilerimle uzun mesafeli uçuşlar yapmak, en çok zevk aldığım aktivitelerdir. Ben, daha çok imalat ve çok nadir eğitim çalışmalarından dolayı katılamadım ve bu tür organizasyonlar Türkiye’de yeni yeni yapılmaya başlandı. Ancak bu tür yarışmalara katılmayı çok isterim.2005 yılında, yanılmıyorsam Efes’te, THK Paraşüt Milli Takımı’nın B takımında yarışmıştım. Hedefte Avrupa 5.si ve Balkan 3.lüğünde dereceler almıştım.

Bu derecelerin turizme pek faydası olacağını düşünmüyorum.- Facebook: Erdogan Sansli - www.paramotoregitimi.com - [email protected] Paramotor ve Paratrike sporları artık ön yargılardan kurtulmalı ve yetkililerimiz tarafından önü açılmalıdır.