Ülkü Ocakları Muğla İl Başkanı Eren AKDENİZ Çanakkale Zaferi’nin 98. Yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada Çanakkale Savaşı’nın Türk milletinin varoluş mücadelesi olduğunu vurguladı.

“Vatan sevgisi, millet aşkı ve bağımsızlık heyecanının zirveye ulaşarak, şehitlikle taçlandırıldığı Çanakkale Zaferi ile aziz milletimiz; vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı uğrunda neleri göze alabileceğini bütün dünyaya göstermiştir.” Diyen Akdeniz; “Çanakkale Destanı, yalnızca bir ordunun verdiği şanlı bir mücadele değil, binlerce yılda yoğrulmuş asil Türk Milleti’nin, maddi ve manevi bütün güçleri ile gerçekleştirdiği bir varoluş mücadelesidir. Bu kutlu mücadelenin her türlü maddî imkânsızlıklara rağmen zaferle taçlandırılması; silahın millet, barutun inanç, topun cesaret karşısındaki iflasının ve çaresizliğinin de ilanıdır.

Çanakkale direnişi; dönemin en büyük küresel güçlerine karşı bir karış toprak bile vermemek için, kanı ve canı ile vatan topraklarını mühürleyen Türk Milleti’nin namusunun simgesidir. Bu nedenle Çanakkale, bizim için bir coğrafi bölgenin adı olmasından öte, her bir karış toprağına dağ gibi yiğitlerin uzandığı dünyanın en büyük şehitliğidir.”şeklinde konuştu.

Çanakkale Zaferi’nin sadece Türk Tarihi’ne değil dünya tarihinin de değişmesine vesile olduğunu altını çizen Akdeniz, açıklamasında şunları söyledi:

“Bu zafer,  Kurtuluş Savaşı ateşinin yüreklerde yakılıp, milletçe yeniden doğuşun başlangıcı olmuş; Türk Milliyetçileri’nin şahlanışına kaynaklık ederek, Milli Mücadele’nin ruhunu oluşturmuştur. Bu zafer, tarihin sayfalarına kahramanlık destanı olarak geçerken, Mustafa Kemal ismini de Türk Tarihi’ne armağan etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehasını tüm dünyaya duyuran Çanakkale Zaferi, Türk Milleti’nin bağımsızlık mücadelesindeki önderini de çok önceden işaret etmiştir.

Bugün de başka yönleri ile ortaya çıkan tehditler karşısında, aziz milletimizin ihtiyacı olan kudret ve ilhamın eşi bulunmaz kaynağı ‘Çanakkale Ruhu’nun muhteşem anlamında saklıdır.

Çanakkale dirilişi; Türklüğü küçümseyen, onuruna ve kutsallarına el ve dil uzatmaya yeltenen, Türk Milleti’nin gücünü imtihan etmeye kalkışan  bugünkü ihanet odaklarını nasıl bir sonucun beklediğini anlamaları açısından, ders almaları gereken tarihi bir ibret ve ihtar vesikasıdır!

Bilinmesini isteriz ki; her karış toprağını, kutsal kanlarıyla sulayarak, Anadolu’yu vatan yapan ve bizlere emanet eden kahramanların bugünkü torunları da yeri ve zamanı geldiğinde, bu kutsal görevden asla kaçınmayacaklardır!

Türk Milleti, bu zor ve tehlikeli süreci birliğini ve beraberliğini muhafaza ederek aşacak; 98 yıl önce olduğu gibi dünyaya, yıkılmayacağını ve parçalanmayacağını bu duruşuyla haykıracaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle başta Çanakkale şehitlerimiz olmak üzere vatanın ve milletin bağımsızlığı için, bir gül bahçesine girercesine kara toprağa girmiş tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyor; aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Makamları cennet, kabirleri nur olsun; Cenab-ı Allah hepsinden ayrı ayrı razı olsun.”