Muğla’yı, Muğla’nın kültürel hayatını, Muğla Milletvekili Tolga Çandar’ı, Osman Gürün’ü doğrudan ilgilendiren bir olayı aktarmak istiyorum. Ama önce Mümtaz İdil’i tanıtmalıyım…

Mümtaz Abi, Odatv’nin Ankara temsilcisidir. Odatv’de çalıştığım yaklaşık 3 yıllık süreçte tanıma fırsatı bulduğum Mümtaz Abi, yürekli bir kalem, değerli bir edebiyatçı olduğu kadar gerçekten tanıyıp tanıyabileceğiniz en nazik insanlardan biridir… Edebiyata yıllarını vermiştir, öykülerimi gönderip fikir, eleştiri aldığım olmuştur, benim için çok kıymetlidir… Mümtaz Abi Ankara’da yaşar ama yazları Bodrum’a gelir. Yani Muğla’yı da yakından tanır. Geçtiğimiz günlerde Facebook sayfasında sitem dolu bir yazı yayınladı. Şimdi o yazıyı noktasına dokunmadan buraya aktarıyorum:

İŞTE MÜMTAZ İDİL’İN TOLGA ÇANDAR HAKKINDAKİ YAZISI

“Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman bey yardımcılarından yakın dostum Ahmet Müfit aracılığıyla Muğla'da dünya çapında bir festival düzenlemek istediğini söyledi. Zaman yoktu. Bu söylendiğinde bana Nisan ayıydı. Küçük çapta başlamak ve sonra büyütmek gerektiğini söyledim Mayıs başında. Kabul etti. Hemen çalışmalara başladım ve ilk iş olarak Ufuk Dağlı'ya (daha önce bana çok yardımcı olduğu için ve her işi çabucak çözdüğü için) söyledim. Şu cümlesini hiç unutmayacağım ve bir daha da ona böyle bir öneride bulunmayacağım: "Versin Muğla belediyesi 50 milyon dolar, festivalin en güzelini yapalım." Elli milyon dolar olduktan sonra zaten ne sana ne bana ihtiyaç var Ufuk. Gürer Aykal ile irtibat kurdum. Program yaptık. Osman beye programı gönderdim, kabul etti. Gürer ağabey oğlu Kerem ile bu işi götürmemi istedi, olmadı. Ne Kerem işe sarıldı ne Gürer Aykal işin akıbetini sordu. Bıraktım. İki gün önce Hasan Uysal aradı. Tolga Çandar'ın kendisini aradığını ve bu festivalden hiç haberi olmadığını söyledi. Muğla milletvekili olduğu için haberi olması gerekiyormuş. Aradım Tolga Çandar'ı. "Benden habersiz burada festival filan olmaz," tadında bir konuşma yaptık. "Peki" dedim. "Yarın Bodrum'a geliyorum. Orada bazı görüşmeler yapacağım. Senin de tanışmanı istediğim insanlar var, Bodrum'a gelebilir misin," diye sordu. "Gelirim," dedim. Ne aradı, ne sordu. Muğla festivali Tolga Çandar ve ekibine kaldı yani. Buyursunlar yapsınlar. Bir de laf çarptı Tolga Çandar, "Senin için söylemiyorum ama, burada festival yapacağım diye insanları çarpan, 50 bin lirayı cebe atan insanlar var, dikkatli olmak lazım." Ben ise kendi arabamla, kendi benzinimle geldim Muğla'ya. Bir tostunu bile yemedim Muğla belediyesinin. Zihniyet bu. Ben yaparım, sen kenara çekil. Çekildim, buyurun meydan sizin.”

ÇANDAR ŞİMDİ NE YAPACAK?

Tolga Çandar doğrudan “Benden habersiz burada festival filan olmaz” dememiş olabilir ancak söylediklerinden bu anlam çıkmış anlaşılan. Mümtaz Abi eğer böyle oldu diyorsa, böyle olmuştur. Şimdi soruyorum; Mümtaz İdil gibi basın dünyasını iyi bilen, edebiyat çevrelerinin yakından tanıdığı, tiyatro alanında sevilen sayılan birinden önce bir festival için çalışması istenip ardından bu kıymetli ismin sürecin dışına itilmesinin sebebi nedir? Tolga Çandar bu festivalle ilgili hangi çalışmaları yapmaktadır? Tolga Çandar ve ekibi bu işle ilgili hangi organizasyonları planlamaktadır? Organizasyonda beraber çalışacakları insanları hangi kıstaslara göre seçmektedirler? Tolga Çandar’ın “festival derler, paraları cebe atarlar” dedikleri insanlar kimlerdir? Soru çok da festival ne alemde, festival?