YEREL SEÇİME BİRKAÇ DAKİKALIK ARA

Yerel seçimler şehrimin gündemini oluşturadursun, ben çekmişim battaniyemi üstüme, ille de edebiyat diyorum. Seçim, oy, iktidar, muhalefet, belediye sarmalından biraz olsun kurtulmak için bir teneffüse ne dersiniz?

AZİZ NESİN HESABI ÖDETİNCE

Mizahın büyük ustası Aziz Nesin’le ilgili bir cimrilik anekdotu ile başlayalım. Bizzat o masada bulunan bir hanımdan dinlediğime göre Aziz Nesin, halen köşe yazarlığı yapan gazeteci sevgilisi, Yalçın Küçük ve hikayeyi dinlediğim hanım bir öğle yemeğinde bir araya gelir. Aziz Nesin masaya oturunca sevgilisine döner ve “Bugün senden miyiz” diye sorar. “Evet” yanıtını alınca garsona masayı donatmasını söyler. Karnını doyurduktan sonra yediği yemekten bir porsiyon daha ister ve paketlenmesini rica eder. Usta yazar, hesabı sevgilisinin ödeyeceğinden emin olunca akşam yemeğini de aradan çıkarmıştır.

ÜLKÜ TAMER O ŞİİRİ KİME YAZDI

Ülkü Tamer’in ünlü şiiri “Üşür Ölüm Bile” kim için yazılmıştı? “Bir soğuk yel eser/ Üşür ölüm bile/ Anlatır akan kanı/ Beyaz sesiyle…” Arkadaşım Şahin Çakmaklı birgün dayanamaz, bizzat Ülkü Tamer’i arar ve sorar, kime yazıldı diye… Ülkü Tamer gülerek “Bunun için mi aramıştın” der ve açıklar: “O dönemde peş peşe kaçırılıp öldürülenlerin haberini alıyorduk… Ben de oturup genel bir kurgu yaptım. Şiir bir kişi için değil, o dönemde öldürülen nice genç için yazıldı.”

AKROSTİŞİN EN GÜZEL ÖRNEKLERİ

Akrostiş dediğimiz her dizenin baş harfini alt alta okuyunca anlamlı bir kelimenin ortaya çıkması ile ilgili akla abuk sabuk maniler mi gelmeli sadece? En önemli örneklerden biri Sezai Karakoç’un Mona Roza şiiri. Bu eşsiz şiirin her kıtasının baş harfini alt alta okuyunca “Muazzez Akkayam” yazdığı görülür. Edebiyata dahil değildir ancak nasıl atlanır, Ziverbey Köşkü’nde işkence gören İlhan Selçuk, bütün suçlamaları kabul etmek zorundadır. Peki mahkemede durumu nasıl anlatacaktır? Yolu kıvrak zekası sayesinde bulur, her cümlenin sondan ikinci kelimesinin baş harflerinden akrostiş yapmak. “İşkence altındayım, Ölüm var, Sağ çıkmak için bu kadar uydurma gerek” gibi akrostişe gizlenmiş ifadeler sayesinde kurtulur. Aklıma gelen bir diğer örnek ise Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk’un Star gazetesinden istifası… Selçuk, son yazısında istifa ettiğini her paragrafın ilk harflerine gizlemiştir. İlk harfler okununca “Bu son yazım hoşça kalın sevgili okurlarım” ifadesi ortaya çıkmaktadır. Bunu ilk fark eden ise Yaşar Kemal olur…

İKİ KITA KAÇ FARKLI ŞEKİLDE ÇEVRİLEBİLİR?

Çeviri yapmak çoğu zaman bir şiiri baştan yazmak demek oluyor. Kırmızı Yayınları’ndan çıkan Aragon’un “Aşk Şiirleri” kitabındaki çevirilere bakalım. “Mutlu aşk yok ki dünyada/Ama şu aşk ikimizin öyle de olsa”, Cemal Süreya… “Mutlu aşk yoktur/İkimizin aşkıdır bu gene de”, Orhan Suda… “Mutlu sevi yoktur/ Ama ikimizin sevisi budur”, Tahsin Saraç… “Mutlu aşk diye bir şey yok yeryüzünde/ Varolan seninle benim aşkımdır sade”, Turgay Gönenç, Mehmet H. Doğan… Aynı görünse de ne farklı yorumlar… Yabancı dil ve çeviri konusu açılmışken, Muhteşem Yüzyıl da devam ederken hatırlatmakta fayda var. Bakın Kanuni’nin Şeyhülislamı Ebussuud Efendi bir fetvasında ne diyor: “İslamı öğretmek için değilse yabancı dilleri öğrenmeyiniz…” Gericilik tarihinde mihenk noktalarından biri olsa gerek…

MUTSUZ ÇOCUKLAR SANATÇILIĞA YATKIN MI?

Mutsuz ve yalnız çocukluk sanatçı olmakta etken mi? Gerek şart değil tabi ki ama bazen tetikleyici olabiliyor. Konuyla ilgili sayısız yazı ve örnek var. 3 örnek de biz verelim. Barış Manço, “Ayrı anne baba ile büyüdüğüm için aman aman bir aile maceram da yok ne yazık ki… Kısacası çocukken mutlu bir insan değildim. Parçalanacak oyuncağım olmadı hiç” der. 8 yaşında Galatasaray’a yatılı olarak verilen ve bu nedenle ailesi tarafından yeteri kadar sevilmediğini düşünen Çetin Altan şunu söyler: “Sevilmeyen insanlar beğenilmek ister, hele de anneleri tarafından sevilmemiş çocuklar yazıyla falan uğraşırlar.” Yalnız kalmaya tahammül edebilmenin sanata etkisi olduğu kesin. Fazıl Say da, “İnsanın kendisini geliştirebilmesi ve ileriye gidebilmesi sadece bir başınayken mümkündür” diyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.