Petrol, kömür, odun gibi fosil yakıtlar farklı prosesler ile işlendiklerinde enerji üretirler. Ancak doğada limitsiz değildir ve belirli zaman sonra tükenmeleri kaçınılmazdır. Geçtiğimiz haftalarda “Küresel Isınma” ve “Çevre Dostu Olmak” konulu yazılarımda kısaca değindiğim; fosil yakıtların yakılması sonucunda çeşitli türlerde çevre kirliliği (hava, su, toprak kirliliği vb.) meydana gelmekte ve bunun sonucu olarak asit yağmurları oluşmaktadır. Dolayısıyla yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımız asidik bir hal almakta, ekosistemdeki canlıları olumsuz yönde etkilemektedir. Bu kötü etkinin önüne geçme konusunda en önemli ve etkili yöntem yenilenebilir enerjiye yönelmektir.

Yenilenebilir enerji; doğal yollarla yenilenen ancak akışı sınırlı olan kaynaklardan gelen enerjidir. Bu enerji kaynakları neredeyse tükenmez ancak birim zamanda düşen mevcut enerji miktarı ile sınırlıdır. Başlıca örneklendirecek olursak; güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, hidroelektrik enerji, jeotermal enerji, biyokütle enerjisi, dalga enerjisi, hidrojen enerjisi, gel-git enerjisi yenilenebilir enerji kaynakları olarak gösterilebilir.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının çoğu doğrudan veya dolaylı olarak güneşten elde edilir. Ancak tüm yenilenebilir enerji kaynakları güneşe dayanmamaktadır. Örneğin, jeotermal enerji Dünya'nın iç ısısını kullanır, gelgit enerjisi ayın çekim kuvvetine ve hidroelektrik su akışına dayanır. Güneş ışığı, doğrudan güneş enerjisi teknolojileri kullanılarak yakalanabilir. Bitkiler büyümek için güneşe güvenir ve depolanan enerjileri biyoenerji için kullanılabilir.

Bu tür enerji kaynakları, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) verilerine göre dünyadaki toplam enerji arzının % 13,5'ini ve dünya elektriğinin % 22'sini oluşturur.

Yenilenebilir enerji sistemleri, fosil yakıtlı enerji sistemlerinden daha az sera gazı emisyonu üretmektedir. Yenilenebilir enerji sistemleri çevre için daha iyi olmasına ve geleneksel enerji kaynaklarına göre daha az emisyon üretmesine rağmen; bu kaynakların çoğu teknolojik engeller,  yüksek başlangıç ​​sermaye maliyetleri ile sınırlı olmamakla birlikte büyük ölçekte konuşlandırılmakta da zorluklar yaşamaktadır.

Ülkemiz, yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretimi konusunda uygun bir coğrafyaya sahiptir. Güneşlenme süresi, rüzgâr hareketleri, jeotermal kaynaklar vs. gibi. Bu elimizdeki tükenmeyen enerji kaynaklarını kullanmak, kullanılmasına teşvik etmek hem maddi olarak enerji bağımlılığımıza son verecek hem de sağlıklı, temiz bir yaşamı bize ve gelecek nesillere sunacaktır.