Mustafa Aktaş

Termik santralleri ve kömür havzalarının özelleştirilmesine karşı başta sendika ve işçiler olmak üzere direniş sürerken, Yatağan’daki siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri direnişe katılmak için bir araya geldiler. Yatağan’da 10 Demokratik Kitle Örgütü ve Siyasi parti Özelleştirmeye karşı birleşti.

Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti,İşçi Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi,   Esnaf ve San. Kredi ve Kefalet Kooperatifi, Ziraat Odası, Eğitim-SEN, Türk Eğitim SEN, ADD ve TGB özelleştirmeye karşı ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. “Santraller ve Madenler vatandır satılamaz, Vatanına sahip çık” diyerek toplanan kurumlar Yatağan halkına seslendi.

Tüm kurumlar adına açıklamayı ADD Genel Başkan Yardımcısı ve ADD bölge sorumlusu Lütfü Kırayoğlu, gerçekleştirdi. Kıray “Türkiye 12 Eylül sonrası dışarıdan dayatılan özelleştirme politikaları ile yüz yüze geldi. Bu politikaları dayatanlar, gerekçe olarak zarar eden kamu kuruluşlarını devletin sırtından yük olmaktan kurtaracaklarını söylediler. Oysa günümüze kadar en çok kâr eden gözbebeğimiz tesislerimiz satıldı. Güzel Muğla’mızda da öyle oldu. Yıllardır üst üste vergi şampiyonu olan YEAŞ’ı birkaç yıllık geliri karşılığında peşkeş çekiyorlar. Sadece YEAŞ’ı vermekle yetinmiyorlar. Bunu yanına bir diğer vergi şampiyonumuz GELİ (Güney Ege Linyitleri İşletmesi) kömür ocaklarını da eklediler. Bununla da yetinmediler. Köylümüzün ekmek kapısı tarlalarını zeytinliklerini vererek oluşturulan kömür sahalarının kömürü alındıktan sonra yeniden tarıma açılan zeytinliklerini de veriyorlar.” Dedi.

Yatağan teslim olmayacak

Kıray, Yatağan halkının özelleştirmeyi kabul etmediğini ve asla teslim etmeyeceklerini belirterek, Özelleştirmeye karşı direnen Enerji ve Maden işçileri ile birlik olduklarını ifade etti.

Kıray “YEAŞ için 35 yıldır, alın terimizi, topraklarımızı, sağlığımızı verdik. Gün geldi zehirlenmemek için kapımızın önünde tavuklarımızı yatırdık. İşe, okula giderken zehir soluduk. Aşımız, ekmeğimiz için bunlara katlandık. Zehirlenmemek için baca gazı arıtma tesisleri tamamlanmıştı ki özelleştirme kapsamındaki santrallerde bu sistemin çalıştırılması zorunluluğu kaldırıldı.Özelleştirmeyi kolaylaştırmak için kadrolu işçileri azaltıp yerine taşeron şirketleri soktular. İşçileri kadrolu ve taşeron olarak bölmeye çalıştılar. Başaramadılar. Yatağan işçileri 1 yıldır her türlü hava koşulunda ve her türlü baskı ve şiddete karşı direnişini sürdürüyor. Yatağan’da her eve doğrudan ya da dolaylı YEAŞ ya da GELİ ekmeği giriyor. Yatağan halkı bu nedenle direnişteki işçisini bu bilinçle destekliyor.Özel enerji üreticilerinin 2006 yılında yaptığı sabotajla ülkemizin Batısını 16  saat boyunca elektriksiz bıraktığında YEAŞ ve Muğla’daki santraller büyük kentleri karanlıktan ve enerjisizlikten kurtarmıştı. Şimdi de özelleştirmenin yıkımından kurtaracak.

YEAŞ’ın satışı ile elde edilecek gelir ile ne bütçe açığını kapatmak olası, ne de dış ticaret açığını ve dış borçları ödemek olası. 12 yıl boyunca satılan kamu işletmelerinin tümünün getirisi ile bir yıllık dış ticaret açığını bile kapatamıyoruz. Burada amaç yandaş şirketlere kendi birikim ve deneyimleri ile asla kuramayacakları tesisleri kazandırmaktır. Emeğine, ekmeğine, toprağına, santraline sahip çık. Vatanına sahip çık. Yatağan halkı buna izin vermeyecek, asla teslim olmayacaktır.” Şeklinde konuştu.