YATAĞAN OVASI AĞLIYOR.

Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Muğla İlimiz için, “Dağlarında Yağ, ovalarında bal akar” diye yazmış. Yatağan’ımızdaki su ve madenleri tespit edememiş.

Yatağan Ovamız insanlığın var olduğundan bugüne kadar üzerinde ve çevresinde yaşayanlara, ekmek olmuş, su olmuş ve diğer ovalardan farklı olarak dört mevsim meyve, sebze ve tahıl  vermiş.

Yerüstü su kaynakları olan Deştin çayı, Pınarbaşı kaynağı, Güçük kaynağı, Kapubağ deresi ve Dipsiz kaynağı ile emek sarf etmeden yaşayanlara akar su temin etmiş. Yeraltında bulunan akarsu ve gölleri ile Yatağan merkez, otuz Mahallesi ile Menteşe ilçemize derin kuyulardan elde edilen su ise içme ve kullanma suyu olarak kullanılmakta.

Gel gör ki dağlarındaki Mermer, Feldispat, Zımpara, Mermer  ve Kömür  gibi madenlerde girişimcilerin ve Yatağan halkının geçim kaynağı olmuş. Hiç kimsenin aklına gelmeyen ise; Yatağan Ovası altında bulunan Mermer ve Kömür rezervleri.

Yatağan Termik Santralı özelleştirilince, girişimci firma kendisine verilen, Yatağan Bahçeyaka yöresi, Bozarmut yöresi, Kapubağ ve Yatağan yerleşkesi altında ve Turgut yöresindeki  ruhsatlı kömür madenlerini işletmek üzere ruhsatlı olan alanlarda sondaj çalışmalarına başladı. Bu yöredeki kömürlerin de 600 ila 800 metre derinlikte olduğu belirtilmektedir.

Duyumlarımıza ve halk arasında konuşulan fısıltı gazetesine göre santral içinde bir galeri açarak, yakın çevresindeki kömürlere ulaşarak santrala kömür temin etme yoluna gidilmekte imiş.

Yatağan ovamızda,  iki yüz, üç yüz metre derinlikte su altı nehirleri, Bahçeyaka Mahallesi altında yine aynı derinlikte su altı göleti bulunduğu bilim adamlarınca tespit edilmiştir.

TMMOB Jeoloji  Mühendisleri  Odası tarafından hazırlanan Muğla ili deprem haritasında Menteşe ilçemizden Yatağan a doğru Bahçeyaka  Mahallesi, Bözüyük, Kapubağ Mahalle açıklarından Gökbel dağına doğru aktif bir YATAĞAN FAY hattının geçtiği ve 6,8 büyüklüğünde depremin her an yaşanabileceği bir rapor 2020 Nisan ayında kamuoyu ile paylaşılmıştı.

İşletmeci firma yerin 600-800 metre altındaki kömürleri almak için Santral bahçesinden açacağı tünel veya galeri ile belirli bir eğime ulaşarak kömür rezervlerine ulaşacak. Kömürün bulunduğu yederde galeri veya adı ne ise genişletecek ve ürettiği kömürleri santralda yakmak üzere taşıyacaktır.

Tünel, galeri ve kömürün bulunduğu alanda açılacak galelilerin uzunluğu, genişliği ne kadar olacak. Kömürün çıkarıldığı alanlar nasıl doldurulacak ve hangi teknoloji kullanılacak. Bu kazılan veya delinen noktaların denetimini kim ve kimler yapacak. Sorulacak o kadar soru var ki?

Olası bir deprem veya yanlış işletme sonucu yerin 600-800 metre altındaki göçükte Yatağan ovasını besleyen 200 300 metre derinlikteki yer altı nehir ve göletler ile hiç emek harcamadan Yatağan Ovasını sulayan yer üstü kaynak sularının yön değiştirip değiştirmeyeceğinin garantisi nedir?

Sayfala dolusu yazı yazılsa, şu sorunun cevabını bulmamız mümkün değil. İnsanlığın var olduğu günden bu güne kadar insanlığa hizmet etmiş bu ovamızı ve su kaynaklarımızı korumak mı, yoksa çölleşen ülkemize bir kepçe da Yatağan ilçemizden mi vuralım!

Anlamak isteyenle saygı ile arz ederim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.