Yatağan Kent Konseyi toplantısı önceki gün Belediye toplantı Salonunda yapıldı. Toplantıda Yatağan mermeri tartışıldı. Muğla Mermerciler Derneği Başkanı Mustafa Ercan, Yatağan mermeri hakkında yaptığı konferansın ardından Yatağanlıların sorularını yanıtladı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Yatağan Kent konseyi Başkanı Av. Halil Arslan; “Bu günkü olağan genel kurulumuzda, melercilerin sorunlarını ve sektörün ne gibi katkıları olduğunu konuşacağız. Çünkü Yatağan bir mermer kenti burada birlikte yaşayacağız.” dedi.

Muğla Mermerciler Derneği Başkanı Mustafa Ercan Konferansa başlamadan önce, bu tür etkinliklerin önemine vurgu yaparak daveti nedeniyle Yatağan Kent Konseyi Başkanı Halil Arslan’a teşekkür etti.

Yatağan Kent Konseyi’nin bu girişiminin kendisini çok mutlu ettiğini fakat diğer sivil toplum kuruluşlarının bu ilgiyi göstermemesi nedeniyle üzüldüğünü belirten Ercan, Muğla’daki mermer sektörüyle ilgili olarak Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde konferanslar verdiğini ve kariyer günlerine katıldığını aktardı.

Ercan, mermerin Muğla için bir lütuf olduğunu savunarak, bölgedeki mermer faaliyetlerinin 1985’te başladığını hatırlattı.

Mermerin, bölgenin en önemli iş kollarından biri olduğunu kaydeden Ercan; “Günümüze kadar gelen tüm uygarlıklar ancak mermer kullanmışsa eserlerini binlerce yıl sonrasına bırakabiliyor. Hemen yanımızda Stratonikeia Antik Kenti var. Dünyaca ünlü, tabandan tavana kadar bölgemizin mermerleri kullanılarak yapılmış. Keza Lagina Kutsal Alanı da öyle. Yani mermer varsa, uygarlıklar bir sonraki kuşaklara ve nesillere kültürlerini aktarabiliyorlar. Maalesef şuan inşaat ürünlerinde kullandığımız betonun ortalama ömrü yüz yıldır. Yani bizler, sanıyorum ki bir sonraki kuşaklara pek bir şey bırakamayacağız. Ancak mermer binlerce yıllık zamana karşı direnebiliyor” diye konuştu.

Ercan, ülkelerin kalkınmasında hammadde kaynaklarının önemine dikkati çekerek; “Bugün dünya ekonomisinde, ülkelerin ekonomik ortak görüşü,üretim için ham madde getirisidir.Buna bağlı olarak yer altı kaynakları bakımından zengin olan ülkeler, kalkınmayı büyük oranda tamamlamış büyük ülkelerdir. Buna en çapıcı örnek Almanya’dır. Almanya, bugün Almanya olmuşsa, yer altı kaynağı olan kömür sayesinde olmuştur.1960’lı yıllarda bile biliyorsunuz ki birçok vatandaşımız Almanya’ya kömür madenlerine çalışmaya gitmiştir” dedi.

“Akdeniz’in mermeri Yatağan’dan”

Yatağan bölgesindeki mermerin tarih boyunca bütün Akdeniz ülkelerine ihraç edildiğine işaret eden Ercan, “Bir ülkenin yer altı zenginliği her şeyden önce o ülkenin jeolojik yapısına ve jeolojik evrimine bağlıdır. Ülkemiz çeşitli maden rezervleri açısından göz önüne getirildiğinde hiç de küçümsenmeyecek bir potansiyele sahiptir. Doğal taşları yapı ve dekorasyon malzemesi olarak kullanılmaya başlanması dünya doğal taş üretimini arttırmıştır. Üretimdeki artışa paralel olarak kullanılan teknoloji de gün geçtikçe gelişmektedir. Doğal taştan yapılan inşaat malzemelerinin imar ve dekoratifçiler tarafından daha fazla tercih edilmesi ve uzun ömürlü olması dünyada ki doğal taş tüketimini de arttırmaktadır” diye konuştu.

“Yatağan’ın beyazı, Bodrum’un sokaklarını süslüyor”

Ercan, Yatağan’daki mermer faaliyetlerinin Yatağan’a ekonomik ve istihdam açısından önemli katkılar sağlığına vurgu yaparak şöyle konuştu: “Biz bu sektörde en çok mimarların ilgisini çekmek için çaba harcıyoruz. Çünkü büyük projelerde tasarım yapan mimar projeye ne yazarsa ihaleye öyle çıkıyor ve o şekilde tamamlanıyor. Bu bağlamda bölgemizde üretilen mermerlerin resmi kurumlarda, üniversitelerde, belediyelerde kullanılması için son derece etkin bir şekilde gayret sarf ediyoruz. Belediyelerimizin de dikkatini çekmeyi başardık. Yaklaşık 4,5 yıl önce Bodrum Belediyesi’nde kaldırımların tamamının neredeyse Yatağan’ın beyaz mermeri, Fethiye’nin patara bej denilen mermeriyle kaplandı ve son derece Yatağan halkı, esnafları ve yazarları tarafından beğenildi. Şuan Muğla Büyükşehir Belediyemizle, Ortaca, Dalaman ve Akyaka gibi turistik yerlerde Muğla mermerlerini en azından caddelerde ve kaldırımlarda kullanmaya başladılar. Bu da sektörümüz açısından son derece sevindirici.”