Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Engelsiz Üniversite Topluluğu tarafından 3 Aralık Engelliler Günü kapsamında ‘Kampüste engel var mı’ paneli düzenlendi.

Üniversitede çalışan engelli akademik ve idari personelin yanı sıra engelli öğrenciler konuşmacı panele konuşmacı olarak katıldı.

Üniversite içinde akademisyen, memur ya da öğrenci olsun engelli bir birey olmanın diğer insanlardan farklı olmadığı, sadece özel durumları gereği bir takım ihtiyaçları konusunda farkındalığın yaratılmasının gerekliliğinin anlatıldığı panele ilgi büyüktü. Engelliler, panelde yaptıkları konuşmalarda; onlara acıyarak bakılmaması gerektiği, fiziksel bazı düzenlemelerin ve hukuki şartlardaki kolaylaştırmaların sağlanması konusunda hem il idaresi ve valilik hem de üniversite yönetimi nezdindeki ilgili birimlerin sorunlara en etkin ve kısa çözümler bulması konusundaki arzularını dile getirdi.

Geçirdiği trafik kazası sonrası sağ vücut yarısı felç olan ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde idari personel olarak çalışan ve üniversitede düzenlenen spor müsabakalarında masa tenisi dalında birçok dereceleri olan Doğan Küçük, konuşmasında engelleri aşmak için kendine güvenmenin önemini dikkat çekti.

Engeller insanların beyninde

Doğum sırasında beyinde oluşan bir hasara bağlı olarak kalıcı hareket, duruş ve denge bozukluğu engeli olan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi Erdem Türk, yaptığı konuşmada, “Türkiye’de nüfusun yüzde 12’si yani yaklaşık 9 milyon kişi engelli. Ancak çevremize baktığımızda o kadar fazla engelli vatandaş göremiyoruz. Bunun asıl sebebi insanların beyinlerindeki engeldir. Engelli vatandaşların da kendini diğer insanlardan aşağı görmesi, çekinmesi; engelli bireylerin ailelerinin çocuklarını kabullenmeyip gizlenmesi; toplumun engelli vatandaşları aralarında görmek istememeleri… Engelli bireylerin toplumda etkin rol alamamalarının sebebi fiziksel engelleri değil toplumun kendi zihinlerinde koyduğu engellerdir. İnsanları bu düşünceden arındırmak için ilk başta böyle seminerler, belediyelerin yapacağı projeler yer almalıdır” dedi.

Ulaşımda sorunlar yaşıyoruz

Geçirdiği trafik kazası sebebiyle felç olan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Bahar, geçmişten bugüne üniversitede özürlüleri düşünerek birçok çalışmanın yapıldığını belirterek, “Bu koşulları daha da iyiye hep beraber götüreceğiz. Mansur Harmandar Hoca, Yusuf Ziya Erdil Hoca, Ali Osman Gündoğan Hocanın çalışmalarıyla Üniversitemiz 14 sene önceki gibi değil. Tabii ki hala eksiklikler var ama bunu hep beraber zamanla gidereceğiz. Karşılıklı sevgi, saygı ve iyi niyetle üniversitemizi çok daha iyiye götüreceğiz” diyerek, “Muğla belediyesinin de ulaşımda vatandaşlara yardımcı olması gerekir. Banka kartlarının şifrelerini öğrencilerim bilir çünkü ben ATM’yi kullanamadığım için öğrencilerimden yardım almak zorunda kalıyorum. Ancak hocaların ve Rektörlüğün çalışmalarıyla görme engelliler için kabartmalı yollar, sınıf ve lavaboların girişlerine kabartmalı tabelalar yapılarak engeller ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Yüksek maliyetli olduğu için biraz zaman alıyor. Genç öğrencilere mesajım şu ki; hayata karamsar bakmaya gerek yok. İyi insanlarla beraber olmak çok önemli. En önemli olan insanın istemesi, arzu etmesi. Siz bir şeyi gerçekten isterseniz uçan kuşlar, böcekler her şey size inanın bu konuda yardımcı olacaktır” şeklinde konuştu.

Kampüs içinde sıkıntılar yaşıyoruz

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Müzik Bölümü öğrencisi görme engelli Hatice Daşdelen ise saz eşliğinde seslendirdiği türkünün ardından yaptığı konuşmada “Görme özürlüyüm. Afyonluyum. İlköğretim 4.sınıfa kadar kendim gibi görme özürlülerle birlikte kabartma yazı ile eğitim aldım. Daha sonra kaynaştırma eğitimi ile diğer öğrencilerle birlikte eğitimime devam ettim. Liseyi Isparta Güzel Sanatlar Lisesinde tamamlayarak Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Müzik Bölümünü altıncı olarak kazandım. Üniversitemizde yaşadığım birkaç problemden kısaca bahsetmek istiyorum. Üniversitemiz kampüsünün yerleşiminin dağınık olması sebebiyle görme engelli olarak eğitim aldığım binaya ulaşmam konusunda hayli sıkıntılar yaşamaktayım. İnsanların yardımı olmadan ders gördüğüm sınıfa ulaşmada zorluk yaşıyorum. İkinci sıkıntım bugüne kadar eğitim kitaplarımın tamamını kabartma yazı şeklinde bulabiliyordum, ama üniversite eğitim kitaplarımı kabartma yazı olarak bulabilme imkânım olmadığı için arkadaşlarım kitaplarımı ses kaydına geçtikten sonra ders çalışabiliyorum. Üçüncü bir sıkıntı ise asansörlerin kat aralarında sesli uyarı sistemi olmadığı için sorun yaşamaktayım. Bu sorunların aşılmasının, bu üniversitede okumak isteyen öğrencilerin tercihleri konusunda hayli etkili olacağını düşünmekteyim” şeklinde konuştu.

Panel bitiminde konuşmacılara teşekkür plaketlerini veren Rektör Prof. Dr. Mansur Harmandar  yaptığı konuşmada, geçmişten günümüze engel ve engelliye bakışın çok değiştiğini kendi deneyimleriyle vurgulayarak, “Yarın bizler de engelli olabiliriz. Kendimizi engellilerin yerine koymamız lâzım. Onlar bizden önce hizmete lâyıktır. Onlara hizmet bizim için onurdur. Üniversite olarak da felsefemiz budur” dedi.