Hep diyoruz ya ; insan okudukça aydınlanıyor, ufku açılıyor…

68 kuşağı insanlarımız

Ve onları takip eden 78 kuşağı

çok acılar gördü yaşadı...

Büyük bedeller ödedi...

İdam edildiler.

Onlara çok işkenceler yapıldı.

Hapislerde yattılar..

Kimisi hapislerde işkencelerde öldü öldürüldü...

Bu güzel insanlar vatan haini maini değildi...

Her biri hepsi yurtsever vatansever insanlardı...

Mustafa Kemalist

Atatürkçüydü hepsi..

Hepsi de yapılan yanlışlara

Yanlış uygulamalara karşıydı...

Emperyalizme

Emperyalist güçlerin diktelerine

Baskı sömürü düzenine karşıydılar.

Bunlar Mustafa Kemal ATATÜRK 'ün istediği gençlikti...

Onun ilkesi yolunda yürüyorlardı.

Zaten kurduğu CUMHURİYETİ onlara

Türk Gençliğine emanet etmişti...

Atatürk öğretmenlere seslenirken ne demişti

"Muallimler, (Öğretmenler) Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, nesiller ister..."

68 kuşağı gençliği

Onları takip eden 78 kuşağı

" Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür " nesiller kuşaklardı...

Fedakâr cefakâr öğretmenlerimizde

Her biri hepsi ATATÜRKÇÜ yurt vatansever insanlardı...

" Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür " nesiller kuşaklar yetiştiriyorlardı...

Doğru güzel olan ATATÜRK'ÜN talimatını yerine getiriyorlardı...

O güzel aydın öğretmenlerimiz de

Büyük haksızlıklara uğradı, uğratıldı...

İşten meslekten görevden atıldılar..

Sürgün edildiler..

Hapis yattılar, işkence gördüler...

Bu Türk insanını gençliğini acılara

kim koydu böyle...?..

68 kuşağı Deniz Gezmiş'in

Gezmiş' lerin arkadaşı Mustafa İlker GÜRKAN abinin

29 Kasım 2015'te yazıp paylaştığı yazı geçti elime...

Yazı anlatım güzel...

Bu yazıya eski Muğla milletvekili

Köy Enstitülü öğretmen Sami GÖKMEN abi de yorum yazmış..

Yorum da güzeldi...

Bu güzel yazı ve yorum gün ışığına çıksın tekrar okunsun istedim...

Dilerim beğenir okursunuz...

*

SU UYUR ŞEYTAN UYUMAZ

Değerli Büyüklerim,

Sevgili Arkadaşlarım ve Kardeşlerim,

Sizle; 50 yılı aşkın anti-emperyalist mücadelede ve bu yolda okuduğum, izlediğim, öğrendiğim ve kazandığım bir somut tecrübeyi paylaşmak istiyorum.

Amerikan emperyalizmi hesabı kapatmaz.. Yenmeniz yetmez…  İstediğini almadan, Faturanın ödenmesini sağlamadan hedeflerinden vazgeçmez….Talepleri/Hedefleri zamanaşımına uğramaz… Kim olursanız olun ve ne yaparsanız yapın O’nun için “hak düşürücü süre” sonsuzdur… Çare; umudu kesmesini sağlamak (ki geçici olur) ve de asıl olarak sürekli teyakkuz durumunda bulunmak/uyanık olmaktır… Ta ki; -lütfen bunun ayırdına varalım-  ABD değil, Bu gün ABD eliyle/şemsiyesiyle yürütülüyor olsa da “Amerikan emperyalizmi” yeryüzünden silinene dek…

Somut Sonuç; Bakın Tarihe;  Anadolu’daki son Türk-Müslüman devlet (Yani Osmanlı İmp.) ortadan kalkarken Amerika, “Nasıl Bir Anadolu?” çözümü sunmuştu?  Tablo, harita vb. getirin gözünüzün önüne… (Detaylarda ufak tefek farklılıklar olabilir…)  Ve Tarih sahnesinde çok farklı, çelişik vb. güçler yer alabilir… Ama bir tarafta hep aynı güç vardır.. Anadolu Türkleri ve Onlarla ittifak halindeki Anadolu Kürtleri, onlara birazda Kafkas topluluklarından birazda Balkan topluluklarından ve çok az da Ermeniler, Ezidiler gibi farklı dinsel ve etnik guruplardan katılımlar olmuştur/olur… Yani Bu günkü Türkiye Cumhuriyetini Kuran Halk.. Ki O’na “Türk Milleti ”denir… İşte bütün amaçları “bu gücün kaynağı olan Milletin birliğini” dağıtmak ve Osmanlının tasfiyesinden sonraki Anadolu’da tasarlanan “etnik-dinsel” esaslı “planı” gerçekleştirmektir.

Bu nasıl olacak?.. Yalnız ve Ancak “Türk Milletinin” birliğini bozmak ve iradesini etkisiz hale getirmekle… Birliğimiz ve irademiz ayakta durdukça, tarafımızdan canlı tutuldukça… Amerikan emperyalizminin gerçekten de “istikrarlı,” “etkili” ve “kararlı” iradesi ve bin bir kılıkta –kimi zaman milliyetçi, kimi zaman dinci, kimi zaman liberal/solcu ” işbirlikçileri de olsa… Sonuç alamaz…  “Milli İrade”.. Yani Amasya tamiminde söylendiği gibi “Milletin azim ve kararı..” Bunu gerçekten anlamak… Bunu gerçekten sağlamak… Mesele budur…

TECRÜBE; Amerikan emperyalizmi hesabı kapatmadan defteri kapatmaz.. Hesabı kapatsa da  “müşteri ilişkisini” bitirmez… Humeyni “Büyük Şeytan“ demişti.. "Su uyur Şeytan uyumaz…"

29 Kasım 2015

Av. Mustafa İlker GÜRKAN

*

Gürkan'a yorum yazmış eski köy enstitülü öğretmenimiz

Eski Muğla milletvekili Sami GÖKMEN...

*

600 yıllık Osmanlı'yı emperyalizmin üç Silahı yıktı:

Borçlandırma, özelleştirme, böl-Parçala.

Mustafa Kemal bu üç Silahı da kırdı.

Kemalist ilkelerle düyun-u umumiye Borçlarını ödedi. Kapitülasyonlar ile yabancıların elindeki bütün Varlıkları devletleştirdi.

Değişik din, Irk, mezhep ve inançta Olanları bütünleştirdi.

İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış ülke kurdu.1950 den beri Kemalizm'den uzaklaştık.

Kötü iktidarların elinde emperyalizmin silahlarına hedef olduk.

Borçlandık. Cumhuriyetimizin birikimlerini özellikle yabancılara peşkeş çektik.

Sağ, sol, Alevi, Sünni, Türk, Kürt diye bölündük, parçalandık.

Bir iç Savaş'ın eşiğine geldik.

Çare var mıdır? Vardır.

Büyük Atatürk bu günleri 88 yıl önceden görmüş. Bir gün istiklal ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalabilirsin, demiş. Bunları kurtarmak ve korumak için Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur demiş. Çare Kemalizm’e dönüştür. Başta CHP'liler olmak üzere herkes artık aklını başına almalıdır...

29 Kasım 2015

Sami GÖKMEN

**

"Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür " yeni nesiller yetiştikçe güzel yurdumuz

Cumhuriyetimiz ebediyete kadar

Var olup yaşayacaktır...

Sevgi saygı ile

Esen kalın...