Muğla Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı CHP’li Ali Arslan, aday adaylığını açıkladıktan sonra yerel basında yer alan ve CHP İl Danışma Kurulu toplantısında söylediği ileri sürülen ‘Yerel basından nefret ediyorum’ sözlerine açıklık getirdi.

CHP Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Arslan, yazılanlar hakkında konuşmama, yazanları da ciddiye almama kararı aldığını, fakat kamuoyunun da doğruları bilmesi gerektiğini söyledi. Arslan yaptığı açıklamada, “Aday adayı olduktan sonra hakkımda yazılanları ciddiye almadım. Almayışımın nedeni de bunu yazanların bir aday adayımızın danışmanlığını yapmış olmalarından kaynaklanıyor. Fakat kamuoyunun da doğruları ve gerçekleri bilmesinde yarar var. Ben siyasi hayatımda ön seçimleri hep savundum ve sonuçlarını saygıyla karşıladım. Kaybettiğim seçimlerde de en az kazananlar kadar emek harcadım. İki defa atandım. Birincisi 1988 yılında Ortaca’nın Köyceğiz ilçesinden ayrılarak ilçe olmasının ardından İlçe başkanı olarak atandım, ikincisi de 2002 genel seçimlerinde. 2002’de atama yapılmasının nedeni de, 1999 yılında yapılan genel seçimlerde ön seçim ile seçilmeme rağmen, partimin meclis dışında kalması nedeniyle 2002’deki seçimlerde atama ile seçildim. 2002 seçimlerinde ben dahil, partimizin bütün organları ön seçim talebinde bulunduk. Fakat dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve PM adayların atama ile belirlenmesi yönünde karar aldı. Ben, Genel Merkeze giderek adaylık başvurusunda bulundum o kadar” dedi.

“Ya danışmanlık yapsınlar ya da gazetecilik”

CHP’den Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olduktan sonra asılsız dedikodulara dayalı yazıları ciddiye almadığını söyleyen Arslan, “Ben siyasette dedikoduların değil, projelerin konuşulmasını istiyorum. Aday adaylığı açıklamamda belirttim. Muğla için ne gibi projeler üreteceğimizi açıkladım. Ama nedense bugüne kadar yazılmayanlar bugün yazılır hale geldi. Eğer benim İl Divan toplantısında iddia edildiği gibi bir söz söylediysem, bugüne kadar bunlar neden yazılmadı da aday adaylığımı açıklayınca gündeme geldi. Benim o toplantıda kast ettiğim sözün sahipleri kendilerini biliyor. Herkes özgürce, kişilik haklarına saldırmadan siyasi üslup içinde istediğini yazabilir. Ama benim de çok saygı duyduğum bir aday adayı arkadaşımın danışmanlığını yaparak, ‘Çoban ateşine’ zarar verdiğim iddiasıyla karalama yapmaya kalkarsa, bunları ciddiye almam. Muğla’da yıllardır siyaset yapan birisi olarak, bugüne kadar yerel basın ile hiçbir sorun yaşamadım. Sorun yaşamadığım yerel basından neden nefret edeyim” dedi.