Hayatta birçok isteğimiz ve arzumuz vardır: zengin olmak, mutlu olmak, sosyal olmak, sevmek, sevilmek…
Ancak bu isteklerimizin çoğu sadece “istek” olarak kalır. Çoğu zaman bu hedeflerimize ulaşamayız ve sonrasında kıskançlık, kızgınlık gibi duygular yaşamaya başlarız. Bizim ulaşamadığımız şeylere ulaşan insanlara kötü gözle bakarız. Oysa bu insanlar bizden daha şanslı ya da daha şanssız değildir; onlar da bizim gibi insandır.
Peki, aramızdaki fark nedir?
Aslında her insanın hayatında yaşadığı olaylar vardır. Birçok kişi bu olayları “dert” ya da “sıkıntı” olarak tanımlar, oysa bunlar sadece olaylardır.
Bugün sevilmek isteyen bir kişi, sevilmemekle ilgili olaylar yaşar;
zengin olmak isteyen biri, fakirlikle ilgili olaylar yaşar;
huzurlu olmak isteyen kişi ise huzursuzlukla ilgili olaylar yaşar.
Ama pes etmeyenler — yani bu olaylara birer öğrenme aşaması olarak bakanlar — sonunda amaçlarına ulaşırlar. Çünkü hayat, bize ihtiyacımıza ulaşabileceğimiz şekilde olaylar gönderir. Adım adım ilerlediğimizde, bu sürecin kendisi zaten başarıdır.
Hayatımda ilişki konusunda en başarılı, en doyumlu ve en mutlu gördüğüm kişi, geçmişte onlarca kez aldatıldı, iki kez nişan attı, uzun yıllar boyunca bekar kaldı. Ancak yaşadığı bu zorluklar onu öyle bir noktaya taşıdı ki, bugün hem zengin hem mutlu hem de huzurlu bir hayat yaşıyor.
İlişkilerde yaşadığı her zorluk, aslında onu bambaşka bir hayata hazırladı.
Yine hayatımda tanıdığım en zengin kişi, üç şirket batırdı. Her batışında sıfırdan yeniden başladı. Para konusunda birçok kez çaresiz hissetti, yokluk yaşadı. Ancak her defasında ders çıkardı ve bu dersler onu bugünkü zenginliğine taşıdı.
Biz, insanların hayatlarına bakıp onların “şanslı” olduğunu düşünürüz.
Oysa onlar bu noktaya gelene kadar sayısız mücadele vermiştir.
Üstelik sahip oldukları güzellikleri koruyabilmek için hâlâ büyük bir emek harcıyorlardır.
İşte bu emek ve çabalar takdire şayandır.
Bu yazıyı okuyan herkesten iki şey rica ediyorum:
Birincisi, bir başarı gördüğünüzde onun arkasındaki emek merdivenlerini hayal edin ve o başarıyı takdir edin.
İkincisi, hayatınızda bir şey istemeden önce bilin ki, o şeyle ilgili zorluklar da yaşayacaksınız.
Ya bu zorlukları yaşamaya hazır olun ya da o isteğinizden vazgeçin.
Aksi takdirde, o istek sizin için bir üzüntü kaynağına dönüşür.