MİLLİ ŞAİR MEHMET AKİF ERSOY

Üzeyir Yıldırım

Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’u ebediyete uğuryışının 87. Yıl dönümünde minnetle ve şükranla anmaya ve aynı zamanda anlatmaya çalışıyoruz. Mehmet Akif gibi değerleri yaşatmanın eserlerine , şiirlerindeki düşüncelerine sahip çıkmanın ve bu günkü nesillere anlatmanın kendimizce önemli bir sorumluluk olduğunu ve anlatmak boynumuzun borcu olduğunu bilmemiz gerekir. Milletlerin ve insanların hafızasında ve ruhunda derin izler bırakıp her zaman hatırlanan değerli ve önemli şahsiyetler vardır. Şüphe yok ki Mehmet AKİF Ersoy lisanıyla, kalemiyle İstiklal marşımıza ruh veren bir şair olmanın yanında Milletimiz için inanç , vatan, millet, bayrak, bağımsızlık gibi asıl kavramlara karşılık gelen unutulmaz bir değer ve güzelliktir. Aziz ve necip milletimizin zihninde yer edip gönlünde taht kurmuş büyük bir yürek ve kahramandır. Her durumda Yüce Dinimiz İslam’ı merkeze alarak Müslümanca düşünmeyi ve yaşamayı temel ilke edinen Akif bir milletin şahsiyetinin yeniden inşa edilişinin bayraklaşmış ve vatanlaşmış halidir. Tüm zaman ve zeminlerde gerçek bir müminin asaletini onda görmek mümkündür. Onun vatanını, milletini, değerlerini , tarihini seven, haksızlığa asla tahammülü olmayan tutum ve tavrı milletin geleceğini inşa etme sorumluluğunu almış olmasındandır. Mehmet Akif Ersoy, şairlik yönünün yanında , esasen bilge ve düşünce ve hareket sembolü olarak zengin bir düşünce hayatıyla var olmuş birisidir. Ona göre yeryüzünün kurtuluşu ve insanlığın geleceği bilgi ve ahlakın vazgeçilmez olmasıyla gerçekleşecektir. O, değer olarak görülmeyen , hikmetle olmayan ahlakın yaşama dönüşmeyen bilgi gücün yaşantımıza hayatımıza huzur getiremeyeceğini düşünürken, milletin geleceği, toplumun çimentosu olarak görür. Toplumu bir arada tutma , ihtilaf ve çatışmalara engelleme gayreti , onun bu anlamda ki en dikkat çekici yaşam biçimlerindendir. Tüm Müslümanların birlik , beraberlik ve bütünlüğnü temel gaye edinen Mehmet Akif Ersoy aynı zamanda ideal hedeflerin gerçekleştireceğine inanan ve inandığı değerleri hayatla buluşturan engin bir fikir sahibidir. Onun hayatı müsülümanlar açışımdan üzüntü, keder ve felaketin ardı ardına yaşandığı zor olan bir döneme şahitlik eder. Bu bağlamda hayatın zorluklarından , sıkıntılarından umutla yaşamayı bilmek onun ruhunun güçlü yanı olsa gerek. Toplumu içine çeken ümitsizlik girdabına hiçbir zaman kapılmayan Akif’in inanç ,azim ve iradesiyle halkına umut aşılayan bir büyük güç olması, Onu milli mücadelenin manevi önderi haline getirmiştir. Onun istiklal harbinin kazanılacağına dair inancı ve tutumu hiçbir zaman sarsılmamıştır. Mehmet Akif Ersoy milletine güvenini bağımsızlığa ve yüce Allah’a bağlılığını dile getirdiği İstiklal marşını bu inançla kaleme almıştır. Tarih sahnelerinde ki varoluş vesikası olan, Aziz milletimizin müşterek hislerini, bağımsızlığını, özgüvenini değerlerini ve yüceliklerini tüm dünyaya haykıran İstiklal marşı , Akif’in ruhunun derinlilerinden gelen bir destan olmuştur. Mehmet Akif Ersoy herkesi kuşatan ve herkesçe benimsenen bu milli sembolle, kendisini millete adamış birisi olarak her bir ferde doğruda seslaniş, Onların milli ve İslami değerlerle buluşmasına vesile olmuştur

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.