Yaklaşık 10 gün önce İstanbul Taksim’deki Gezi Parkı’nda çıkan direniş ve protestolar ülke gündemindeki yerini bütün sıcaklığı ve tartışmaları ile korumaya devam ediyor. Muğla Barosu Başkanı Av. Mustafa İlker Gürkan, başta hükümet yetkilileri olmak üzere diğer yetkililer tarafından sıkça dile getirilen “provakasyon” söylemlerinin perdeleme ve saptırma olduğunu iddia etti.

“Şu sıralar Taksim eylemcilerine ve destekçilerine sıkça söylenen  bir cümle var; İstanbul’dan, Ankara’ya; İzmir’e Hatay’a kadar . Gazeteler,-TV lerden,  köşe yazarlarına; Valilere, Bakanlara kadar. ‘Aman içiniz karışan provokatörlere dikkat’  Bu boş bir sözdür.  Bir perdeleme, bir saptırmadır.” Diyen Gürkan;  “Perdeleme ve saptırmadır çünkü : asıl  İçindeki provokatörlere dikkat etmesi gereken kolluk güçleridir, polistir. Kolluk içindeki Provokatörler öylesine yaygındır ki zaman zaman asıl kolluk güçleri devre dışı kalmakta,  sahnede bütünüyle onlar yer almaktadırlar.

‘Kamu malına zarar vermeyiniz!’ Elbette;  sonuna kadar doğru. Ama sormak hiç aklımıza gelmiyor mu;  Kamuya yani insana, yani yurttaşa öylesine zarar verenler. Milletin malvarlığı değerlidir. Peki kendisi?  Kordondaki  genç kızlara yapılanları gören, çığlıklarını duyan hangi yürek dayanır? Provokatör kim?

‘Kırmızı elbiseli kadın’ saldırısını ve benzeri onlarca olayı gerçekleştirenler. Kaçanı kovalayıp biber gazı sıkanlar. Yere düşmüş insanları, grup halinde  hunharca tekmeleyen  yada aralarına aldıkları insanları sopalarla öldüresiye dövenler. Kurtarmaya çalışan polisleri iten kakanlar. Hedef gözeterek gaz fişeklerini mermi gibi kullananlar. Kapalı alanları yasadışı olarak gaz bombardımanına tabi tutanlar.

Toma'lardan su atışları ile insanları sakatlayanlar. Kör edenler.  Olası kastla adam öldürmeye teşebbüs edenler. Hatay’da evlere girenler, evlerden insan çıkarıp dövenler. Sopalarla insan öldürenler.

‘Göstericiler Provokasyonlara dikkat’  Öyle mi? Siz bunların yüzde birini göstericeler arasında gördünüz mü? “ dedi.

Provokasyon başka yerde aranmalı

Provokasyon ve provokatörlerin başka yerde aranması gerektiğinin altını çizen Gürkan şunları söyledi: “Yetmiyor, bir de Kolluk içinde örgütlenmişler. Resmi himaye altındalar. Sayın Müdür ‘yazılı emir verdim’ diyor. Müdür yazılı emir verince, emir kanunilik mi kazanıyor? Sivil kıyafetlerle örgütlü gruplar halinde olaylara şiddet kullanarak müdahale edenler.  ‘Sopalı Polis mi olur?’ diyor Sayın Vali.  Fanatik/Militan kişiliğini Polis kimliği ile örten Sopalı Kontralar..  Hala göstericilerin arasında provokatör mü arıyorsunuz?

Kimi uyarıyorsunuz? Önce ve asıl olarak Hükümeti , Valiliği, Emniyet Genel Müdürlüğünü ve diğerlerini uyarın. Müdürüm,  amirim, polis arkadaş; içinizden gelen provokasyonlara ve provokatörlere dikkat! Öne çıkarılması gereken budur.

Göstericiler için provokasyondan korunmak kolay.   Altın kural var: ” Haklı olmak yetmez haklı kalmak gerekir”  Kim onları haklıyken haksız duruma düşürecek bir şey yaparsa ondan sakınacaklar. Hepsi bu kadar. 10 gün doluyor. Öyle de yapıyorlar.  Siz ise hala sözüm ona göstericileri uyarıyorsunuz. Boş laf. Boş laftan da öte;  asıl provokatörleri saklayan, perdeleyen bir saptırma. Haksız mıyız?”