“Protestolar demokrasi arayışıdır”

İstanbul Taksim’deki Gezi Parkı’nda başlayan ve dalga dalga yurt geneline yayılan protesto eylemlerini değerlendiren CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, bu eylemlerin bir demokrasi arayışı eylemi, kalkın kendiliğinden isyanı...

“Protestolar demokrasi arayışıdır”

İstanbul Taksim’deki Gezi Parkı’nda başlayan ve dalga dalga yurt geneline yayılan protesto eylemlerini değerlendiren CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, bu eylemlerin bir demokrasi arayışı eylemi, kalkın kendiliğinden isyanı ve baskıcı rejime başkaldırısı olduğunu vurguladı.

Bütün bu gelişmeler rağmen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tehditkar açıklamalarını sürdürdüğüne dikkat çeken Demir; “Başbakan, Fas, Cezayir ve Tunus'a gerçekleştireceği ziyaret öncesinde, yine hoşgörüden, empatiden uzak, tehditkar bir açıklama yaptı. Açıklamasında, “Türkiye genelindeki eylemlerde oluşan zararlarda tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı vardır” diyor.

Madem bu kadarını düşünebiliyorsun, o zaman bu yetimlerin ve yoksul insanların yaşayabileceği, kendini ifade edebileceği, gösteri ve yürüyüş düzenleyebileceği alanları neden tahrip ediyorsun? Bu ikiyüzlülüktür ve bilimsel adıyla “oportünizm”dir.

AKP bugüne kadar, işçinin, öğrencinin, memurun, sağlıkçının hak arayış mücadelesini ve taleplerini dillendirmesini, hep ideolojik tavır ve marjinal gruplar olarak ifade etti. Halkının sesini, sorunlarını ve taleplerini hep görmezden, duymazdan geldi.

Başbakan Erdoğan, halkımızı küçümsüyor, kendi gibi düşünmeyeni ötekileştiriyor. Herkese kendi yaşam biçimini dayatarak toplumu tek tipleştirmeye çalışıyor. Her türlü demokratik hak arayışına, her türlü muhalif sese, her türlü yasal eyleme karşı son derece tahammülsüz, acımasız ve baskıcı bir tutum izliyor.”dedi.

Başbakan Erdoğan’a da seslenen Demir şunları söyledi: “Eğer “tüyü bitmemiş yetimleri” gerçekten düşünüyorsan; AVM’ler yerine, öncelikle, “sosyal devlet” gereği yoksul yurttaşlarımızın insanca yaşayabileceği imkan ve olanakları sağlayacaksın. Eylemlerde böyle bir zararın oluşmasını engellemek için, önce baskı ve şiddetten uzaklaşacaksın. Yurttaşlarımızın kendilerini ifade edeceği, sorunlarını özgürce dile getireceği ortamları oluşturacaksın. Halkın haber alma özgürlüğünü ve basın özgürlüğünü engellemeyeceksin. Sonuçta, yandaş televizyon kanalları ve gazeteleri engellediğin gibi, tarihi engelleyemezsin ve tarih yeşili korumak için yola çıkanlara vahşi baskının, başkaldırıya dönüştüğünü yazacak.

Sayın Başbakan, sen yetim hakkından bahsetme. Çünkü bu millet sana bir gün soracak, “bu fakirin fukaranın parasını nasıl çarçur ettiğini, Petkim’i, Telekom’u, arsaları, limanları nasıl yandaşlarına peşkeş çektiğini” bir gün soracak. Türk ordusuna nasıl kötülük etiğini ve haksız tutuklamaları soracak. Ayrıca, bir gün Deniz Feneri ve diğer davalarda haksızca, yargılanan tutuklu babalarının da hesabını soracak bu ülkenin evlatları.

Her geçen gün biraz daha diktatörleşen ve otoriter tavrı kendisine yakın siyasi gruplarca bile eleştirilmeye başlanan Başbakan’ın, meydanlardan korkması normaldir. Çünkü bütün diktatörler en çok meydanlardan korkarlar!...

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, AKP zulmüne karşı, şiddet içermeyen her türlü direnişin, hak arayışının, demokratik tepkinin, demokratik taleplerin ve özgürlüklerin yanında olmaya ve destek vermeye devam edeceğiz.”

Bu haber toplam 91 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.