Fethiye’de çırağının boynundan iple çeken Berber İsmail Aykırı, bütün Türkiye’den özür dilerken, “ Utancımdan kimsenin yüzüne bakamıyorum.” Dedi.

Fethiye’de işe gelmediği iddiasıyla 11 yaşındaki çırağını internet kafeden dükkanına kadar motosiklete bağlayarak götüren berber İsmail Aykırı, "Utancımdan kimsenin yüzüne bakamıyorum. Türkiye’den özür diliyorum. Kötü bir maksadım kesinlikle yoktu. Olayda hiçbir kasıt yoktur" dedi.

11 yaşındaki çırağını boynuna bağladığı iple iş yerine kadar motosikletine bağlayıp sürüklediği iddiasıyla gözaltına alınıp serbest bırakılan İsmail Aykırı, büyün bir üzüntü yaşıyor. Aykırı'yla ilgili olarak bağlı bulunduğu Fethiye Esnaf Odası Yönetim Kurulu da bir toplantı yaparak, berberi üst birlik disiplin kuruluna sevk etti. Fethiye Esnaf Odası Başkanı Mehmet Soydemir, berber İsmail Aykırı’nın yaptığı olayın tasvip edilemeyeceğini ve yönetim kurulu olarak Muğla Üst Birliğimize Disiplin Kuruluna sevk edildiğini söyledi.

Önceki gün ifade verdikten sonra serbest bırakılan berber İsmail Aykırı, olayın bu noktaya ulaşmasından dolayı üzgün olduğunu belirterek, "Babası, Cumartesi günleri çocuğu bana getiriyor. 'Ağabey biz eğitemiyoruz bunu. Bu çok ukala. Senin yanında dursun. En azından bizim kafamız rahat olsun. Nerede olduğunu bilelim' diyor. Çocuk, 'Tuvalete gidiyorum' diyerek hep kaçıyor. 'Ağabeyim gel yapma, etme' diyorum. Günlük 6 ila 10 TL arası bahşişi veriyorum. Bu Cumartesi günü gelmedi. Babası beni arayıp duruyor. 'Ağabey bu çocuk benim değil, senin' diyor. Ben ne yapabilirim? Ailesi bana emanet etti. Ben şaka olsun diye yaptım. Aslında o ip boynunda falan değildi. 'Elinde tut' dedim ipi. Biraz korkutmak maksadı ile yaptım. Bizim o çocuktan beklentimiz yok. Ben 22 yıllık esnafım. Benim yetiştirdiğim 6 tane çırağım var. Hiç birisinde de bugüne kadar şikayet yaşanmadı. Hepsi çıraklık eğitim okuluna gidiyor. Herkes de beni tanır. Kötü maksadım amacım kesinlikle yoktu" dedi.

Kendisini tanımayan birilerinin olayı yanlış almasıyla başlayan şikayetin bu noktalara kadar ulaştığını savunan Aykırı, "Sağdan soldan telefon etmişler. Polisler geldi. Gittim bende ifademi verdim ama hiçbir kasıt yok. Bundan dolayı da Türkiye’den, Fethiye halkımızdan, esnaf arkadaşlarımızdan ve komşularımdan çok büyük özür diliyorum. O anda benimde sinirli olduğum bir taraf olmuş olabilir. Çünkü bu çocuk ailesi tarafından bana emanet edildi. Şu anda da utancımdan kimsenin yüzüne bakamıyorum. Fethiye’de sevilip sayılan bir insanız. Bizi kimse kötü anlamda tanımaz zaten. Şuraya çıksak sorsak 10 kişiden 1 kişi bize kötü der” diye konuştu.

"Çocuğun ailesinden de özür diliyorum”

Çocuğun anne ve basının kendisine hiçbir şey demediğinin altını çizen Aykırı, şunları söyledi:

"Ben onlardan da özür diliyorum. Anasından, babasından ve tüm Türkiye’den özür diliyorum. Yaptığım aslında yapılmayacak bir şey ama hiçbir kasıt yok. Doktora gitti; hiç bir iz yok, dövülme ve darp yok. Biraz korksun diye yaptım. İnternette sabahtan akşama kadar oturmasın. Dersleri hep bir, bir, bir. Yani en azından okumazsa, şurada mesleği öğreteyim ki ben bırakıp giderim icabında o çalıştırır burayı. Ben onun düşüncesindeydim. Öyle bir art niyetimiz kesinlikle olmadı. Çok pişmanım."