Silivri Ceza ve İnfaz Kampüsü’nde uzun süredir görülen Ergenekon Davası’ndaki son gelişmeler ve aralarında eski Genelkurmay Başkanları, Milletvekilleri, Gazeteciler, Bilimadamlarının bulunduğu yurtseverler için istenen ağırlaştırılmış müebbet cezaları bütün ülke genelinde olduğu gibi Muğla’da da siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar tarafından protesto edildi. Muğla’da CHP; İşçi Partisi, Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) öncülüğünde düzenlenen kitlesel basın açıklamasında alınan kararlar protesto edildi. Sınırsızlık Meydanı’nda yapılan basın açıklamasının ardandan kalabalık AK Parti İl Binasına yürüyerek il başkanlığı önüne siyah çelenk bırakıldı.

Hüseyin Atılgan-Türker Çermik

Silivri’de büyük tartışmalar ve tepkiler altında uzun bir süredir devam eden Ergenekon Davası’nda son gelinen aşama ülke genelinde olduğu gibi Muğla’da da büyük tepkilere neden oldu. Aralarında eski genelkurmay başkanları, generaller, subaylar, milletvekilleri, bilim adamları, gazetecilerin de bulunduğu 64 yurtsever için istenen ağırlaştırılmış müebbet Muğla’da düzenlenen kitlesel basın açıklaması ve yürüyüşle protesto edildi.

CHP, İşçi Partisi, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Türkiye Gençlik Birliği öncülüğünde düzenlenen protesto eylemine çeşitli sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarda destek verirken Sınırsızlık Meydanı’ndan kitlesel bir basın açıklaması yapıldı.

“Hedeflerinde Cumhuriyet var”

Burada CHP Muğla Örgütü adına bir açıklama yapan CHP Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanı Şafak Duran, Ergenekon Davasının başından bu yana bir komedi olduğunu söylerken, “ birbirini belki bir kere bile görmemiş insanlar terör örgütünün üyeleri gibi gösterildiler. Milletvekilimiz Mustafa Balbay’ı gazetesini bombalayanlarla birlikte yargıladılar. Kanserle boğuşan çökmüş sağlık ve eğitim sistemimizin Don Kişotu olan Türkan Saylan’ın evini aradılar bir katil ve terörist gibi. Genelkurmay başkanının silahlı terör örgütü mensubu gibi suçladılar. Belki de silahını vatanı için taşıdığından suçluydu. Haberal, ne ara terörist oldu. Annesinin elini son bir kez öpme fırsatı bile bulamamıştı. Karaciğer kanseri, hayat mücadelesi veren Fatih Hilmioğlu mu, hayatını Türkiye Cumhuriyetine hizmete adamış Şener Eruygur mu ya da diğer vatanseverler mi? Bizler şunu çok iyi bilmekteyiz ki bu ilk değil ve asla son olmayacaktır. Biz yine çok iyi bilmekteyiz ki suçlular korkacaklardır, korktukça çırpınacaklar, çırpındıkça batacaklar ve batarken de her türlü zulme başvuracaklardır. Ama bizler korkmuyoruz, korkmayacağız. Son sözümüz de biz bu işi beyaz kefenler içinde yaparız diyenlere, unutmayın ki yaşamak için ölmeye yemin edenlerin, bu topraklarda kefensiz yatanların torunlarıyız”dedi.

“Apo’ya özgürlük vatanseverlere ağırlaştırılmış müebbet”

Ergenekon Davasının bir ABD operasyonu olduğunu savunan İşçi Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Kerem Yıldırım, “ Ergenekon Davası BOP önündeki engelleri kaldırmak amacıyla tezgahlanmıştır. Daha en başından tertiplere, uydurma ve düzmece belgelere, yalanlara dayandırıldı. Millet vicdanı 13 Aralık’ta isyan etti, 100 bin kişi Silivri kapısına dayandı. Duruşmalar sürecinde bütün iddialar çöktü, yalanlar açığa çıktı.

Büyük Türk Milletinin dikkatini çekiyoruz. Manzara şudur; Apo’ya özgürlük, vatanseverlere ağırlaştırılmış müebbet. Kandil’de murat Karayılanla aynı masada bölünme anayasası tezgahlıyorlar. Bölücü terör örgütünü ve liderlerini barış meleği olarak parlatıyorlar. Diğer yandan ise bu vatanın en seçkin evlatları hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis tehditleri savuruyorlar.  Amerikanın emriyle Silivri esir kampına atılan Perinçekler, değerli komutanlarımız, rektörlerimiz, gazetecilerimiz, aydınlarımız milletimizin hakiki kahramanlarıdır. Alınlarının akıyla o esir kamplarından çıkacaklar, vatanımıza büyük hizmetler vermeye devam edeceklerdir. Tayyip Erdoğanlar ise yıkılacaklar ve işledikleri suçların cezasını göreceklerdir. Gerçek hukuk işleyişi, gerçek mahkemeler nasılmış bütün dünya görecektir. 8 Nisan’da Türkiye’nin her yerinden ayağa kalkıp Silivri’ye akıyoruz.  Bölünme anayasasını yaptırmayacağız. Düzmece mahkemelerin kararları geçersizdir. Vatanseverleri esir kampından çıkartacağız” diye konuştu.

“Meşru Müdafaa hakkımızı kullanacağız”

Mahkemede son gelinen noktada istenen cezalara tepki gösteren Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkan Yardımcısı Cemil Gözel ise yaptığı açıklamada, “Barikatlarınızı yıktık, duvarlarınızı da, sisteminizi de yıkacağız” dedi. Meşru Müdafaa haklarını kullanacaklarını vurgulayan Gözel, “ Hukuksuzluğun hukuk olduğu, yalanın ve iftiranın kanıtlanmasına rağmen delil olduğu bu davanın hiçbir geçerliliği yoktur. “NATO’dan çıkalım” diyen vatanseverlerin, “Kahrolsun emperyalizm, yaşasın Atatürk cumhuriyeti” diyen devrimcilerin tutsak edildiği bu dava milletin gözünde çökeli çok olmuştur.  Türk Milleti AKP’den hesap soracaktır.

Eğer ABD hukukunun uygulama merkezinden, Silivri Mahkemesi’nden vatanseverlere, devrimcilere en ufak bir ceza çıkarsa, meşru müdafaa hakkımızı kullanacağız. Milletimiz direnme hakkını kullanacaktır ve o Silivri Mahkemesini ABD’nin kılıcını sallayan o savcıların da AKP’nin de başına yıkacaktır. Hakkımızda fetvalar, idamlar verdiniz. Mustafa Kemalleri Samsun’a çıkmaktan alıkoyabildiniz mi? Açılımlarla, kışkırtmalarla, tertiplerle, müebbetle bizi esir alabileceğinizi mi düşündünüz? Zavallılar. Biz Ergenekon’un demircileriyiz. Güvendiğiniz Amerikan dağlarını delemez miyiz sandınız? Tarihin akışını değiştirebileceğinizi mi düşündünüz? Zavallılar. İktidarınız meşru mu ki, hükümleriniz meşru olsun. Fermanlarınız da, buyruklarınız da iktidarınız da süresi kadardır. Barikatlarınızı, duvarlarınızı yıktık, iktidarınızı da yıkacağız”dedi.

Burada yapılan konuşmaların ardından kalabalık sloganlar atarak Marmaris bulvarı üzerinde yürüyerek AK Parti il binasına yürüdü. Polis güçleri pati binası yakınında durdurarak geçmesine izin vermedi. Yaklaşık 10 kişilik grup katılımcıları temsilen AK Parti İl Binası önüne siyah çelenk koyarak iktidarı ve mahkeme istemlerini protesto etti.