“Düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı bu ülkede, düşünce adamı nasıl çıkar?” diye sorar üstad Cemil Meriç. Bir düşünelim kimler sürülür, kovulur, kesilir bu ülkede… Birkaç yıl önce bir yazımın bir bölümüne, Milliyet Gazetesi köşe yazarı Melih Aşık köşesinde yer vermişti, şöyle demiştim: “Okumaya meraklı bir genç kendi kitaplığına bakınca şunu görür; okuduğu yazarlar öldürülmüştür. Öldürülmeyenler hapis yatmıştır. Yatmayanlar sürülmüştür. Sürülmeyenler kovulmuştur. Kovulmayanlar, hakarete uğramıştır. Okumayan gençlikten yakınıyoruz, okumamakta haksız da değiller hani…”

Ancak farklı algılanmasın mesele, basit bir çıkarsamayla “Cahil insanlar linç ediyor aklı, bilimi” demiyorum. Bizzat biz, bize yapıyoruz bunu, yeni bir fikir ortaya atanlara en büyük zararı kendini hiç de cahil görmeyenler, şahsını hemen “okumuş insan” kategorisine sokanlar veriyor.

KOPAN TUFANA BAKIN!

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu tam da iktidarın yargıda olup bitenlerle ilgili can havliyle itiraflara başladığı günlerde devreye girerek Türkiye’de özel yetkili mahkemelerin baktığı tüm davalarda hukuksuzlukların olduğunu hatırlatarak tutsaklar için bir umut ışığı yaktı. Bununla ilgili Tayyip Erdoğan başta olmak üzere görüşmeler yaptı. Yani cezaevi kapıları açılabilir! Aman Yarabbim, kopan tufana bakın! Türkiye’nin son 10 yılında bu ülkenin vatansever cumhuriyetçileri için bir tek heyecan yaratacak proje ortaya koyamayan siyasi liderlerin tepkilerine bakın!

APARTMAN BİLE YÖNETMEZLER

Feyzioğlu ortaya bir fikir atıyor, cezaevinde haksız yere çürümeye terkedilen binlerce insan için mücadele ediyor. Neymiş, bu AKP ile kol kola girip yolsuzluk soruşturmasının üzerini örtmeye yararmış! Metin Feyzioğlu’nun hangi konuşmasından böyle bir sonuç alınabilir. Feyzioğlu’nu takip eden, makalelerini okuyan biri nasıl AKP’yle kol kola girebileceğine ihtimal verir? Mesele zaten bu değil, dar görüşleri ve stratejik yoksunluklarıyla süreci kavrayamıyorlar. Ne mutlu onlara ki, ülkemizde lidere biat kültürü olduğu için ne deseler kabul eden yancılarıyla sözde iktidara yürüyorlar! Ama yeni bir fikir var mı? Soruyorum, son 10 yılda muhalefet partilerinin hangisinin bir projesini, fikrini heyecanla karşıladınız? Acaba başarabilirler mi diye meraklandınız? Ruhumuz biat kültürü ile kısırlaştırılmış olmasa, apartman yönetemezler, parti başkanlığı yapıyorlar!

Metin Feyzioğlu hukuk bilgisi ve olayları kavrayış mahareti sayesinde bir heyecan yaratmıştır. Hamasi nutuk atmaktan başka bir duygu zerresine sahip olmayanlar çıkıp kendisiyle görüşmeye, işin detayları hakkında konuşmaya bile kapalılar! Karşı karşıya geçip tartışmak bile bir adımdır, atamıyorlar!

GIRTLAK ÇATLATA ÇATLATA BAĞIRANLAR

Bu ülkede HezarfenAhmedÇelebi, ki “hezarfen” bin fene sahip, çok bilgili anlamındadır, çıkar Galata Kulesi’ne, Üsküdar’a kadar uçar, biz onu Cezayir’e süreriz!

Bu ülkede Lagari Hasan Çelebi füze benzeri bir çalışma yapar, burada barındırmayız, gider Kırım’da ölür!

Bu ülkede birileri rasathane (gözlemevi) açar, biz o rasathaneyi “göğe bakıp Tanrı’nın işine karışıyorlar” diye top ateşine tutar, yıkarız!

Bu ülkede birileri şiir yazar, kovarız; roman yazar, döveriz; fikir atar ortaya, kızarız; hak arar, asarız; şenlik yapar, yakarız; muhalefetin yapmaya kapasitesinin yetmediği şeyi yapar, gırtlak çatlata çatlata bağırırız…

Bağırınız beyler, sustuğunuz anda hissettiğimiz huzur dışında bize bir duygu kırıntısı verecek kapasiteniz yok nasıl olsa…